mevsim farketmeksiniz götkesen soğuklarına sahne olan yerlerdir. temmuzun ortasında bile üşürsünüz. bir arkadaş klimanın fazla açılmasına bağlamış, temmuzda sıcak klima açılmıyor ama yine tesisler soğuk bunu nasıl açıklayacağız?
dinlenme tesisleri soğuk değildir. otobüsler aşırı sıcaktır.
30 dereceden aşağı ısıtılan otobüs yok.
e haliyle 30 dan 10 derecelik bi yere inince soğuk hissedersin.
hele bir de mola gece yolculuğunda verilmişse yarı uykulu sıcak otobüsten inilip sigara yakıldığında daha bi sert hissedilir o soğuk.
(bkz: pozantı) adana il sınırları içinde bulunup adana’nın ömrü boyunca görmediği soğuğu hissettirir.
Kendi aracınızla gittiğinizde aynı soğuğu hissetmezsiniz.
ille otobüs olacak. Otobüsün arka taraflarına gezinerek telefonla konuşan biri olacak. Çizmeleriyle otobüsün ön camını yıkayan abileri izleyerek, sigarasını içen ve hayatı sorgulayan birileri olacak.
O soğuk tam da bu mizansenle daha soğuk oluyor. Hafif uykuluysan bir de...
Hangi coğrafyada olursa olsun, iklimi hep aynı olan soğuktur.
Temmuz ortasında yorgan hayal ettirir, tesisin kazıkçı marketinden polar şal aldırır anasının nikahına.
Titreye titreye bir elinde acımış çay, öteki elinde sigara, otobüsün camlarını hortumla yıkayan lastik çizmeli adamı seyredersin.
Daha da üşürsün... Hayat ne zor laaa dersin kendi kendine, lastik çizmeler, gecenin bir yarısı, buz gibi su...
Hayatı sorgulatır. Otobüsten iner, elinde sigara/ çay/ kahve ya da bir şey olmadan sorgular ve düşünürsün. Otobüslerin yıkanmalarını izlemek hep çok zevkli gelmiştir bana. Uzun süredir izlemiyorum. Lanet olsun arabaya!
tam da şu anda canım dinlenme tesisi soğuğu çekti, çok gitöek istenen bir yere gidiliyordur ve dinlenme tesisi soğuğunu tattıktan sonra sabaha karşı mercimek çorbası içilir. ardından hoop otobüse ve uyku vakti.
o soğukta it gibi titreyip sigara içer sonra otobüse girerken yüzünüze vuran bir sıcak vardır ya hani otobüsün içinden gelen...yok böyle bir rahatlama.
velev ki otobüsünüzün yıkandığını görünce daha da, tir tir titrersiniz üşürsünüz.
takvimler ağustosu gösterir sizde şort atlet vardır aman tanrım korkunç!
Otobüsten mahmur bir şekilde çıkılıp ördek gibi paytak paytak giderken tesise, otomatik kapı usulcana açılır ve siz yavaş yavaş içeriye girerek etraftaki insanların koşuşturmacalarına bakarken açık büfe kısmından bir mercimek çorbası alırsınız. Kaşığın soğuğu içinize kadar işler boş bir masa bulunur ve içersiniz çorbanızı. Yemek bitince konuşacağınız tek kişi boşları almaya geldim diyen hizmetli personeldir. Puff.
ne güzel otobüsün içinde camların yıkanmasını seyrediyordum neden indim ki dedirten bir soğuktur. şehirlerarası otobüs yolculuğunda çocuk ağlaması,kötü koku, hanzo yolcular, falan çekilir dert değil belki ama en güzeli şu dinlenme tesislerindeki ortamı anımsama sanırım.