Fakir ve çıkarcı insanlardan mür-itler yaparak işbirlikçileri ile birlikte genç Cumhuriyetimizin altını köstebek gibi oyan sulugöz, kuru ekmek şükürcüsü.
Fakir ve çıkarcı insanlardan mür-itler yaparak işbirlikçileri ile birlikte genç Cumhuriyetimizin altını köstebek gibi oyan sulugöz, kuru ekmek şükürcüsü.
alternatif dini kuarllar oluşturabilen, ılımlı yeniçağ peygamberi. bu insan öyle sevilir ki, kutsal kitapta yaratan ve elçileri için geçmeyen sıfatlar onun adına söylenir. evlerinde ve okullarında prizma yayınları okutulur, cd leri izletilir.
sadece uludağ sözlükte 87 sayfada tam 2153 esntry yazdıran duygusal bir adamcağaz.
son dönemde cemaati türkiyenin tüm kronik yapısını değiştirmiştir. duygusal insanlardır. her işi ağlayarak yaparlar. bi gün tüm dünyayı ağlatmayı hedeflemişlerdir.
o'nunla ilgili bir yazıdan alıntı yaptığım için kusuruma bakmayın,ancak bu yazıyı herkesle paylaşmak istedim. zaman gazetesi yazarı mehmet kamış'ın 4 kasım 2009 tarihli yazısından alıntıdır:
''Vaktiyle bir derviş, nefisle mücadele makamının sonuna gelir. Meşrebin usulünce bundan sonra her türlü süsten, gösterişten arınacak, varlıktan vazgeçecektir. Fakat iş yamalı bir hırka giymekten ibaret değildir.
Her türlü görünür süslerden de arınması gereklidir. Saç, sakal, bıyık, kaş, ne varsa hepsinden.
Derviş usule uygun hareket eder, soluğu berberde alır. "Vur usturayı berber efendi.'' der. Berber dervişin saçlarını kazımaya başlar. Derviş bir yandan da aynada kendini takip etmektedir. Başının sağ kısmı tamamen kazınmıştır. Berber tam diğer tarafa usturayı vuracakken, bıçkın bir kabadayı girer içeri. Doğruca dervişin yanına gider, başının kazınmış kısmına okkalı bir tokat atarak 'Kalk bakalım derviş, kalk da tıraşımızı olalım.' diye kükrer. Dervişlik bu... Sövene dilsiz, vurana elsiz olmak gerek. Kaideyi bozmaz derviş. Ses çıkarmaz, usulca kalkar yerinden. Berber mahcup, fakat korkmuştur. Ne de olsa mahallenin kabadayısı, elinde silah astığı astık kestiği kestik. "Ne diyorsak o'' diye ortalıkta dolaşan bir belalı. Ses çıkaramaz.
Kabadayı koltuğa oturur, berber tıraşa başlar. Fakat küstah kabadayı tıraş esnasında sürekli aşağılar dervişi, alay eder. Kabak aşağı, kabak yukarı! Konuşur durur. Nihayet tıraş biter, kabadayı dükkândan çıkar. Henüz birkaç metre gitmiştir ki, gemden boşanmış bir at arabası yokuştan aşağı hızla üzerine gelir. Kabadayı şaşkınlıkla yol ortasında kalakalır. Derken, iki atın ortasına denge için yerleştirilmiş uzun sivri demir karnına dalıverir. Kabadayı oracığa yığılır kalır. Ölmüştür. Görenler çığlığı basar.
Berber ise şaşkın; bir manzaraya, bir dervişe bakar, gayri ihtiyari sorar: "Biraz ağır olmadı mı derviş efendi?'' Derviş mahzun, düşünceli cevap verir: "Vallahi gücenmemiştim ona. Hakkımı da helal etmiştim. Gel gör ki kabağın da bir sahibi var. O gücenmiş olmalı!''
Teşbihte hata olmasın...
