Bugün itibariyle Kızılay'ın doğu Akdeniz'de kabul ettiğini öğrendiğim şehir.
Yerel halkı tamamen türk olan, Türklerin azınlık olduğu tek ilçesi olmadığı halde Güneydoğu'da bulunması nedeniyle pek çok insanca Şanlıurfa, Mardin gibi anılan şehir.
Halbuki merkezindeki türk oranı belki aldığı göç ile adana ve izmir'e tur bindirmiş olan mersin'den dahi yüksektir.
Kahramanmaraş doğu Akdeniz kabul edilebiliyorsa, Gaziantep de Doğu Akdeniz'e dahil edilmelidir.
il sınırlarının yarısı zaten Doğu Akdeniz'de.
Aldığı göçü hesaba katmazsak türk oranı Malatya, Elazığ, Erzurum gibi illerden fersah fersah fazladır.
Takıldığınız yerlere bağlı olarak Türkiye’nin en iyi şartlarında da yaşayabilirsiniz Suriye’nin en berbat yerinde de yaşayabilirsiniz. Terör yok tabii ki ama siz paradan haber verin, eğer zenginseniz gerçekten harika mekanları olan, çok nezih semtleri olan bir şehir.
Mutfak kültürü oldukça zengin şehirlerimizdendir genelde dünya bir ev olsaydı mutfağı gaziantep olurdu lafını çokça duyarsınız. Giderken göreceğiniz yerler ;Rumkale ,Bakırcılar çarşısı ve de türkiyenin en büyük dünyanın ise 4. Büyük hayvanat bahçesi. Insanların dan bahsedecek olursak artık şehirdeki her üç kişiden biri suriyelidir yani suriyelilerin yoğun olarak yaşadığı ve de hızla arttığı şehirlerimizdendir.
Ani bir kararla bi hafta sonu bastık gittik, iki gün boyunca çatlayana kadar yemek yiyip döndük. Evet sırf yemek yemek için gittik. O yüzden bana hep yemeyi hatırlatır bu şehir.
Basıp gittik derken uçakla gittik yani.. 1000 km var burdan oraya.
Muazzam bir yemek kültürüne sahip olmayan, hayatında Hatay ya da Adana’da yemek yememiş hatta doğru dürüst yemek yememiş insanların çok iyi yemekler yapıldığını şandığı yer.
En son 2015 senesinde gittiğim şehirdir. Çok severim, çok özledim. Balcan kebabı, soğan dolması, katmer, fıstık, kahke ve daha nice güzel yemek ve yiyecekler. Dülükbaba vardır pazar günleri sahreye gidilir mesela eğlencelidir. Aynı şekilde kavaklık. Çok neden var sevdirecek. Tez zamanda tekrar ayak basmak istediğim şehir.
1 sene kalmış biri olarak özetleyeyim, izmir'den geldiğim için nüfusun 2 milyon olması bana abartı gelmedi ama şehir gerçekten türkiye'nin bir çok şehrine göre yüksek nüfusa sahip. ayrıca denizi, sahili yeşilliği olan şehirden gelenler için biraz yapay gelebilir bu şehir.
doğuda bir çok şehre gitmiş biri olarak oralarda hissettiğim misafirperverliği burası hissettirmedi bana açıkçası.
şehir çok göç almıştır. urfa'dan maraş'tan ve hatay'dan. halep'i saymadım daha... nezih, sakın diyebileceğimiz bir şehir değil.
bu şehirde yollarda hep mercedes, audi vs. araçları görürsünüz. bu şehrin zengini de çoktur fakiri de. orta sınıf kavramı fazla yok.
talep çok olduğu için kiralar pahalıdır.
yemekler nispeten ucuzdur. şehir merkezinde ulaşım gayet rahattır. tramvay vs. avm'si de boldur.
türkiye'nin hiçbir yerinde yiyemeyeceğiniz yemekleri, tadamayacağınız tatlıları burada tadabiliyorsunuz. buradan batıya gidince yemek konusunda zorlanmıştım açıkçası * en iyi yemekleri gördükten sonra...
