bugün

klasik müzik bir nevi işe yarayabilir. arabeski bırakın.
sevgiliniz yoksa bir tane edinmek gerekebilir. ha illa da platonik aşk diyorsan, klasik müziği bir dene. (bkz: fazıl say)*
edit: alternatifi için: (bkz: depresyondan kurtulmanın yolları) *
içinizdeki o uç düşünceleri paylaşacak bir şey bulun.
ister birine anlatın , ister kasede kaydedin.
ama o düşünceleri başka yere taşımaya çalışın.
hayat hakkında düşünmenin suç olan bir tarafı yoktur , ama olabilecek en az zararla çıkmak iyidir.
genellikle ciddi ve ağır bir depresyon halindeki insan içinde bulunduğu hali bir girdap olarak görür. aslında tamamen yanlış şeylere odaklanmanın doğal bir sonucudur depresyon ama kişi her ne kadar bu durumunun farkında olsa da bir şekilde ruhunu kötüleştiren o şeylere odaklanmamayı da kaçınılmaz olarak algılar. bu açıdan böyle bir depresyon halinin iradeyi de etkisizleştirdiği düşünülürse hastalık olabilecek ciddi bir vaka da bireyin kendi çabalarıyla kötü deneyimlerinden sıyrılıp yaşamı farklı algılarla anlamlandırmaya çalşıp normalleşmesi zor olduğu kadar sıkıntılı bir süreçtir.. mutlaka prefosyonel bir yardım alınması gerekir.
en basitinden grip olduğumuzda bile hiçbirşey yapmazsak kendi çabalarımızla bu hastalığı atlatabiliriz. ama bu yaklaşık 1 ay sürerken doktora gittiğimizde ise yaklaşık 1 haftalık tedaviden sonra bu hastalığı daha rahat atlatırız.. depresyon da böyledir. neden yardım alıp kısa sürede atlatmak varken hiçbir şey yapmayıp kendimize işkence çektirelim?
bunun haricinde hafif bir depresyon durumunda ise, yani kişi yalnızca hayatındaki bazı sıkıntılardan kaynaklanan üzücü hallerin birikmesiyle hayata karşı büyük bir soğukluk, tutunamayış, karamsarlık ve amaçsızlık hissediyorsa bu insan olmanın da normal bir duygusal sistematikliği olduğundan dönemselliği algılanmalı ve yeni farkındalıklar içselleştirilmeye çalışılmalı. belki belli bir zaman sonra kendiliğinden kaybolacaktır depresyon denilen o hal.. yalnızca odaklandığı düşünceleri değiştirip yanlış yaptığı şeyleri görerek hakikat ve anlayışa dayalı büyüyen bir yaşam sevgisini ruhuna yerleştirmesi gerekiyordur ve bu da pekala kişinin elindedir..
(bkz: çikolata yemek)
klasik müzik çok işe yarar. ciddiyim. coverlanmış olanlarını dinleyin. misal edvin marton, david garrett şiddetle tavsiye edilir.
kız kız bulup üstündekileri parçalayarak çıkardıktan sonra ağzına vermektir (sigara falan yanlış anlamayın hemen).

bir kadın bulup sizi komple soyup yatağa bağlayıp, ailenizden birini arayıp durumu anlatıp sizi bırakmasıdır(bu utanç depresyonun falan sıfır olmasına yetecektir.).
-sayfalarca yazın içinizdekileri, sonra ister yakın ister yırtın, ama içinizden aktığına ve kurtulduğunuza inanın.
-elinizden geliyorsa bir köpek edinin, onunla yürüyüşe çıkın hatta olayı abartın, onunla koşun. eğlendiğinizi fark edeceksiniz.
-hiç olmadı temiz havada benliğinizi keşfe çıkmışcasına bir yürüyüşe çıkın. etrafınızı izleyin, hayatı fark edin ve içinize çekin.
-olabildiğince boş sözleri olan şarkıları dinleyin mesela pop müzik, olmadı "hayatta dinlemem lan" dediğiniz trance müzikleri dinleyin bir süre. deneyimlediğime göre, beyine reset atıyor depresyon falan hissetmiyorsunuz.
-yeni kitaplar edinin, günün belli bir saatini onlarla geçirin, zihninizi yeni verilerle yormak işinize yarar.
-mum ve tütsü yakarak bir müddet nefes egzersizi yapın. mümkünse akşamları tercih edin bunun için.
-kendinize yakışacağını düşünüyorsanız ve yapmayı aklınızdan geçiriyorsanız yeni bir küpe, hızma vesaire deneyin. ya da saç şekli-rengi ile ilgili bir değişikliğe gidilebilir.
-alkol ve sigara alışkanlığınız varsa, kullandığınız miktarı maksimize değil, minimize edin.
-birlikteyken mutlu hissettiğinizi fark ettiğiniz arkadaşlarınıza vakit ayırın.

