Çenesi kullanacağına parmaklarını kullansaydı şimdiye bir ilya Rachkovsky olablirdi diyeblieceğimiz bir sanatçıdır. Sanatına saygı duyduğumuz bir sanat adamıdır. Ama Kendisinden olmayanları, inançlı insanları aşağılamasıyla tanımamız çok kötü bir olay. Oysa sanatıyla tanımamız gerekirdi kendisini.
-Şu piyanist çocuğun adı neydi Güntekin?
+Tuluyhan.
-Yok yok. Şu Ankara'dan gelen. Ağzı bi garip.
+Fazıl, hocam.
-Heh, ne yapmış bu sezon?
+Yakın zamanda bi solosu gözükmüyor pek hocam. Sadece sezon başında birkaç orkestraya dahil olmuş.
-Golü yok mu?
+Genelde daha çok çıkardığı spekülasyonlarla fiyatını arttırdı. Avrupa'da baya tanınıyor.
-O olmadı işte Güntekin. Önce işini yapacaksın.
+Neden hocam?
-Bilip bilmeden sallamayacaksın Güntekin. Bir gün defansı sıkı, konunun uzmanı bir topçuya denk gelirsin, fena yaparlar. Hele deplasmanda madara olursun.
+Evet günümüzde pek kalmadı bu tip oyuncular.
-Barcelonaya bakalım. Sen hiç bir gün Xavi'nin inesta'nın çıkıp neden pazar günü kilise çanı çalıyor dediğini duydun mu? Yok. Neden çünkü adamlar futboluna bakıyor. Sen rahip misin? Hem bir araştır bakalım di mi neden öyle çalıyor o çan, di mi Güntekin?
+...
-Ben şahsen halı sahaya bile çağırmam Fazıl'ı Güntekin.
+Kısa bir reklam, sonra tekrar birlikteyiz.
Müjdeler olsun hepinize... Ömer Hayyam'ın kim olduğunu Google'a bakmadan bilemeyenler sizler de sevinin... Bu adama karşı Erol Köse'yi övüp helal olsun diyenlere hiç bir şey demiyorum, kelime israfı... Ağzına yamuk diyenler, tipine küfredenler, karıya benzetenler sizi Allah islah etsin zaten. Allah'ın yarattığı ile dalga geçip sonra Allah'a sığınıp, dini savunduğunu iddia eden iki yüzlüler... Hepinizin içi rahat edebilir artık.
Saray orgçusu, bilmem neremin piyanisti, sanatın "s" inden anlamayan Fazıl Say ülkemizden tez zamanda ayrılmaya, bundan sonraki hayatını Tokyo'da geçirmeye niyetli olduğunu twitter'dan duyurmuş. "Siktirsin gitsin" haykırışlarınızı duyar gibiyim. Yapacak bir şey yok, anlamayana anlatamazsın... Ama karşı çıkmak için bilmek gerekir. Gazete küpürüne bakıp sizi gaza getirip coşturmalarından evvel bu iletişim çağında bilgi sahibi olmak gerekir:
"8 yıl Almanya ve 7 yıllık ABD yaşamımdan sonra 2002 yılında memleketimi özleyip Türkiye'ye dönmüştüm. Nerede yaşadığımız aslında çok da önemli değil, kim olduğumuz ve ne yaptığımız önemli. Berlin, New York ve istanbul gibi metropollerden sonra Tokyo? 10 yıllık Türkiye hayatım, özellikle son 5 yılı çatışma ile geçti. Japonya, her zaman için kendi memleketimden sonra içsel olarak en çok bağlı olduğum ikinci memlekettir.
Saçma bir cehalete teslimiyet devridir... Sürekli tehdit, hakaret, küfür etmecedir, maydonoz olmacadır. Sürekli tehlikeli iftiraların havalara savrulduğu bir ortamdır. Din siperinden birbirini devirmecedir. Hukuk da din de benden yana nasıl olsa diye, kendinde her hakkı görmece ve de başkalarını istediği gibi ezebilme yetisine sahip olabilme... yıllarıdır, tatsızdır. Bunun adı 21. yüzyıl Türkiye'sidir. Tatsız bir ortamdır. Ben bertaraf olanlardanım. Müziğim ve düşüncelerimle, daha fazla çatışmanın anlamının kalmadığı noktada."
Bu arada sanattan çok anlayanlara geçtiğimiz hafta içinde New York Metropolitan Müzesi oditoryumunda konser verdiğini ve bu konserin onun aynı oditoryumda vermiş olduğu 7. konserdi. Bu konserinin biletleri de tümü satılmıştır.
Hepimize hayırlı olsun.
Eksileri basmadan önce oditoryum konferans, konser ya da tiyatro gösterilerinin yapılabileceği gibi düzenlenmiş büyük salon.