Fethullah Gülen Hocaefendi, yıllarca cami kürsülerinde, özel sohbetlerde kendisini dinleyen herkese iyiliği anlattı. Bütün hayatını bu ülkeye bu millete hatta bütün insanlığa vakfetti. Bir karıncayı ezmedi, birine kötü bir söz söylemedi. Soluğunu ulaştırdığı herkese de aynısını tavsiye etti. Onu dinleyenler, onun söylediklerini önemseyenler de hayatlarını bu millete, bu ülkeye hatta insanlığa adadılar. Asya steplerinden Afrika çöllerine yeryüzünün her yerinde iyiliği anlatıp hakkın temsilcisi oldular. Kimse onlardan birinin, başkasının hakkını gasp ettiğini, haksızlık yaptığını söylemedi, söyleyemedi.
Şiddetin islam dünyasını yakıp kavurduğu bir zamanda o, hep barışı ve suhuleti tavsiye etti. Israrla ve kararlılıkla barışı, hoşgörüyü önerdi. Onu sevmeyenler bile bu millete ya da insanlığa bir zararının dokunduğunu dillendiremedi.
Buna rağmen 1999 yılında bugünkü irtica eylem planı gibi bir planla hakkında bir sürü yalan yanlış haberler yaptırılıp yurtdışında yaşamaya zorlandı. Ama o, düşüncelerinden ve davranışlarından hiç taviz vermedi. Hiç farklı bir düşünce içinde olmadı. Konuştuğu her şeyi milletinin ve insanlığın hayrı için konuştu. Yalancı şahitler bulunup hakkında açılan davaların hiçbirinden bir şey çıkmadı. Suçsuzluğu Türkiye Cumhuriyeti'nin mahkemelerince de tescillendi.
Suç işlemeyenlerin evlerine silah yerleştirerek yeni bir linç girişiminde bulunmayı denediler ama buna da Allah müsaade etmedi. Eee ne de olsa bu dünyada mazlumun bir koruyanı kollayanı var elbette. ''
bir garip insan. ben öyle diyorum ona.garip bir insan o. kadersiz, sıkıntılı ve üzüntülü.yahu hacım düşünsene bir senin aynı şeyleri yaptığını? hem amerikan devletinde oturacaksın hem devlet örgütleri güvenliğini sağlayacak. tüm bunlara rağmen müridlerin, senin "islam alimi", "yüce insan", "savaşa karşı ulu" olduğunu düşünecek.üzülmüyor mudur zannediyorsunuz siz bu adam? en çok müslüman katleden ülke olarak adını andıkları amerika'da yaşayan bu adam üzülmez mi gencolar? üstüne papayı ziyaret edeceksin, yardımcıların papanın elini öpecek. buna rağmen hala sana "islamın sancaktarı", "ulu kişisi" gözüyle bakacaklar. ben olsam kafayı yerdim. ne kadar mal bir kitlem var diye. ondan ağlıyorsun biliyorum ama geçicek inan biticek her şey. oğlum sana kız mı yok?
ilkokulu bile dışardan bitirmiş vaiz orda burda okul açıp sempati toplamaya çalışan günden güne yandaş arttıran yaptıklarını sadece allahın rızası için yaptığını söyleyen olmayacak duaya amin demeye çalışan dünyayı müslümanlaştırmak gibi bir ütopya içinde yaşayan büyük tiyatrocu hümeyni kılıklı darbeci yaşlı bi adam..öldüğünde asıl tehlike başlıycakmış..bir yandaşının röportajında okumuştum..devlet onların devletiymiş millet onların milletiymiş kendi devletinin kurumlarına nasıl sızarmışmış...!!!böyle beyanlarıda var..!!
Türkiye'deki radikal islam yönetimi getirmek isteyenlerin dünyevi lideri , topla tüfekle yenemedikleri aziz vatamınızı böl ve yönet veya güçsüz bırak politikaları için amerika tarafından yüksek murid sayısından ötürü kullanılmaya değer biçilmiş kimse.
kendisine inan ve guvenen insanlar kadar cahil ve boş olmayan bir insan . cok buyuk bir grup insani kandirarak ve belirli duygularini somurerek yoneten insan.
^bir secime girerken tum aptalari yaninda topla boylelikle o secimi kolayca kazanabillirsin^^
Abd sponsorlu ve kaynağı belirsiz sponsoruyla iyilik yapmış mertebesini sağa sola yandaşlarıyla duyurup daha çok yandaş toplayan , topladığı yandaşları 2 aylık beyin yıkama eğitimine sokan değerli insandır.