moderasyondan gelen 8 milyon dolarlık teklifi geri çevirmeyerek sözlüğe kısa bir süreliğine dönüş yapmış eski yazar.
açıklama ihtiyacı hissediyorum. öyle bir anda konuşurken "açalım gel bununla yaz çok emeğin var" dediler. iyi açılsın madem dedik, geldik. söylediğim gibi, belli bir süre sonra zaten istesem de yazarlık yapamayacağım. o zamana kadar yine buralardayım.
edindiğim tecrübeler gösterdi ki sözlükte samimiyet sıfır olmalıymış. bu sebepten ötürü kimsenin ilgisini, yakın muamelesini falan istemiyorum, "çok da skimizdeydi" derseniz rahatlarım gerçekten. yazmak istediğimi yazmak istediğim şekilde yazıp, vakti geldiğinde kaybolmaktır niyetim.
slmmm.
anelia'ya ayrıca selamlarımı gönderiyorum, mehehe merhaba nasılsın? e5 iyiydi yine çok kalabalığa kalmadan geldik eheihii.
(bkz: #5174544) şovenist bir seklide yazmis oldugu entrysi ile faşistliğine vurgu yapmiş, politik endoktrinasyonun dibine kadar vurmuş, kahvehane kültürüyle değerlendirme yapan yazar kişisi.
dert mastIrI diye surekli nickini yanlis okudugum yazar.
gitmemelidir. adim kadar eminim, 1.5 sene sonra geldiginde buranin daha da icinden cikilmaz bir hale geldigini gorup uzulecektir. gerek yok buna. kalip eglencelik olarak olaya bakmalidir.
tam olarak 1080 gün sonra aklı başında bir birey olarak sözlük macerasına yeniden başlamayı düşünebilecek yazardır. kendisini çok sevenler dakika tutabilirler, düz hesap değil şu günden itibaren 1079 gün 3 saat 38 dakika.
der untergang filminden harika bir sözle, lethe'nin öldürücü introsuyla veda eder sözlük yazarlarına.
"Sie sollten auf der Bühne stehen, wenn der Vorhang fällt."
gitme kararı şaşırtmış olan sözlük yazarı. kendisi benim için tam tabiriyle, hani siz türkler nasıl dersiniz "tanımam, etmem yazarı"dır ama entrylerini okur, takip ederdim. gerçek yaşını öğrendiğimde şaşıranlardandım hatta. şimdi gidiyormuş. daha karpuz keseceğdik ama karar onundur, ne diyelim. "duruşuna kızlar gidişine yollar hasta" mı desek? evet, evet öyle diyelim.
sana puanım dokuz kanka.yolun açık olsun. bunu saymayız, tekrar gel.
sözlük kariyerine 16 haziran 2009 tarihinde nokta koymuş bulunmakta olan yazardır. (sonra geri döndü ama)
bu kararında kendisi hakkında girilen hiçbir entrynin etkisi yoktur; sözlükte kimseye karşı kin beslememektedir. kendine özel sebepleri vardır, daha doğrusu kendi sebepleri vardır; özelse de özeldir lakin kendisi bunları açıklayacaktır. tarihin en köklü entrysini okumaya hazır mısın sözlük yazarı? veyahut bu nikle yazan ibibiğin sözlük tarihine gömeceği son entry.
öncelikle, içtenlikle bütün sözlük yazarlarına bana yaşattıklarından ötürü teşekkür ediyorum. kişisel gelişimim açısından sözlükte bulunmam oldukça faydalıydı; hayatı biraz büyüklerin gözünden gördüm aslında ne bileyim, daha deneyimli, daha donanımlı oldum. "ışığımızla aydınlatacağız geleceği hey" gibi okul marşına çevirmek istemiyorum efendim. evet bildiğiniz gibi 16 yaşındayım ben, uzun süre gizledim fakat kendilerine minnettar olduğum/kalacağım insanlar bana çok samimi davranarak bu samimiyetsizliğimi bozdular. bir yerden sonra gizleyemedim, gizleyemezdim. gerçek halimle, gerçek meister ile dostluklar kurdum. sol frame kardeşim, artı oy yarim, moderasyon anam babam oldu benim. çaylak olduğumda kendileriyle eğlendim, sağolsunlar hiçbir zaman "siktir git birader" demediler, ses etmediler. "çaylak garibim, yazmazsak döner kendini siker" diye düşündüler. az yamuk yapmadılar tabi de, moderasyon çok sevimli adamlardan kurulu aslında ha. kıymetini bilin. yağ çekmiyorum, bu moderasyon beni birkaç saat içinde sözlükten şutlayacak zira. şutlatamazsan şutlatırlar gülüm.
