kurtuluş savaşı hakkında yazdıklarını rulo halinde eline verip zaman makinesiyle kurtuluş savaşı yıllarına göndermek istediğim kişi. rulo mu? ordakiler ne yapacaklarını bilir..
moderasyon uyarısından sonra zorunlu edit: ne yapacaklar canım, ruloyu okuyup yazılanların doğru olmadığını söyleyecekler..
edit2: kurtuluş savaşına sövmek serbest, söveni eleştirmek yasak, çok güzel..
(#4590860) entrysini okuma gafletinde bulunduğum, tahsil düzeyini çok merak ettiğim, klasik cumhuriyet düşmanlığı adetini bir türlü bırakmayan, post modern şeriatla yönetilen islam ülkelerinde başa oynayacak kalitede yazılar yazan yazar.
#4590860 girisi ile aldığı onlarca artı oy, atalarımızın kemiklerini sızlatmıştır.
yazıklar olsun tarihini bilmeyen nesile. yazıklar olsun din iman diyip de yalan yanlış konuşana, iftira atana, nesline ihanet edene.
sözüm sözde aydın geçinenlere de. sizlere de yazıklar olsun. sırf eksilenmemek için bir şey yazmazsınız. sırf tartışmamak için kenardan seyredersiniz. sonra da sola bok atarsınız. önce bir kendinize baktınız mı? ulan ne garip memleket... tarihi şanlı dedelerin lanetli böcekleri dolmuş. utanıyorum yeminle.
biz 50 sene evvel kurtuluş savaşı vermiş bir ülkenin çocukları olarak kurtuluş savaşı'nın gerçek tahlilini yapmaya her zaman için muktediriz. biz yine çok iyi biliriz ki türkiye kurtuluş savaşı'nı yapmak için samsun'a çıkanlara istanbul örfi idaresince ve mahkemelerince idam cezası verilmiştir. ve yine bilmekteyiz ki, osmanlı imparatorluğu yüzlerce generalinden ancak birkaç tanesi kurtuluş savaşı'na iştirak etmiştir. ve yine bilmekteyiz ki kurtuluş savaşı yapıldığı sırada istanbul'da bulunanlar bunları yapanlara eşkıya demiştir.*
(bkz: istanbul'un işgali ve amerika)
halbuki bize böyle öğretmemişlerdi değil mi?
gerçek tarihi görmek colormatik gözlüklerle zor olsa gerek. hele amerika'dan bu kadar nefret ederken amerikan yanlısı olmak...
(bkz: en derin sevgiler)
malum entrysiyle alakalı neye vermak istediğini anlayamadığım kişi. iddialarını neye dayanarak yaptı çok merak ediyorum örneğin lozan'da musul ve kerkük'ün ingilizler'e bırakıldığından bahsetmiş ancak bilindiği gibi musul ve kerkük konusu lozan'da değil daha sonra başka bir anlaşmada durumu karara bağlandı, kaldı ki zaten o zamanda musul ve kerkük zaten osmanlı'nın elinde değildi ve geri alacak gücü de yoktu zaten.
bir diğer nokta da kurtuluş savaşı'nın emperyalist güçlerle işbirliği sonucu kazanıldığı belirmesi de ayrıca saçmadır, çünkü zaten o emperyalist güçlerin elindeydik. yani zaten emperyalist devletlere karşı verilmiş bir mücadeleydi kurtuluş savaşı.
kendisinin kurtuluş savaşı hakkında yazdıklarını hangi kaynakta geçtiği konusunda herhangi bir açıklama yapmazsa sadece bu iddia uydurmadan daha öteye gidemez.
yalnız kendisini eleştirirken etnik könenini işe katmak kadar acizlik yoktur herhalde(kaldı ki kendisinin bahsedildiği gibi kürt olup olmadığını bilmiyorum öyle olsa bile ne farkeder?).
yanılgı - doğrusu şeklinde girdiği entrylerle biz bilinçsiz(!) gençlere ışık olmuş yazar.
