ali kırca'nın çocukları misafir ettiği siyaset meydanında 16-17 yaşında bizzat silah sıkmış yahut sıkanları açıkça savunan dimağı, beyni, vatandaşlık bilinci ve ruhu, bölücü tecavüze uğramış ergenleri "çocuklar, bebecikler" şirinliği ile aklamaya çalışırken "buradan çıkınca bunlar bi de tutklanır" çıkıntılığı ile bir yandan da devleti "mağdur eden" konumuna sokmaya çalışmış, güya yazan, kalemi çenebaz, rahatlığın nirvanasında pervasız dişi mikser.
şöyle de denebilir. şu sıralar bu kadına bok atmaya zaten gerek yok. *
bugünkü yazısında berlin duvarının yıkılmasını ve ortaya çıkan yeni duvarı güzel üslubuyla anlatmış yazardır.
--spoiler--
insanlar, artık zenginler ve yoksullar olarak ikiye ayrılmıyor. insanlık, zenginlik ve yoksulluk olarak ikiye yarılıyor! Dünya tarihinde hiç görülmemiş bir mesafe var aralarında. Bu mesafe coğrafi mesafeye tercüme edilemediği için duvarlar inşa ediliyor. Soluduğumuz havayı bile ikiye ayırıyorlar.
Düşünün, göremediğimiz, tutamadığımız havayı bile! Temiz havasını kendi içinde döndüren akıllı binalar, alışveriş merkezleri ve hatta medya plazalar var. ironik olan şu: Duvarlar camdan!
--spoiler--
türkiye'de takip etmekten keyif aldığım nadir yazarlardan. derin uslubu ve olaylara yaklaşımı bakımından okuyucuyu kendisine çekmeyi başarabilen keskin kalem. artık habertürk alma sebebidir.
bugün itibarı ile yazılarını habertürk gazetesi' ne yazmaya başlayan köşe yazarıdır.
'' en ilginç bulduğum şey insanlardır. hepimizin sevilmemekten bu kadar çok korkması ve sevilmek için bu kadar az şey yapması, sorarım size enteresan değil midir? ve günün birinde nasılsa bir enayinin bizi yine de sevmesi ve bunun bizim yüzümüzden olduğunu sanmamız...'' *
bir duvarda muz sesleri yazan bir grafiti gördüm.içimden bu ne ki dedim.sonra temelkuranın son kitabı olduğunu öğrendim.kitab kapağındaki yazım tarzıyla birebir aynı şekilde duvara işlemişler meğer.hayranlıktan mı,reklam maksadıyla mı çözemedim.
kürt menşeili olmamasına rağmen sanıyorum mesele üzerinde safını belli etmek adına pkkya pekeke der. avrupa'daki parlementolarda leyla zana'dan sonra söz alabilir, çünkü avrupalı dostları onu pek sever. ermenileri 1915'te, kürtleriyse 30 yıldır katlettik katlediyoruz der. tüm bunların neticesinde pek tabii sosyalist takılır ama işçi ve köylünün celladı akepe iktidarına sempati duyar.
akepe'ye duyduğu sempati boşa değildir tamam anlıyoruz da mesele en azından dünya görüşüne geldiğinde yaranma içgüdünden sıyrıl, adeta kop gel günahlarından be ece hanım.