Zır cahil öküzdür. Biz de biliyoruz bozanın da, kefirin de, turşunun da, fermante olan her şeyin içinde alkol bulunduğunu.
Sarhoşluk veren madde haramdır. Azı da çoğu da.
istediğin kadar boza iç sarhoş olmazsın, istediğin kadar ekmek ye sarhoş olmazsın. Haliyle helaldir.
Bira için bu denilebilir mi? Denemez. Bir başka öküz çıkıp ben içiyorum olmuyorum bana helal diyebilir. Lakin bu umumidir. Bahsedilen madde muhtevası gereği sarhoşluk veriyorsa herkese haramdır.
Olm inanmıyorsanız inanmazsınız. Çekin elinizi şu dinden.
--spoiler--
soru? bu alkol haram mı demek yoksa yahudilerde ki gibi sarhoşluk mu haram demek. onlar da sarhoş olmayacak kadar içki tüketimini haram görmüyor.
--spoiler--
Musevi ahkamını bilmiyorum öncelikle.
Sarhoşluk veren maddenin sarhoşluk vermeyecek kadarı da haram.
Kuranda sarhoş olmak haram demiyor. Sarhoşluk veren maddeden men ediliyor.
Sadece kuran desen de haram. Diğerlerine göre zaten yine öyle. Bu konu ithilaflı bir konu değil. Çok bilmiş, islamla alakası olmayan aklı sıra karşısındakini faka bastıracak akıl oyunu yapan tiplerin zırvaları.
Rasûlüm! Sana içki ve kumarın hükmünü soruyorlar. Şöyle de: “Onlarda büyük bir günah ve zarar, bununla birlikte insanlar için birtakım faydalar da vardır; fakat günah ve zararları faydalarından daha büyüktür.” Yine sana Allah yolunda neyi harcayacaklarını soruyorlar. De ki: “ihtiyaç fazlası olup kolayınıza geleni verin.” Allah, etraflıca düşünesiniz diye size âyetleri böylece açıklıyor.
Nahl / 67. Ayet
Hurma ağaçlarının ve üzüm asmalarının meyvelerinden hem sarhoşluk veren bir içki hem de güzel bir rızık elde edersiniz. Şüphesiz ki bunda aklını kullanan bir toplum için kesin bir delil vardır.
iki duble rakı içip namaz kılabilir miyim diye kur'an da yazılanı okuyunca "evet, iki duble rakı içip sonra namaz kılabilirim" anlıyorum.
öyle ya...
eğer kur'an allah kelamı ise...
eğer kur'an değişmemiş ise 2 duble rakı (şarap bira viski vb içki) içerken namaz vakti geldiğinde namaza duralirsiniz.
zaten bu durum nisa 43. ayet de "sizler sarhoş ve zihinsel uyuşukluk halindeyken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayınız" diye kriteri bildiriyor.
yok ben yanlış anlıyor biliyorsam tövbe haşa allah indirdiği dini bilmiyor veya kur'an ayeti değiştirilmiş oluyor.
öyle ya...
zeka ve akıl seviyem (öğünmek gibi olmasın ama edebiyat bilgim azıcık süperdir) okuduğunu anlayacak seviyededir.
ha diyebilirsiniz ki içki den damla kadar içsen, kullansan cehennemliksin, içki içince ayık olsan da namaz kılamazsın, kıldığın namazlar kabul olmaz, az çok iç ama içkili ölünce cehennemliksin, içki içenin cenazesi kılıınmaz, içkili sofra da mekan da ev de oturulmaz yemek yenmez vs düşünceleri olan olabilir, böyle diyor benim allah'ım benim dinim diyen olabilir.
tabi ki buna karışamaz ve eleştiremeyiz.
senin allah'ın senin böyle olabilir ama benim allah'ım ve indirdiği kitap da geçen kelamına göre ben ne dediğimi bilecek haldeysem, bilincim açıksa, şuurum yerindeyse namaz kılarım.
Allah çok affedicidir, kullarını daima koruma kalkanına alır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, alkollü içki ve uyuşturucu kullanmak haramdır. Bu sebeple bir Müslümanın alkollü içki içmesi ve uyuşturucu kullanması düşünülemez. Ancak her nasılsa bu haramı işleyen kişi, bunun haramlığını inkâr etmedikçe Müslümandır. Dolayısıyla ibadetleri yerine getirmekle mükelleftir. Fakat sarhoşluk, kişinin bilincini etkilediği için bu hâlde iken kılınan namaz geçerli olmaz. Allah Teala, “Ey iman edenler! Sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar namaza yaklaşmayın.” (Nisâ, 4/43) buyurmuştur.
Kuşkusuz, dua ve ibadet bir idrak ve şuur işidir. Bunun içindir ki, bütün ibadetlerde Müslüman olma ve büluğ çağına ulaşmanın yanında akıllı olmak şart koşulmuştur. ibadetlerin makbul olması için, ibadet niyetiyle ve ihlasla yapılmaları gerekir. Bu sebeple namaz kılacak, oruç tutacak ve dua edecek kimsenin ne dediğini, ne yaptığını bilecek kadar ayık olması, aklının başında olması gerekir. Bu itibarla haram olmakla birlikte alkol alan veya uyuşturucu kullanan kişi, ne dediğini bilemeyecek kadar sarhoş değilse, bir başka ifadeyle ne yaptığını ve ne okuduğunu bilecek düzeyde bir bilince sahipse namazlarını kılması gerekir. Bunun için belirlenmiş bir süre yoktur.