Bunu siyasi konulara alet edip o hanımablamızın kafasındaki düşünceyi bilmeden yargılayıp dini küçümseyip hiçbir şeyi anlamaya çalışmayan zihniyetlere söylüyorum siz eğitilmez bir çomarsınız...
hayatı boyunca tek bir acı görmemiş, kaloriferli evde büyüyüp nişantaşı'nda cihangir'de bir fincan kahveye 30 lira vermiş bazı karikatürleri rahatsız etmiştir. o kadın anadolu'dur, siz bunu anlayamazsınız.
şüphesiz enkazdan nasıl çıkmak istediği kendisine kalmıştır lakin akp medyasının konuyu dinci- laik çatışması noktasına taşımak arzusu, tayyip erdoğan için bekletilen depremzede ve enkazdan yaralı kadın kurtaran suriyeli olayları gözardı edilmemelidir. elazığ depremi üç günde epey algı çalışmasına sahne oldu. asıl konudan uzaklaşıyoruz her zamanki gibi. misal diğer deprem bölgelerinde binalar sağlam mı, deprem paraları ne oldu ve istanbul'daki deprem toplanma alanları otoparklardan kurtarılacaklar mı?
bu kafa tüm toplumu geriye götürüyor. sonra da inancı değil mi saygı duyun deniyor. elbette kimsenin kafasından söküp de almamak gerek baş örtüsünü, ancak birileri de elinden geldiğince kadınların da erkekler gibi başları açık gezebileceği konusunda çabalamaya devam etmeli. bunu anlatmaya devam etmeli. buna saygısızlık denmemeli!
yani, kadınlar saçlarını örtmemeli demek saygısızlık değildir. baş örtülü bir kadının kafasından o baş örtüsünü zorla çıkarmak saygısızlıktır. bunu ayırt edelim.
cahil insan hareketidir, bakın din konusunda bile cahil olduğunu gösterir bu.
senin canın her şeyden önemlidir, gerekirse her yerini açacaksın sırf allahın bahşettiği hayatı devam ettirebilmek için.
tamam başını kapatacaksın da, seni oradan çıkaran erkekler her yerini ellemediler mi? muayenede ya da doğum yaparken bacaklarını açıp doktora göstermiyor musun üreme organını?
durumu yanlış eleştiriyorsunuz. enkaz altında daha evvel kalmadığınız için belki anlamanız mümkün değildir. kadın enkaz altında olduğu süre zarfınca kendisi ile baş başa idi. bundan mütevellit kendisini suçlu ve hatalı hissettiği konularda öz eleştiri yapma fırsatı buldu. başına gelen bu şeyi belki de günahlarına bağladı. ve kendi kendisine kurtulması halinde günah olduğunu düşündüğü şeyleri bir daha yapmama kararı aldı. her şey bu kadar basit. sizin de başınıza gelebilir. boşu boşuna fütursuzca her şeyi eleştirmeyin. biraz empati yapmayı öğrenin.
Dışarıda onlarca erkek var onu çekip almaya çalışan, kameralar var, insanlar merakla, gerginlikle, stresle bekleşiyorlar. teyzemiz de kalkıp yemeni istiyor çıkmak için.
O gergin ortamda herkes gülüşmeye başlıyor, yumuşuyor ortam bir anda kimisi espiri yapıyor oyalı olsun mu teyze diye:d
Peki siz neden Elazığ'dan 1500 km uzaktaki evlerinizin içinde teyze yemeni istedi diye geriliyorsunuz?
Yaptığı ile benim bile içimi ısıtan, yüzümü güldüren teyzedir kendisi.
kimilerinin taptıkları tanrı çok korkunç olabiliyor. tanrı sadece cezalandırıcı onlar için.
hem korkunç bir tanrıya inanıyorsun (saçının telini gösterirsen tecavüzü hakettiğini söyleyen) hemde zeka olarak şansızsın, bunlar birleşince ortaya çıkan normal bir sonuç olmuş.
Bunu eleştirmek haksızlık olur.
Keşke saçına inancına gösterdiğin dikkati oturduğu evine gösterseymiş.
işte, Allah'ın verdiği en büyük nimet olan aklı inkar edersen böyle olur.
Allah "aklını kullanmayanın üzerine pislik yağdırırım" demesinde ki verilen mesajı anlamamız için bize böyle ibretlik olayları gösteriyor.
Keşke bunlardan ibret alsaydık, görseydik, anlasaydık...
Böyle insanları pervasızca eleştirenleri gördükçe inanın nutkum tutuluyor.
Yahu kadıncağız ailesinden öyle görmüş, öyle öğrenmiş, öyle benimsemiş. Sen nasıl bugüne kadar alt tarafın çıplak bir halde sokağa rahatlıkla çıkamadı isen, bu kadın da başörtüsüz dışarıya adım atmamıştır. Arada başka hiç bir fark yok.
Eleştiriye değer o kadar fazla olup biten var ki bu ülkede, kadıncağızın örtüsüne takılıp kalmayın. Yazıktır.
Abla önce bi canının kurtulduğuna sevin. O durumda nasıl aklına geldi saçın başın allah aşkına? Enkaz altında kalkıp tuvaletini bile yapabilecek yerin yok; onu mu düşündün saatlerce?
Kendisi hakkında hiçbir yorum yapamam, sonuçta kendi isteği, bana bir şey demek düşmez.
Kendi açımdan bakarsam, bir kez daha insanın zihnindeki din korkusunun nasıl da yaşama dürtüsünün önüne geçtiğini gördüm. Yaşama içgüdüsü, insanın en temel içgüdüsüdür. Öyle bir düşünce düşünün ki bunun önüne geçebiliyor, önce din sonra yaşam dedirtebiliyor.
Gerçekten bunun sosyolojik olarak izahını ben çok merak ediyorum, insana salt korku bunu yaptırmaz, çünkü ölüm korkusu da var, nedendir ne içindir ben bilmek istiyorum.
çorap istememiş, eldiven istememiş. hayatta ve iyi olduğu için baş örtüsü istemis. orda tesettur ilahi bir emir ve buna kalben bağlı bir müslüman var. insî şeytanlar entry giriyor buna emin oldum.
hem tavuklar inciden anlamaz, onlar için 1 çuval bugday 1 çuval inciden daha kıymetlidir. kendinizi yormayın.
edit; cahil müslümanlara hitaben, bir konunun fetava boyutu vardır, takva boyutu vardır bu ablamız tesettürsüz çıkma ruhsatı/fetvası varken, takvayı tesettürü temin etmeyi seçmiştir. helal olsundur. benim de aynen bu abla gibi orda olsa tesettürsüz cenazesi bile çıkmasın isteyen yakınlarım var, komşularım var. tanıdıklarım var.