ancak unuttuğu bir şey var. o iddaa ettiği önemli bilgiler için kaynak göstermemesi.. hadi canım burada biz bizeyiz, gösteriver kaynağını. bunda utanacak sıkılacak bir şey yok.
söylediklerine katılmadığım yazar arkadaşım. bu söylediklerini dayandırdığı bir kaynağı varsa o kaynağa da güvenmeyeceğinizi ve kesin emin olarak güvenemeyeceğimizi zaten biliyoruz. zira hiçbir şey yüzde yüz güvenilir değildir. bir de kaynağını gösterirse birçoklarını ürkütecek olan mümtaz şahsiyet. sana gösterdi de mi biliyorsun lan diyecek olursa terlik fırlatırım. azıtmayın hafız vardır bir bildiği adamın belki. bir de atatürk'ten nefret eden can ciğer komünistler ya da sosyalistler ve hatta anarşistler bu adama laf söylerse ben de onlara kızarım. sırf göt korkunuzdan bir çoğunuzun - herkese demiyorum- atatürk'ü seviyormuş gibi görünüyor olduğunu biliyoruz. yormayın kendinizi.
olayları sadece kendi bakış açısından gören taraf tutan ve objektif olmayan yazar. bu kadar taraflı fikirlere sahip olmak insanların bazen doğru düşünmesine engel olabilir.
tartışma çıkmaması için yazarların nick altına yazı yazmamak için gayret göstersemde bu yazar için bir kaç şey söylemem gerek.
(bkz: #4590860) şu entry de o kadar çok hatalı veya eksik bilgi varki ne söylesek boş. bir kere lozan antlaşması dünyada tektir çünkü birinci dünya savaşını kaybeden devletler arasında savaşarak kendi isteklerine göre antlaşma hazırlatan tek devlet türkiye dir. koca almanya bile pes etmiş itilaf devletlerine boyun eğmiştir. musul ve kerkük meselesi ise türkiye'nin tekrar bir savaş macerasına giremeyek kadar zor durumda olması nedeniyle kapatılmış ve kalan topraklarda bağımsız bir devletin devamı sağlanmıştır. kurtuluş savaşında sadece yunanlılara ve ermenilere karşı savaşıldı ise niçin fransa ve britanya anadolu topraklarından çekilmek zorunda kalmıştır.kurtuluş savaşı emperyalizme karşı olmuştur.çünkü anadoluda kazanılan bu savaş emperyalistler karşı kazanılan ilk savaştır bu savaşı örnek alan ingiliz dominyon ülkeleri ve sömürgeleri yavaş yavaş ingilizlerin hakimiyetinden çıkmıştır. (bkz: #4593197)
edit : hala sözlükte yazdıkları doğrudur altına imza atarım falan gibi sözler söyleyenler var. adamın başka yazdıkları umurumuzda değil bir entrysinde yazılan bilgilerde hatalar var yok onun söyledikleri doğru diyorsanız buyrun kanıtlayın belgelerle bizde susalım. yoksa hakaret ederek bir şeyin doğru olduğunu ispatlayamazsınız. evet cumhuriyet tarihinde taraflı olan bölümler vardır hatalar da vardır ama bu var diye koskaca bir kurtuluş mücadelesini çöpe atmak saçmalık olur. kurtuluş savaşı döneminde yaşanan olaylarla ilgili yabancı kaynakları da araştırın bakalım onlar ne söyleyecek bir şeyi kanıtlayamayacaksınız böyle boş boş konuşmayın. hoca efendimiz böyle dedi diye tarihi gerçekleri değiştirmeye çalışmayın. kurtuluş savaşı öncesi nereler işgal altındaydı nereler kurtarıldı bu sınır misak ı milliye ne kadar yakın kurtuluş savaşı anadolu halkının yararına mı zararına mı oldu bunları belgelerle kanıtlayın susalım. en azından yiğidi öldürün ama hakkını verin.