her neyse. terk-i sözlüğümüzün sebeplerine gelelim.
bana göre değil hacı. sözlük hakkındaki söylentiler, sözlük yazarlarının kendi aralarındaki fingirdeşmeleri/tartışmaları beni yoruyor, sevmiyorum. sözlüğü entry girip eğlenebileceğim, arkadaşlar edinebileceğim bir yer olarak görmek isterdim. dışardan öyle gördüm lakin 1 yıllık yazarlığın ardından böyle olmadığını fark ettim. 30-35 yaşında kadınlar bana sözlükte buldukları adamlardan, eşleriyle aralarındaki ilişkiden bahsettiler. sokayım sizin dünya anlayışınıza dedim.
sözlüğe ve şahsıma yapılan saçma saldırılar da yıldırdı beni. sol frame türban mini etek ikilisinden geçilmezken açtığım başlık ayarlara gark oldu. dedim sokayım sizin başarılı entry anlayışınıza. moderasyon ota boka çaylak yaptı, dedim sokayım sizin çaylaklık anlayışınıza. her şeye sokar oldum, dedim sokayım böyle yazara.
ve bitti.
"ben seni ölümsüzleştirmek, çerçeveletip duvarıma asmak istiyorum" diyene cevabım hoşt olur. bir adet msn adresim mevcut. internette devamlı takıldığım hiçbir yer yok sözlük haricinde. evet, msn'imi dağıtma görevini şampiyon abim baltali ilah'a veriyorum. sömürün anasını satayım. biz seninle iyiydik mayster, yad edelim eski günleri derseniz, kendisinden isteyebilirsiniz. o bir gariplik sezdiğinde bana soracaktır veya direkt verecektir size. kendisi bu görevle ilgilenmezse de diğer yazarlara yöneleceksiniz mecburen. adım hıdır elimden gelen budur, silik halimle msn verip "beni seviyosunuz dimieaea kaç kişi ekliycek bakim" diyecek halim yok.
özel teşekkür kısmısı. nickini yanlış yazdıklarımdan varsa eğer, özür diliyorum. sıralamayı kafama göre yaptım, "çok seviyor bu beni" ya da "hiç sevmiyor lan" diye triplenmeyin, zaten benim kimi sevdiğim sizin pipinizde olmayacaktır tahminimce. olmasın.
***
anelia: ulvi amaca hizmet etmesi halinde vatana millete faydalı bir evlat olacaktır lakin yanaşmaya niyeti yok gibi. kendi bilir. baltali ilah: dostluğum sözlükte falan sınırlı kalamaz bu insanla, en birincilik madalyasını takacağım insandır. sayısız sohbetimiz, sayısız öğüdü nasihati yol gösterici olmuştur bana, her şeyden önce harika bir arkadaştır. yeri geldiğinde baba olur, kimi zaman abi, gerektiğinde arkadaş. iyi ki varsın. saylon muzaffer: yüz yüze görüşemesek de gönderdiğin selamları hiçbir zaman unutmadım, tüm desteğin için teşekkür ederim. m m m m m m m m m m m m m: football manager ile ilgili tüm entrylerim sana armağan olsun hacı, senin verdiğin gazla yazdım hepsini. oyunlarla ilgili uzun incelemelerimin hepsini senin beğenine borçluyum, her zaman ayrı bir yerin oldu. gönül isterdi ki daha çok yazabilelim, kaldırmıyor mna kodumun bilgisayarı oyun falan. yavuzum backs: run to the hills, then come back from the hills. aslansın kaplansın, iyi adamsın vesselam. amırcık otundan sevgilerle.
***
üşendim, valla yazamıyorum. hadi bay bay. her "yazar" bir gün silik olacaktır değil mi ne de olsa? "yazar".
