son maça bakalım nasıl yendik hamit 3 asist yaptı,arda gol attı nihat gol attı. ilk portekiz maçına bakalım arda yedek hamit bekte nihat tek forvet. bu gerçeklere rağmen halen inatla ısrarla başarılıyım ayağı yapması, kendini yarı tanrı sanması beni sinir etmiştir. ha çek maçında 2-0 iken direkten dönen top ya da isviçre maçında 80.dakikada kaçan isviçre pozisyonunu hiç saymıyorum bile. ne diem ben bu adama mahmut mu diem.
kendisinde hafif tayyipvari bir hava sezilen teknik direktör.
tüm dünya basını kendi ülke takımları yenildiği zaman futbolcuları, teknik ekibi çoğu kez yerin dibine sokar. zidane lar, beckham lar ne badireler atlatmıştır bu alemde. o basın ki bush u, blair i köpek tasmasıyla manşetine taşır. yanlışlarda adamın ağzına sıçar sıvar oranın basını. okumazsan etmezsen bilmezsin tabii, sanarsın ki tüm yıl boyunca her maç sonrası basın o takımların arkasındadır. yenilseler de " sağlık olsun " havasındadırlar.
ama öğle değildir sinyör terim. sizin bu takıma kattıklarınız tartışılmaz. evet son iki galibiyet ve belki de turnuvadaki muhtemel bir yarı final, hatta final, hatta bir şampiyonluk sizin eserinizdir. sizin futbolculara aşıladığınız motivasyondur ama eğer eksikleriniz ve yanlışlarınız üzerine basın sizi eleştiriyorsa dönüp bir bakmak, onları okumak, iyi kötü yanıyla tartmak lazım. evet basında hatta bu sözlükte bile ( bazen duygusal takılan ben de dahil ) bir sürü dallama var, yalan yanlış yazıp duruyorlar ama olaya biraz soğukkanlı yaklaşınız efenim. ilk maçta arda oynamadı diye bir grup size ateş püsküyüyorsa bunun bir sebebi vardır. ve kader son iki maçta bu sebebi açıklamıştır. tıpkı sizin bazı isabetli tercihlerinizde olduğu gibi. doğrudur meyve veren ağacı taşlarlar ama " yapıcı eleştiri "leri de algılayabilmelidir mucize zaman alır diyen birisi.
istiyorsa hollanda karşısında son 20 dakikada 4-0 yenik durumdan maçı 5-4 alsın, milli takımın başında hiçbir şekilde görmek istemediğim adamdır bu, hele o garip garip mimikler, tripler, bağırıp çağırmalar falan... koyu bir de galatasaray taraftarı olmama rağmen, hiç bir zaman ısınamadığım bir adam oldu. hayır yanarım da bu futbolcuların yüreğiyle ortaya koyduğu muazzam başarı bir anda "fatih terim mucizesi" olarak lanse edildi, ona yanarım. yıllar önceki galatasaray'ın süper başarılı olduğu dönemlerde de böyle olmuştu aynen. o saatli bomba gibi defans kurgusuyla çek cumhuriyeti maçında şans eseri 3.'yü yemedik ya(iyi ki yemedi tabi) fatih terim gene imparatorumuz oldu. aynı maçta ilk 70 dakika boyunca üstüste 3 pas yapamayan, isviçre maçında rakibin kaçırdığı akıl almaz gollerden sonra 90+2'de arda turan'dan gelen golle bala göte galip gelen, portekiz maçında 90 dakika boyunca sahada işlevsizce gezinen o takım... bunlar da hep fatih terim'in eseri ama tabi balık hafızalı basınımız hatırlamaz bu maçları... kusura bakma hocam istiyorsan euro 2008'i kazandır milli takıma, senin miadın dolalı epey oluyor(7 sene kadar) ... üzüntüm odur ki bu şans galibiyetleri sağolsun, fatih terim 2014 dünya kupasına kadar başımızda olacak...
yatıp kalkıp dua etmesi gereken futbolcu;
(bkz: arda turan)
emre güngör sakatlandığında '''oyna lan'' diye bağıran ulu(!) hectic- direktör. not : spiker yanlış anlamış , ''yat,
zaman geçir dedi'' diye yorumlamıştır. **
maçtan sonra ''3-2 olacağını biliyordum'' gibi ''ancak akp seçmenini kandırabilecek kadar çocukça'' bir yalan da kusmuştur ayrıca. 2-2 olduğu andaki yüz ifadesini hatırlayın; ellerini yukarı açıp mucizeye teşekkürlerini.... beyaz fil görmekten daha çok şaşırmış durumdaydı.
türk milli takımını avrupanın en iyi sekiz takımı arasına sokan teknik direktör. basına karşı çıkışı eleştirilmekte. daha iyi bir basın toplantısı olabilirdi. yalnız fatih terimin basına söylediği o sözler kanaatimce onu sevmeme engel değil. çünkü büyük başarılar normal insanların işi değildir. anormallerin işidir. aykırıların, asilerin işidir... gülü seven dikenine katlanacak...