yakın tarihimizin bizzat devlet tarafından zamanında anası bellenmiş olduğundan , elde tek kalan , ilkokul düzeyinde gördüğümüz inkılap tarihini kaynak alanlarca saldırıya uğramış yazar.
konunun farklı bir örneği vahidettin'dir mesela. ben derim ki o adam gerçek bir kahraman, birisi diyor ki hayır o vatan haini. kitaplar yazıldı bu konuda adamın hain oladığı hatta bizzat m. kemal'i uğraşında desteklediği ve teşvik ettiği açıklandı ama yine de bazılarının gözünde hain olmaktan çıkmadı son osmalı sultanı. çünkü atatürk'ün kahramanlığı bu kişilerin hainliği ölçüsünde yüceltilmişti. yani vahdettin ne kadar hainse ata o kadar kahramandı birilerine göre.
tarih konusunda kaynakla belgeyle konuşmak türkiye'de imkansızdır. bilinir ki çoğu kaynak yokedilmiş, hasıraltı yapılmıştır. enderun'dan kaynak isteniyor, şimdi buraya bişeyler yazsa kaynak mahiyetinde kabul görecek mi? asla. kendilerine dayatılan tarih dışında araştırma bilen yapmadan herşeye karşı çıkan örümcek beyinliler tarafından elbetteki kabul edilmeyecektir.
bugün okuduğumuz tarih dahil müfredattaki derslerin kim tarafından yazıldığını acaba kaç kişi biliyor? ben söyleyeyim. mustafa kemal atatürk. evet bugun bize empoze edilen ders kitaplarının çoğunun kaynağı ata'nın yazdığı ilk ders kitaplarıdır. bu kötü mü? değişir.
ilk cumhuriyet ilan edildiğinde eğitim öğretişm yasaları çıktığında zamanın şartları gereği bazı tarihi olayların akışının değiştirilerek yazılmadığını kimse iddia edemez. bazı uygulama örnekleri sonucu atatürk için diktatör bile deniyor. ama zamanın şartları göz önüne alındığında yapması gerekeni yaptı, kurduğu sistemi oturtmak adına. sözün kısası bugunkü ders kitaplarının da mimarı olan mustafa kemal atatürk tarihi bir takım olaylarda bilinmesinde pek fayda olmayan bilgiler konusunda değişiklik yapmış olabilir devletin bekaası için. bunu yada aksini kimse ispat edemez. silah arkadaşlarının anıları olsun dış kaynaklar olsun hepsi önceden kontrolden geçmiş eserlerdir , öümüze kaynak diye sunulan. bağımsız bir araştırma yapmak na-mümkün.
yazdıklarının genç beyinleri kurcalaması hadisesi ise, keşke hepimizin yazdıkları bunu gerçekleştirse de gençlerimiz araştırmaya, öğrenmeye yönelse dedirtmiştir. atatürk'ün kurduğu cumhuriyeti yıkıp rusya kopyası sistem getirmek isteyen "karşı devrimci" gençlerin de sözde atatürkçü söylemleri ironiden öteye geçemez bu konuda.
vel hasıl tarih denilen olgu neresinden tutarsan farklı yerlere çekebileceğin verilerle doludur. beyinlere çiviyle çakılmış bilgier yerine doğruluğu kesin olmasa da en azından bağımsız olarak çeşitli kaynaklardan araştırılmış bilgiyi tercih ederim. çünkü birincisine uymazsan barınamazsın, ikincisinde ise karşı olduğuna inanmama, karşı tezleri ispat edebilme hakların vardır. yazılanlara ihanet diyenler, 1930'lardan sonra neden bu memleketin ileri değilde geri geri gittiğini düşünmelerini istiyorum.
bir de gözündeki at bağını çıkarmadan yorumlama gafletine düşenler var ki, onların koyduğu çay bile içilmez!