1 haziran 2012 günü, 18 olduğumda, belki adam yerine konduğumda tekrar gelebilirim lan; hatta o zaman sana sıkı sıkı sarılırım. hiç bırakmam sözlük.
bluevelve, sen apayrısın hacı; teşekkür bölümünde yer vermedim ama anlayışla karşıla. beyaz kediye selamlar. metin ol, acayip acayip başlıklar açma. kısa tanımlar yap.
pek bir harbi, pek bir dobradır ve sözlükte ne yazdıysa hemen hepsi fikren onaylayabileceğim şeyler olmuştur. sanırım en sevdiğim yanı da geniş fikirli oluşu... tanımam etmem kendisini lakin yazılarını okuyarak bile böyle kesin yargılara varabiliyorum, bu da onun kendisini sağlıklı bir biçimde ifade edebilmesiyle alakalı bir durum olmalı.
gerek özel mesajla, gerek nick altını kullanmak suretiyle doğum gününü kutlayan yazarların tek tek gıdılarından öpen, hepiciğine tek tek teşekkür eden, ilk kez doğum gününde para verilip alınmış bir hediye sahibi olmanın keyfini yaşayan, yediği sopanın sarhoşluğuyla, ayda bir girebileceği bir entryyi, nick altında paylaşan dallamadır.
basın toplantısı yapacağım, evet bunu yapacağım.
saygıdeğer sözlük yazarları,
bildiğiniz gibi benim doğum tarihim 01.06.94'tür, bu sebepten ötürü hala benimle "alt tarafı skimin ucundan çıkan bi parçasın işte" diye dalga geçen bir babaya sahibim. yeri geliyor sevişiyoruz yeri geliyor dövüşüyoruz. çok taşaklı bir kavganın ardından, monitörümü gözümün önünde kurşuna dizdi, sonra sebzelikteki domatesleri kurşunlayıp kabaklarla dolma yaptı. geç bunları der meister, olay şey yani, evet, monitörümü elimden aldılar ve yazın sözlüksüz kalacağım; dua edin lan, abluka altına alalım herifi, konuşmuyorum abi, sevmiyorum ben adamı. anamı devreye soktum, tayyip'ten beter, "kocam değil mi kabak da yapar domates de" diyor. reziller.
özellikle birkaç kelam fıstırmak istediğim bazı yazarlar var. aslında bir tane var. yok ama yazmışım zamanında dursun.
@anelia: seni engellediğim gün zat-ı muhterem aka peder doğum günümü hatırlayıp bana bir hediye alacaktır. yani öyle zor bir ihtimal, anlatabildim mi? seni de çok özledim. lakin damarlarımda kudretmiş, kanmış, bulamadım sana ulaşmak için. sen ulaş bana, cep telefonundan mesaj falan at, biliyorsun numaramı, bilmiyorsan da al. çok özledim bröhey, valla billa. hani bir de senin için önemliymişim gibi bir entry girmişsin ya, en muhteşem doğum günü hediyem oldu o.
herkese böyle "en güzel hediye seninki" dediğim için kendimi çok yavşak hissediyor, her sene "geleneksel tabakta pizza bardakta kola bırakma şenlikleri"ni yaşamaktan hiç mi hiç hazzetmiyorum. sokayım öyle doğum gününe.
***
icimdeki deniz tamamen ayrı olmak üzere, hepinizi tekrar tekrar selamlıyorum efendim. o daha bana çocuk menüsü alacak. hero baby istiyorum. cicibebe sıktı.
15. yaşına girdiğinden dolayı, kendisini kırmayarak, adresine 3 paket cici bebe, bir adet mama seti (mama masası+önlüğü+taburesi) ve koluna basınca "i love you! i love you!" diye bağıran oyuncak bebeklerden göndereceğim yazardır. baktıkça beni hatırlar.*
belki de yıllar sonra mcdonalds'ta çocuk menüsünü yerken, bu günleri yüzünde sevimli bir gülümsemeyle anımsayacaktır.
lan o değil de, hani "der meister'ın 15. yaş gününü mcdonalds'ta kutluyoruz" zirvesi yapacaktık?!
