bugün

içle ilgili,içten.
Özünlü.
farsça bir kelime olup, yürekten, içten anlamına gelir.
kalpten , candan , gönülden , içten , yürekten.
17. yüzyılda yaşamış bir halk şairinin mahlası.
Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesinde 1886 yılında doğan Deruni’nin asıl adı Hüseyin Avni Başok’tur. Halk arasında, Hacı Kardaş olarak da ünlenen şair, çok iyi bir tasavvuf eğitimi almıştır. Hem iyi bir şair, hattat ve alim olan Deruni, aynı zamanda çok güzel bir yazıyla yazmış olduğu ayet levhalarıyla da bilinmektedir. Deruni, Deruni Baba, Deruni Abdal mahlaslarıyla bilinmektedir.
içle ilgili, içten anlamlarına gelen kelime.
hayır kelimelik oynarken öğrenmedim, şimdi baktım anlamına.
hiç de merak etmemiştim bu zamana kadar anlamını, açıp bakmamıştım ama kullanırdım bazen.
anlamını da tahmin ederdim elbet, bilirdim bu şekilde bir şey olacağını.

peki neden deruni? neden bu başlığa geldim ben.
nereden öğrendiğimi söyleyeceğim ben bu kelimeyi, öyle geldi içimden.

üstelik seviyorsun da onu. dudağının kıvrımını seviyorsun. saçının karasını seviyorsun.kaşının bükülüşünü, alnının kırışığını. i̇şte senin gibi apayrı. canına sokacağın geliyor.
demiş yazar, ama yetmez elbet.
ironi gibidir hayat ya semaver hikayenin adı da.
neyse şu yetmeyeni yetirelim.
yalnız, yüzleri, gözleri, kaşları, kirpikleri, omuzları ve ayakları değil; midesi, kalbi, hançeresi ve hicab ı hacizi güzel insanlar var.
seven insanda ise fiziki güzelliklerin deruni taraflarını gören gözler olurmuş.

demiş sait faik'in abasıyanık kitabı * tamam tamam iğrenç oldu şu espiri yapmadım sayalım *
ne salak bir entry oldu ya *

deruni deruni şeyler işte ya *
off çok tatlıyım :d
farsça "derûn" (iç) kelimesine "i" nispet/aidiyet eki getirilmesiyle "içli, içe ait" anlamı kazanan bir kelimedir.
derun kelimesine osmanlı arşiv vesikalarında sıkça rastlanır. örnek vermek gerekirse; "..mes'elenin izâhı derûn-ı arz-ı hâlde mukayyeddir." yani konunun açıklaması dilekçenin içinde kayıtlıdır.