Ayrıca (bkz: oditoryum)
avrupa'ya yerleşecekmiş. iyi. biraz kıta avrupası atesitlerini de tahlil etsin, biraz medeniyet öğrensin, bir atesit inançlara nasıl yaklaşır öğrensin gelsin.
burada başına gelenlerin inançsız olmasından kaynaklanmadığını, aksine inançlı ya da inançsız olup olmadığından bağımsız olarak kendisinin gayet doğulu bir paradigma içinde davranmasından yani medeniyetin gereği olan ifade ve din ve inanç hürriyetinin sınırlarını bilmemesinden kaynaklandığını öğrenir.
hata etmi$tir terkederek. bi' kere ben bu kadar ünlü biri olsan sikerim twitter'ı, sanal dünyayı küçümserim. hala da küçümsüyorum gerçi. yani tweet atana ne tweet atarım, ne de beni öveni ele$tireni sikime takarım. ülke meselesi ise hiç sikimde olmaz. bu ülkenin siyasetçileri bile iki yüzlü iken, sanatçının bu kadar siyasete bula$ması hiç ho$ değil. sanatçı taraf değildir. sanatını insanlığa sunar. sanane müslüm'den, ferdi'den. git i$ine bak. insanlık sana göre bu müziklerle kirleniyorsa sanane abi. en azından konuya objektif bakıp saygı duyması gerekirdi bu tarz müzik dinleyenlere. sonra da laf yeti$tirmeye ba$ladı. karizma sıfır.
git i$ine bak abi. ya$am amacını gerçekle$tir. sanane diğer insanlardan. sinirlendim bak.
yaşı hayli fazla ama tripleri tam liseli. ruhu ergen elemanın. "harika çocuk" (!) ya bu herhalde aşırı şımartılmaktan popo nahiyesinde bir yükselme var. piyano çalıyormuş ve bi ülkemiz hariç herkes tanıyormuş (at yalanı öpeyim inananı).
yaw fazıl birader, elinde telefonla sağa sola laf atıyon, hem de bu ülkedeki birçok insanın hassasiyetine küfür ediyorsun, sonra da onlar sana aynı tonda cevap verince, "vayyy beni anlamıyollaa, beni dışlıyollaa" diye yançizik ağlamalara sapıyorsun. sen ezana laf ederken iyi onlar kemalizme laf edince kötü he mi? o çok tanındığını iddia ettiğin batı ülkelerine git de açıktan ateism yap bakalım netice ne olacak? ama atesim derken anti-islam değil, gözün yiyorsa anti-katolik veya anti-protestan beyanatta bulun da bakalım neler olacak? ama yemez değil mi, sıkaaaarr...
bir de ömer hayyam'ı, yunus'u falan rahat bırak. onlar seni çoook aşar. sevmediğin halkın içinden gelmişler ne de olsa. yunus emre tekkede bir dervişti muhterem, şimdi ete kemiğe bürünse sana bir şekilde görünce iğrenir, elinde telefon twitter'a "sarıklı bi meczup yolumu kesti, şeriat geliyüür, japonyaya gidecem" derdin herhalde.
o yüzden nefret ettiğin bu milletin değerlerini sömürmeyi bırak ve bir an önce japonyaya yerleş hem sen rahat et, hem de bizler. ama ispanyaya gitmiş arda turan gibi olmasın gidişin, artık polemiği bırakıp işine gücüne odaklan. orada da buda'ya falan laf çakma maazallah japonlar bize benzemez, katanayı kaptığı gibi küçük parmağı alıverir aman diyim...
müzisyenim lâkin bu herifin mıymıylığından çok fazla baydım. kesse sesini, piyano çalsa? ne bileyim hande ataizi'yle falan takılsa? değişik olur tabii.
nedense sanatı hariç her şeyin tartışıldığı sanatçıdır. bunun sorumlusu kendisi midir, yaşadığı coğrafya mıdır bilinmez fakat bir maksim mrvica da piyanisttir dünya çapında ünlü bir yetenek, kimsenin siyasi görüşleri hakkında konuşmadığı bir yetenek. ikisinin aldığı tepkileri kıyaslayınca bir sanatçı sadece sanat için sanat yapıp etliye sütlüye dokunmayan salon aydınlarından mı olmalıdır yani diye sorgulatır insana.
şu an bir tv kanalında rastladım, ''gidiyolum, tıkıldım ben buldan tıkıldım...'' diyen
küskün çocukcaaz modunda. 'allah akıl fikir versin' diyemiyorum.
Basyaptım dedigi 7 bolumluk Mezopotamya senfonisi'nin promiyeri 23 haziran'da istanbul'da olacak bestecimiz.