kendisine teşekkür ettiğim yazar. fikirlerinin yanlısı olduğu sadece kendine demokrat insanların gerçekte neden ağladıklarını göstermiştir. bu yüzden gerçekten tebrik ediyorum. bir insan bu kadar mı çabuk belli eder kendi ve grubunun(kabilesinin) niyetini?
eleştiriye maruz kalan entrysinde katılmadığım noktalar olduğunu belirterek ve bazı eklemeler olması gerektiğini düşünerek, işkembe-i kübradan atıp tutarak yazanların anlayamayacağını es geçemiyorum.
tarihi işine geldiği gibi yorumlayanların olduğu bir toplumuz. yutuyoruz ve unutuyoruz.
tarihin kemal kara kitaplarından öğrenildiği bir ülkede senin yazdıkların anlaşılmaz dostum.
bu vesileyle türklere çamur atma çabalarından ötürü, nick altına bitmişleri de göstermeden geçmeyelim.
tam olarak olmasa da yazdıkları konusunda desteklemek istediğim yazar. zira bu tarz bi entryde kendisinin sorgulayabilir olduğunu gözler önüne sermi$tir. ha bazı aklıselimlerin buna kafası basmaz orası ayrı.
tarih konusunda atıp tutacak değilim lakin bize öğretilen tarihin, hani bize bas bas yıllar boyu öğretilen ve doğruluğu konusunda sugötürmez olduğu dikte edilen tarihin aralarında yer alan tezatlıkları bana açıklayacak birisi var mıdır ?
o yüzden bu arkada$ın yazdıklarına katılıyorum.
mesela;
büyük taarruz sonunda biz yunanlıları denize dökmü$üz ya. hani lozan barı$ antla$ması ile sike sike isteklerimizi kabul ettirmi$iz ya itilaf devletlerine. o zaman $u elimizde olan 12 adayı ne diye durduk yere denize döktüğümüzle övündüğümüz yunanlılara peydah ettiğimizi biri bana açıklayabilir mi ?
hani sike sike istediklerimizi kabul ettirdir, musul ve kerkük için gücümüz yoktu diye gitti eyvallah da, senin sınırların dahilinde yer alan o kadar ada nasıl ve niye gitti ?
kısacası bazılarının sindiremediği ama takır takır yazan sevgili arkada$ımızıdır. bazen atar tutar ayrı mesele ama hangimiz yapmadık ki ?
eksileyen ibnelere gönül rahatlığıyla eksiledikleri için te$ekkür etmekle birlikte sorulan soru editi:
ne o sorduğum soru tarihte yer alıyor ama aradaki tezatlık konusunda hiçbirinizin götü yememi$ anla$ılan çıkıp cevap verebilmeye. yok zaten. veremeyeceğinizi biliyoruz. demek ki bi$eyler öğretildiği gibi değilmi$.
hadi $imdi dağılın gidin nickaltını pisletmeyin.
ha cevap verecek olanı da beklerim, zira ben pek bi merak ederim bu konuyu.
moderasyona selam :
sevgili moderasyon, $imdi sizin bu yapmak istediğiniz nasıl bi demokrasi durumu. yani eksiden dolayı edit yapmadığım ayan beyan belliyken salt soru tekrarı yaptığım halde eksiden dolayı editi silin diyorsunuz.
ha ben editi silerim ama, sizin karizma pek bi çizik duruyor bu durumla.
sevgilerle
ilgili girdisinde yazdıkları ve daha fazlası, sabanci universitesi'nde tarih hocası olan cemil kocak tarafından 2006 yılında nese duzel'e verdiği mülâkatta dillendirilmiş ve verimli bir tartışmaya neden olmuştur.
ahaha şeklinde, gönderdiği avukatların açıklamalarına güldüğüm yazar.
işlerine gelince profların yazdıkları makaleleri, röportajları kendilerine mürşit edinirlerken, işlerine gelince bunları görmezden gelmek ve karalamak için ellerinden geleni yapıyorlar.
