çok alakasız bir saatte beklemediğiniz aklınızın ucundan geçmeyecek birinden bir mesaj gelmiştir:
"demacia"
bu kadar. yalnızca isminiz. mesajın devamı gelecektir. Bunu adınız gibi bilirsiniz ve aynı zamanda hayırlara vesile olmayacaktır. işte o bekleyiş süresince oluşan histir bu.
Bir yerde küçümsenmek dışlanmak senin yerine başkasının gelip daha çok değer görmesi Fakirlik, ezik kalmak hep emir işitmek hani kısaca şöyle izah edeyim büyük balığın yanında küçük balık olmak.
Bence emek ve sevgi verip büyüttüğünuz bir çiçeğin solmasidir. Bu çiçek bir es , sevgili , arkadaş ya da evlat olabilir. Siz onun üzerine titrerken , kalben ve bedenen ona kendinizi feda edecekken onun sizi yok saymasidir. Bu insanı yaralar.
Yoğun bir şekilde bir daha asla mutlu olamayacağını düşündüğün, hava sıcak olmasına rağmen donup öleceğini sandığından tir tir titrediğin andaki histir. Duvarlar gözünün önünde yassılaşır filan.
Ne olduğunu yazmaya gerek olmayan kafa yani.
pişmanlık. geriye alamazsın, ileriye gidemezsin. bu öyle bir şey ki yanarsın ama kendini de söndüremezsin. Hayatın boyunca bunun yüküyle yaşamak zorunda kalırsın, söyleyemediğin sözler, işlediğin hatalar hep omuzunda yük olur. Farkettiğinde iş işten geçmiş olur.
hayattaki en değer verdiğin insanı kaybetmek ve bir daha asla kimse için bu kadar üzülemeyeceğinin farkındalığına erişmek.
bunun beraberinde getirdiği diğer bir his ise 'bir daha beni hiçbir şey üzemez, bunun ötesi yok hissi'; ve işte tam da bu noktadan sonra daha güçlü hissetmeye başlıyorsun. çünkü; bir daha öylesine sevip kaybedeceğin hiç kimse olmayacak, çünkü; üzüntünü en zirvede yaşadın ve bitti, çünkü; bunun ötesi olamaz.