bir ay kadar bir süre zarfında bunları denemenize rağmen sonuç alamadıysanız, en basitinden internetten depresyonun neliği üzerine bir araştırma yapın, kendinizde saptadığınız depresyon yoğunluğuna göre, bunun bir süreç olduğunu kabullenip, anlık düşüncelerinizin asıl benliğiniz olmadığının farkına varın. olumlama yöntemi ile özgüveninizi güçlendirmeyi deneyin, ya da ne bileyim yapın bir şeyler kendinizi toparlayın, o kadar yazdım içlerinden en azından birini uygulayın, adamı hasta etmeyin. hadi iyi iyileşme süreçleri sözlük.
önce rahat bir şeyler giymeli hep çok dar olmamamlı sonra sürekli gökyüzüne bakmalı geveze inssanalrdan uzak durmalı,yürüyüş yapmalı,cep telefonunu gereksiz kullanmamalı ,eğer bir sözlükte yazıyorsanız ..herkesle muhatap olmammalı(çünkü bazıları insanı cin gibi çarpıyor),hep gülmeye çalışmalı (neşesiz de olsa), ha bir de şu piskevüt muhabbetine hiç girmemeli sinir bozmaya başladı..
depresyon fiziksel aktivite eksikliği sonrasında çıkan bir durumdur. aslında bir zengin hastalığıdır. yemek bulmak için koşturmuyorsanız, herşey önünüze hazır geliyorsa bu illete yakalanma riskiniz çok yüksek. ama yapacağınız şey gayet basit. iyi bir spor ayakkabı alıp( zaten vardır, malum zenginsiniz ya) diliniz dışarı çıkana kadar koşun. dinlenin, yeniden koşun. ben koşamayacak kadar hantalım diyorsanız gidin bir salona; girin 100 kg barın altına. iki gün sonra hem taş gibi vücudunuz olur, hemde taş gibi psikoloji sahibi olurdunuz.
(bkz: sigara)
(bkz: intihar etmek)

ama hap içerek değili, o zaman ilaçla kurtulmuş olursunuz yine.*
TEMiZ BiR bayan bacak arasına kafayı sokup yalayarak uyumak. ertesi gün yeni doğmuş bebek gibi olursunuz.
arkadaşlarla ipini koparmışçasına gezmek tozmak eğlenmek. dünya sikime minare götüme takılmak.
bak simdi bu dediklerimi yap seker gibi olmazsan gel beni sik afedersin hacim. once bunyeyi yeniliyosun hafiz. git bi kuafore, guzel bi sac trasiyla ise basla. sonra en sevdigin arkadasinla saglam bi yemek ye. bi kac bira at kendine gel, kafa toparlansin. sonra ak bi klube mudur. ama klup diyosam sap sap dikilecegin bi yer degil. hatun kaldirma garantisi olan civcivli bi mekan. ver bunyeyi long islanda. geceyi seksle bitirirsen depresyon falan kalmaz. yoksa kurmaya devam.
tek kelimeyle, aşk.
deniz kenarında temiz bir plajda şezlongda yatarken biranı açacan anadınmı,ayaklarını dikecen şemsiyenin direğine , uzakta bir müzik kafa ütülemeyen ruhu okşayan , deniz ışıl ışıl, gözlerini kilitlicen ufka baaaak varyaaaa...arada dalacan körfeze yarım saat yüzecen yatacan sırt üstü şöyle ,akşam güneş ufuktan batınca yavaş yavaş sürüye gitmez it gibi motele gidecen yemeğini yedikten sonra çayını içecen bahçede ondan sonra bir çarşı turu bisikletle yada yaya hemen ardından , bir barda bir iki kadeh attınmı atacan kendini gecenin deniz kokan karanlığına dalga sesleri alıp götürecek geçmişe şöööyle , sonra gece 1,2 gibi bir film seyredip yatacan nemli nemli bak o zaman depresyon falan kalıyomu...*
(bkz: zuhal topal la izdivaç)
(bkz: flaş tv gece haberleri)
(bkz: düğün tv)
sarı kantaron kaynatıp için. serotonin geri alınımını azaltır tıpkı antidepresanlar gibi.
(bkz: #11820999) bunlar işinize yaramadımı üzülmeyin sizin için başka şeylerimiz var.
muz , ceviz , ve bitter çikolota yiyin,bol miktarda serotonin içerir.buda olmadıysa eğer b planına geçin.
siyasilerin kasetlerini izleyiniz. hem hayret hem şehvet hem de öfkeyi bir arada yaşarsanız sonrasında oldukça rahatlarsınız ve böylelikle depresyon azalarak geçer.
insana şu soruyu sordurur.
--spoiler--
depresyondan kurtulmanın bir yolu var mıdır ki ?
--spoiler--
alışveriş.
uyumaktır efendim. paranız yoksa dolayısıyla yapacak bir şeyiniz de yoksa,sorun yok! tüm hafta sonu uyuyun.

acıktınız,uyuyun, aşk acısı ekiyorsanız *iktir edip uyuyun, faturalar kol gibi sizi bekliyorsa uyuyun, abuk subuk insanları hayatınıza siz sokmadınız, onlar bi şekilde kendileri var oldular def edin,gerekiyosa defnedin,evet evet, kurtulun yine uyuyun...
boşa koydum olmadı, dolya koydum yine olmadı unutun, unutun hallollamayanları unutun. ilaç alıcaksın zaten sen, sen olmayacaksın hepsine *iktir çekin, düşünmeyin sadece yiyin, için, gezin. evet bolca gezin, kendinize zaman ayırın ki bu vesileyle kendinle tanışmış hatta daha bi tanımış olacaksın, huzur verici, ruh doyurucu, şeyler yapın,dinlenerek, kendini dinleyerek başkalarından önce kendinize iyilik edin, sonra yatıp yine uyuyun yine uyuyun...
(bkz: Telkin)
çevreyi değiştirmek.

Bazı insanlar vardır ki, negatiftir. Hayata hep kötü bakar, kötü düşünür, insanın enerjisini emer. Bu tarz insanların olduğu yerden, daha pozitif düşünen, neşeli insanların olduğu bir çevreye transfer olmak depresyona iyi gelecektir.

not : tıbbi bir tavsiye değildir, prospektüsü okuyunuz. *