BiR: "Küçük dağları sen mi yarattın birader" diye bakıldığında suratına "Hayır... Hayır... Sadece küçük dağları değil büyük dağları da ben yarattım" ifadesini takınarak iticilik şampiyonu olduğu için...
iKi: Soğukkanlı bir değerlendirmeyle en fazla "Çok ballı bir adam" yorumunu hak ettiği halde "Ben Fatih Terim... Futbolun kitabını tersten yazmış adam" triplerine girdiği için...
ÜÇ: Zaferden sonraki afra tafrasının çekilmezliği nedeniyle, milli maçlarımızda beni ve benim gibileri hep "içimizdeki irlandalı" olmak gibi kahredici bir pozisyona sürüklediği için...
DÖRT: Başarı, zafer, galibiyet... Bunların eleştirilere en güzel yanıt olabileceğini düşünemeyip "laf geçirme" hevesine yenik düştüğü için... Yani başarıyı hazmetme kapasitesi acayip sığ olduğu için...
BEŞ: Elde ettiği zaferlerde "mahalle baskısı" nedeniyle oyuna soktuğu futbolcunun büyük payına rağmen, bu durumu zerre kadar aklına getirmeyip "Fatih Terim mucizenin öteki adıdır" havası bastığı için...
ALTI: Sırf şişkin egosunu daha da şişirmek ve "Fatih Terim karizması"nı belirgin kılmak amacıyla herkesin dediğinin tersini yapmaya kalkarken, zoru ve fiyaskoyu görünce anında tornistan ettiği için...
YEDi: Kendisinden "Fatih Terim" diye söz ettiği için...
SEKiZ: Dışarıda, içeride bilen bilmeyen herkesin basbayağı bir "mistik olay" olarak yorumladıkları tuhaf bir galibiyetin ardından "Kabaramazsın kel Fatma" oyunu oynadığı için...
profesyonel futbolun kaldırılmasına karşı olan bir sürü denyonun yaşadığı bir memlekette, cebini doldurup işine bakan, üstelik ters ve burnu havada biri...
hakkında yorum yapmanın çok zor olduğu bir insandır. gazetecileri azarlamasını izlediğimizde 'helal olsun'lara hedef olmuş kişidir. her ne olursa olsun türk milli takımını çeyrek finale taşıyan ekibin başındadır. çok fazla kişinin özür dilemesi gereken başarılı birisidir kendileri.
insanların kendi primlerini artırmak adına manasızca eleştirdikleri teknik direktör. basına çok yükleniyormuş, kimse çıkıp ağzının payını vermiyormuş, küçük dağları ben yarattım diyip şımarıyormuş. sanki eleştirdiği medya çok doğru bokda, kendi köşelerinde fatih terimden nefret etme sebepleri diye yazılar yazıyorlar. ''futbolcu annerlerine gidip mikrofon tutuyosunuz'' lafını bile ana sponsor reklamına getiren,''fatih hoca reklamı eleştiriyor'' diyebilecek kadar küçük beyinli medya organlarının her başarısının ardından bok atmaya çalıştıkları insan. önce taş üştüne taş koy sonra başkalarını eleştir.
fenerbahçe'ye gelirse şayet yüreğimde derin sızılar hissettirecek teknik direktördür. ama asla fenerbahçe'yi bırakma sebebim olamaz. "tanju gelirse fenere, bırakırım feneri" demiştim ilk, geldi, bırakamadım! "aykut gönderilirse takip etmem fener'in maçlarını" demiştim, gönderildi, kıyamadım içten içe destekledim, olmadı alenen destekledim yine. fatih akyel geldi, sergen geldi, en sonra emre belözoğlu geldi, sustum, kabullendim. şimdi bir de bu küçük dağları yaratan adam gelirse başımıza bilirim ki yine fenerbahçe aşkım galip gelecek fatih terim nefretine ve ben yine fenerbahçeyi sevmeye devam edeceğim kişiler gelir geçer fenerbahçem bakidir diyerek! böyle bir sevdadır içimde fenerbahçe aşkı! başka yönden görmeye çalışacağım olayı. "gs efsanesi fatih terim paranın satın alamayacaklarından değilmiş" der bir de sinsi sinsi gülerim fenerbahçe maçlarında fenerbahçe başarısı için ter dökerken gördükçe * .