Bu senfonisiyle istanbul senfonisini bile baya asmıs gibi gorunuyor fazıl say. Baya merak edilmekte. Youtube'da tanıtım seysı de var.
Ayrıca fazıl'ın turkiye'deki son konseride olabilir maalesef.
Akşam bir televizyon programında AKP karşıtlığından ötürü herşeyin başına geldiğini söylemiş. ''Bunlar insanları bir kaç şekilde susturmaya çalışıyorlar. Bir; hapse atarak ki beni atamazlar dünya ayağa kalkar. Bütün dünya medyasının takibine alındı bu haber.Kaldı ki daha ortada dava yok sadece soruşturma var. Ergenekon davasında bile bu kadar konuşulmadı'' dedikten sonrasını dinlemediM.
Yahu adam kendini hakkikaten bi'şey sanıyor. Önemli, çok önemli.
teşekkür ettiğim sanatçı. götünden anlamanın daniskasını gösteren insanları gösterdi bize bir kez daha. adam programda neler söyledi neler anlaşılmış ve söylemedikleri de söylemiş gibi yazılmış. terbiyesizliğin, çiğliğin son raddesi. allah korkunuz yok belli de beyniniz de mi yok yahu?
Kafası çalıştığı kadar, algıları da açık olsaydı ne iyi olurdu dediğim sanatçı. Evet sanatçı ama genelde ünlülerle takışması, siyasi söylemleri, eski sevgilileri, çarpık dişleri, garip konuşma tarzı ve alçak gönüllüğünden! tanıyoruz kendisini.
Kendisinden başka herkesin gerizekalı olduğunu düşündüğünü hissettirebilme kabiliyeti var.
Laf cambazı değil.
kÜLTÜRLÜ AMA MEDENiYETSiz DEDiĞiMiZ CiNSTEN. Üstelik, bütün bunlara rağmen iyi sanatçı.
Kıçındaki yalaka takımıda ya entel gürünme çabasındaki kıt akıllı soytarılar, ya
iktidara zaten gıcık kapmış ben konuşamadım sen konuş demekle yetinen kabiliyetsizler, yada sanatın güzelliklerine kapılıp gerisini görmeyen/düşünmeyenler.
EDIT: EveT, dayanamadım. Bu gibi insanların kendisini ayrıştırmaya, ben başkayım diyerek kendisini tepede göstermesine çanak tutan cühela takımları... Bu memleket için ne gibi bir iyilikte bulunmuş acaba. Adam sadece kendi reklamını yapıyor. Ülkesinin değil!Ülkesini sanatçı düşmanı ilan ediyor, batıya şikayet ediyor.Sonra bana dokunamazlar ki diyor. kENDi SANATINI KONUŞTURUYOR. aNADOLUNUN EŞSiZ GÜZELLiKLERiNi DEĞiL.
hala japonyaya gitmemiş liseli şey. bu sefer de, "Bu Esra Elönü güzel kadın. Mini etek filan giyse star olur" diye buyurmuş twitter üzerinden...
Şimdi sözlükçüler, özellikle kemalist yoldaşlar... yoldan geçen biri adam aynen bu lafları ananıza, bacınıza, karınıza, kız arkadaşınıza falan söylese ne düşünürsünüz? gözünüzün önüne getirin, adamın biri ağzını yaya yaya karınıza diyor ki, "anam taş gibi kadınsın. mini etek giysen ne star olursun haa". kemalist bile olsanız, "ağzına sağlık birader" diyecek adam tanımıyorum. diyorsa da adam değildir zaten, no problem.
edit: organize seri eksicilere özel not: yazık, sözlükte bu kadar midesi geniş adam(!) varmış.
büdüt: seri eksici godoşlara özel selam ediyorum :)
yobazların ''bu kim yeaaa'' diye ağız büktüğü ancak şu anki konumuyla türkiye'nin avrupa birliği macerasını derinden etkileyecek isim.
ola ki fazıl say tutuklanırsa tüm avrupa basını açıkca anlatıyor ki türkiye'nin ab hayali suya düşer. ateist diye bir insanı hapse atan ülke ab'nin yanından bile geçemez.
cami kapılarında para toplayan şakirtleri öfkelendiren sanatçıdır.
--spoiler--
kendisinin söylemlerine genelde katılmıyorum. fakat bu ülkede bir bir çeşit gereksiz insan varken bu kişiye bu kadar takılmasını da anlamlı buluyorum.
--spoiler--
gereksiz besteci. ben new york'ta bu ülkenin hasretinden kavruluyorum. adeta çölde bir damla suyun hasreti gibi türkiyem türkiyem diye ölüyorum. adam türkiye'de beğenmiyor ülkesini... gideceğim diyor!