sabancı üniversitesi öğretim üyesi bıdı bıdı bıdı deyince, koskoca öğretim üyesi hem de sabancı'da hurra kesin doğru atlayın lan evet evet, oluyor da,
pek tabii ki atatürk de farkındaydı kürtler'in de bu coğrafyada yaşadıklarından, kürtler'e özerklik verebileceğini de kimse inkar etmiyor zaten, ama du bakalım neler olmuş da verilmemiş;
1- Kürtler'in kurtuluş savaşından sonra 5000 kişilik kollu kuvvetleri vardı, şeyh sait isyan sırasında bu kuvvetleri kullanarak diyarbakır'a girdiği için atatürk'ün kürtlere özerklik isteğinden vazgeçmiş, ulus devlet anlayışını ön plana çıkarmıştır.
2-misak-ı milli sınırlarından kesinlikle taviz verilemeyeceğini yüzlerce kez açıklamıştır, tarih sansürlesin, ses kayıtlarıyla ve videolarla da mı oynandı? nutuk'la da mı oynandı? misak-ı milli sınırları içerisinde güney doğu anadolu ve doğu anadolu olduğu sürece pek tabii ki ayrı bir kürt devleti kurulamazdı.
3-atatürk pek tabii ki meclisi dua ile açtı, osmanlı'da böyle birşey olması ya da olmaması onu ilgilendirmiyordu, türkiye cumhuriyeti'nin osmanlı ile millet bağı harici bir bağı da yoktur.
4-pek tabii ki laiklik meclis açılırken, ya da cumhuriyet kurulduktan hemen sonra anayasaya girmeyecektir. demokrasiden bi haber olan bir halka cumhuriyet getiriyorsunuz, önce mevcut devrimler bir otursun milletin ufku bir genişlesin bakalım; mazallah sonra işte sizin gibiler çıkabiliyor ortaya.
özellikle şu 3 yıl savaş ve 30 bin şehit kısmını küçümsemiyorlar mı, dünya üzerinde edilebilecek tüm küfürleri hediye ediyorum o arkadaşlara, bir savaşın vehameti, bir zaferin büyüklüğü verilen şehit sayısıyla mı ölçülür? savaşın süresiyle mi ölçülür?
stalingrad savunması 1 yıldan kısa sürmüştür, ama yaklaşık 50 yıl ayakta kalacak bir süpergücün başlangıcıdır.
kurtuluş savaşı 10 gün dahi sürse, bir milletin kaderini tayin eden bir savaş olduğunu kim inkar edebilir? kaybetseydik, evet belki türkler olarak yaşayacak bir yer bulabilirdik, ama türk nüfusunun çoğunlukta olduğu noktalarda, hakkımızı sonuna kadar korumak zorundaydık, burayı bırakalım daha sonra alalım gibisinden bir fikir olamaz, buralarını şimdilik bırakan osmanlı'nın ve filistin'in hallerini gördük, görüyoruz.
bir milleti bir arada tutan bazı değerler vardır, engel olmayın insanlar milletlerini sevsinler, birbirleriyle aynı tarihi paylaşmaktan gurur duysunlar, birbirlerini tutsunlar, sakınsınlar.
amerikalılar gibi suni bir millet bile, ortak bir geçmiş oluşturmak için tarih üzerinde fink atarktan, holywood'a inanılmaz senaryolar yazdırıyor. bırakınız geçmişimizle övünelim, bunların arasında abartılanlar tabii ki var ama bunlar yalan değil. çıkarınız her ne olursa olsun, mazideki türk heybetini çıkarlarınızın altında saklamayın.
kaldı ki atatürk; ırkçılık değil milliyetçilik yapmıştır, ne mutlu türk doğana dememiştir, ne mutlu türke dememiştir, ne mutlu türküm diyene demiştir. ben kökeni türk sayılmayacak birisi olarak bundan yola çıkarak burada yaşıyor, seviyor ve kalıyorsam sebebi budur. gurur duyduğumuz şeylerden utandırmaya çalışmayın.