fenerbahçe yönetiminin takımın başında görmeye hazır olduğu, ancak kendisinin muhtemel tepkilerden çekindiği için kafasının karışık olduğu teknik adam. *
fenerbahçeye gitmeyecek olan teknik direktör. şimdi akıl var mantık var bu adam bu ülkede o kadar eleştiriliyor, kötü kadro çıkarttığından değil, burada oluşunun bazılarına battığından.
türkiye gol atınca içten içe hasiktir çekenler var bu ülkede, fatih hocanın başarılarını sadece tek bir futbolcunun üzerine yıkmak isteyenler var.
diğer tarafta, italyada bu adama neredeyse tapıyorlar.
2 hafta önce fatih altaylı bir yazı yazdı ' terim fener de' gibi bişeydi, fatih terimde cevap verdi, altaylı ile arkadaşız beni arayıp sorabilirdi ama o bu bilgiyi iki fenerbahçeli dostundan aldığını söylüyor çok ilginç,falan filan.
peki fatih altaylı ne yaptı, terim'in o açıklamasından sonra ona yüklenmeye başladı, yok anlamıyor bu işten, çok basit bir iş yapıyor , bu yazılar bile çok şeyi anlatır aslında, en azından türkiye gol attığında bazılarının kafalarını duvarlara vurduğunu .
"futbolcu annesi futboldan ne anlar?" diyerek gayet mantikli bir sekilde meseleyi ifade etmis teknik adamdir. Elinizi vicdaniniza koyun. Bir gazetecinin oynamayan futbolcunun annesini arayip "ablacim hoca senin oglunu niye oynatmiyor?" diye sorupta agzini aramasinin mantigi ve daha da onemlisi etigi ne? Fatih terim onlarin anasini arayip "oglunuz cok boktan bir gazeteci nihohaho" dese kimse sesini cikaramaz o zaman. He diyceksin ki, bu hocanin isi mi? Tabi ki degil. Ama gazetecinin isi futbolcunun annesini aramak mi? Aptallik medyanin, terim gayet hakli. Futboldan anlamayip konusulmak isteyen
Ne kadar yazar musveddesi varsa terim'in sirtinda!.
Ne guzel memleket. Geri getirin ersun'u da gorun hanyayi konyayi. Sizin medyaniza o yakisir zaten.
ersun yanal bıraktığında takım 2.ciydi terim geldi 3-5 maç yaptı grup maçlarını bitirdik gene 2.ciydik.üstüne baraj maçlarındada isviçre faciasını yaşadık. bu adamda öyle bir prim vardırki 10 kişilik fenerden 6 yer gene milli takımın başına kurtarıcı olarak gelir. evet bize ersun yanal yakışır kavga dövüş etmeyen,şovla işi olmayan,futbolu takip eden ,çağdaş,kendini defalarca ispat etmiş en önemlisi de adam gibi adam nokta.
galatasaray'i uefa sampiyonu yapmis, dunya ucuncusu milli takimin iskeletini olusturmus, fiorentina ve milan gibi takimlari calistirmis hocadir. Milli takimi avrupa sampiyonasina ilk defa goturmus, bunu tolunay, vedat gibi siradan futbolcularla basarmistir. Goze hos gelen baskili futbolu benimser. Korkak futbol oynatmaz. Ayrica milli takimlari calistirdigi dönemlerde federasyon hicbir federasyona para vermek zorunda kalmamistir. Cunku kendisi ufak tefek takimlara boyun egdirmemistir. norvec'i oslo'da, yunanistan'i atina'da yenmistir. En son trabzon gibi bir anadolu takimini 15 sene evvel calistirmisti. Cunku kendisi hep yukseldi. Cunku kendisi ersun yanal gibi "madem fenere gidiyorum neden hakan sukur'u rezil etmiyeyim" gibi bir dusunceyle uc kagitcilik yapmadi. Sonucta bugun herkes hak ettigi yerde.
