Antep kadar ülkesini seven az şehir vardır. Milli mücadelede 6250 şehit veren yegane ilimizdir. Antepli girişimcidir. Yolda rastgele çevirdiğiniz birisi en az 3-4 iş batırmıştır.
Eam, yorüm, çok duyacağınız kelimelerdir.
yemekleri güzeldir. insanı genel olarak orospu çocuğu değildir. tipimden dolayı çok yargılanacağımı zannediyordum giderken, (kıçımı geçen uzun saçlar [şimdi sırtımın ortasına çekmiş olsam da o zaman öyleydi], küpe) ama kimse yargılamadı, laf atmadı, negatif yaklaşmadı. Sadece merakla bakanlar oldu sıklıkla.
tabii ki bir metropol değil, akşam saat 9-10'dan sonra oturacak yer bulmak imkansıza yakın.
şehirleşme açısından pek rezalet değildi. Trafik yok. Çarpık kentleşmeye fazla rastlamadım. Ancak varoşlarını da gezmedim, o yüzden bu konuda iddialı konuşmuyorum.
Belediyeleri ben ordayken fena değildi. Kaldığım süre boyunca ne bir sivrisinek, ne de başıboş bir sokak hayvanı ile karşılaştım.
Ancak hijyen konusunda biyolojik silah gibiler. Yaz kış çamur içinde sandaletle gezen adamı ben ilk defa burda gördüm. Asansöre binince kokudan midenizin kalktığı anlar oluyor.
ayrıca yeşile alışmış, 26 sene istanbul'da büyümüş, o kadar betonun içinde bile sıkıldığında yeşil bulabilen biri olarak ağaçsızlığı çok yadırgadım.
istanbul'da istediğiniz zaman moda ya da caddebostan sahile inebiliyorsunuz.
Antep'de bir tane ağaçlı sokak görürseniz bayram ediyorsunuz.
Her yer kum sarısı gibi sanki.
Ha bir de şehir hakkında söyleyeceğim son şey, hayatımda ilk defa bina iskelelerinin tahtadan olduğunu gördüm burada, ve şaşırdım.
Işid'in paris saldırısını kutlayabilecek bir şehir. Ha derseniz ki onlar belki antepli değillerdi, o halde o şehrin insanlarının buna bir dur demesi gerekmez miydi?
iki üç gün gidip sonra izmirlerine istanbullarına dönenleri göstermiş başlıktır.Herkes iyidir hoştur yemekleri eşsizdir dediğine göre gelelim gerçeklere.Evet yemekleri dünyanın hiçbir yerinde bulamayacağınız kadar güzeldir,fakat çok kirli çok tehlikeli olabilen bir genç kuşağı vardır buranın. Zamanında ortamalarında sessiz sakin duran,sınıfta ıslak mendil istenince veren öğrenci olarak diyorum ki can yakma potansiyelleri yüksektir.Lan lakapla anılan,soy adlarıyla bilinen insanlar ve hatta gruplar vardır burada.Lise ortamları ikiye ayrılmıştır;Anadolular ve Düz liseler. Genelde bir gruptan diğeri gruba arkadaş bağı olmaz,kendi içlerinde yer içer sıçar,kavga eder,racon keserler.Anadolulu adam henüz düz liselisi kadar bıçak taşıma,adam yaralama işine girmediyse de,belirlediği hedefi psikolojik olarak yıldırma potansiyeli oldukça büyüktür.Koca bir daire gibidirler,bu dairenin dışına asla çıkmazlar,şehrin öbür ucunda osursanız diğer ucundan anında dedikodusu yapılır.Antepli ebeveynler,çok daha az yozlaşmışlardır,yabancı damatta izlediğiniz o sıcacık,sevecen aileye çok benzerler,efendi tüccar adamdır çoğu,avukat,öğretmen,doktor yadsınamayacak kadar çoktur,çok fakirine az rastlarsınız,bir düz lise sınıfının en fazla çeyreği çok fakirdir.Tabi toplumumuzda son yılda artan psikopat aile bireyleri de yok değil,orasıni bilemem.
Üniversite ortamları ise pembe dizi kıvamındadır,şöyle bir bakıp geçseniz bile 'Voahhh amuha goyim voahh' dedirtir insana.Üniversite çevresine yapılmış,hiç de fena olmayan onlarca kafenin birine gidin oturun ve sadece dinleyin.Önünüzdeki masadaki kızın arkanızdaki erkeğin eski sevgilisi olma ihtimali çok çok fazladır.Ve kızın yeni sevgilisinin,arkanızdaki çocuğun yakın arkadaşı olma ihtimali de çok fazladır,aynı durum cinsiyetleri değiştirdiğinizde de geçerlidir, seksistlik yapmıyoruz.
Birkaç örnek verelim,o çok ünlü kafelerinin birinde otururken arkadaşım beni dürttü ve şöyle dedi; 'Şu karşı masadaki kız var ya,pornosu var onun,eski sevgilisi intikam olsun diye çekmiş,karşısındaki de yeni sevgilisi'. Burada dikkat çekmek istediğim nokta kızın pornosunun olması falan değil,herkesin bunu çok ama çok normal karşılaması,çeken kişi bilindiği halde kimsenin mahkemeye gitmemesi.Orada bulunduğum yıllarda beni en çok korkutan,en çok dehşete düşüren olaylardan biri de şudur,olayı bana sanki hergün rastladıkları bir durummuş gibi anlattıkları için aynı kelimelerle aktarıyorum;
Sercenbey (Bu bahsedilen kişinin soy adı,lakabı halini almış zamanla) öğreniyor kızın bunu aldattığını,silahla falan evini basmak istemiş de engel olmuşlar,,sonra Papaz'a bahsediyor (Bu,kişinin lakabı,kağıt oyunlarını çok sevdiği için bu lakapla anılıyor) bu durumdan, Papaz kızla aylarca mesajlaşıyor (bakın aylarca sarf edilen bir efor var bu olayda) kızı kıvama getiriyor,tavlıyor falan. En son bir iki buluşmadan sonra,eve davet ediyor,tabi odada kamera var tabii, öpüşüyorlar,Sercenbey odaya bir giriyor,Papazla birlikte ağzını yüzünü dağıtıyor kızın'
Bu olayları gerçekleştiren şahıslar en fazla 16-17 yaşındaydı o zamanlar,sonra kaçıp gidenler oldu,babasının fabrikasından para çalıp kaçanlar, onların polis tarafından okuldan alınan sevgilileri,hamile olduğu için odasının camından atlayıp intihar edenler,tefeciye bulaşıp Karataş yoluna ağzı yüzü dağılmış halde atılanlar, bizzat tefeci olup milletin ağzına nasıl namlu soktuklarını yine o kafelerde anlatanlar ve canımı en çok yakan,o çok ünlü trafik kazalarında ölenler. Antep gençliğinin neredeyse yarısı bir arabaya doluşur ve gecenin bir vakti ya Allaben Göletine uçarlar ya da başka bir arabayla çarpışıp takla atarlar.Kaza yaptıkları gece,arkadaşları sırf korktukları için ambulans çağırmazlar ve gencecik çocuk kan kaybından ölür,o mezara arkadaşları da hapse girer,bu yaşanan kazalardan sadece bir tanesi.
Bu olaylar uzar gider,hiç kimseyi suçlamak adına yazılmamıştır sadece Gaziantep'in arka sokaklarına dikkat edilmesi ve acilen orada bulanan genç nüfusa müdahale edilmesi gerektiğini haykırmak amacı gütmektedir. Kişi isimleri,kimseyi zan altında bırakmamak adına değiştirilmiştir.
Tehdit ve zorbalık nedeniyle Antep'ten kaçan bir gencin anılarını okudunuz.
Lanet bir şehirdir. sikecek adam arayan esnafı, Antep ağzıyla konuşmayanın muhattap alınmaması, sorulan adrese istisnasız her seferinde kasıtlı olarak yanlış tarif verilmesi. 2+1 stüdyo 850 lira.
ilk defa 2008 yılında gitmiştim; son olarak ise 2013 yılında gittiğim güneydoğu anadolu'nun incisi olan şehir. ilk gittiğim haliyle son gittiğim hali arasında dağlar kadar fark var. her şeyiyle güzel bir şehir olduğuna inanıyorum. gelişmiş bir şehir. atama bekleyenlere yazması için öneririm; kesinlikle sizi sıkmaz. Şehrin en büyük dezavantajı ise fazla sıcak olması.
Gerçek bir türkmen kentiyken ilk önce bölgeden aldığı göçlerle şimdi de suriyeli mültecilere kucak açan mağdur edebiyatı yapanların örnek alması gereken bir şehirdir.
ışid'in başkent ilan ettiği şehirdir. memleketimdir ama artık nefret ediyorum. birde şehrin ünlü baklavacısı o.ç "güllüoğlu'ndan" üç dilim baklava çaldıkları için, yaşları o zaman onüç, onbeş olan iki genç/çocuğun 6 yıl hapis yattığı ildir.
antepli değilseniz bu memlette boğulursunuz. çünkü anteplilerin kendilerine has şiveleri ve eğlence anlayışı vardır.
(bkz: hös amm hös) ...mesela antep şivesidir. sus ağam sus manasındadır.
yıllarca bütün acıları yaşadığım şehir. Beni ben yapan şehir. gelmediğimde özlediğim, gelince yeter ne zaman bitecek bu günler diye kendi kendimi yediğim şehir.
Evim mi değil mi anlamıyorum artık. Fazla yabancı kaldım buraya. Gecenin bu saatinde ne kadar bunaldığımı siz düşünün. Daha 5gün var gitmeme. Şimdiden kendimi jiletliyorum.
Öyle işte...
martta 1 haftalığına gideceğim yer. daha önce 1 kere daha gitmişliğim var ancak pek gezme fırsatı bulamamıştım 1 gün kaldığım için. burada gezilecek görülecek ve gece eğlencesine nereye gidebileceğimizi söyleyebilecek biri mesaj atabilir.