Bazı günler sebepsiz yere mutluyken bazı günler gelen * Boğucu histir. Öyle manasız yere bir cisme odaklanıp bakarken yanındakinin sana seslenmesiyle bozulan bir büyüsü vardır. Kafanda birkaç tane daha senin kavga kıyamet koparması ancak dışarıda dönen dünyaya kaptan inecek var diye mırıldanmaya bile takatinin kalmamasıdır. Sigaranın zammının içtiğin paket sayısını arttırmasıdır. Ve bu döngüden kurtulmak için kendimi gülümsememe, uzun yolda haykıra haykıra şarkı söylememe ve motosiklete başlamama neden olan hastalıktır. ilaç motosiklet tavsiye ederim. Hızlı olması eftaldir. Adrenalin sana neden hayatta olduğunun cevabını bulduruyor ya da hayatta kalma reflekslerin güçleniyor. medikal depresyonu sadece baskılıyor.
Öncelikle söylemeliyim bundan daha kötüsü vardır ama benim yaşadığım en boktan süreç, Temmuz'dan bu güne, burayı terk etmeme, insanlardan kopmama, aydınlanmama ve değişmem üzerinde kesinlikle etkisi olan bir süreç. Bunu geçtiğimiz dönem psikiyatr ile taçlandırdık ve teşhis koyduk manik depresyon ve anksiyete bozukluğu. Hayatsız gibi yaşattığı aylar oldu geçen sürece dair pek bir fikrim yok yaşamaktan uzaktım çünkü, şimdilerde ise bunun minör halindeyim yani olabildiğince az arada yokluyor ama öldürmez gibi. Hayatı enlerde ve diplerde yaşayan biri için teşhis koyulabilecek en nokta atışı hastalık olduğunu düşünüyorum. ilaç tedavisi gördüm 2 aya yakın sonra alkolsüz hayat beni yordu. şu hayatta keyif aldığım bir noktayı kesmek, o yüzden ilaçları saldım şimdi iyiyim yine kötü bi durum yok. Anksiyete vurup panik atağa bağlamazsa sıkıntı olmaz. Kafama göre ilaç kesme doğru bir hareket değildi belki ama bu hayatta ne doğru ki sanki.
Ruhun kapanmayan yarası.
Uzunca bi süre içinde bulunduğum çok geç teşhis koyulan hastalık.
Bayaca uzun bi süredir bu durumdaymışım da iyileşince farkına varabildim.
Peki ya gerçekten iyileştim mi?
Öyle sanıyordum. artık ilaçları da bırakmıştım.
Bi kaç gün önce hayattan bi tokat daha yiyene kadarmış kendimi iyi hissetmem.
Ama bu sefer iyileşmek için başka yollar denemeye karar verdim. Mesela olan her şeyi kabullenmek gibi. Tüm psikologlar da bunu demiyor mu zaten…
hiç te küçümsenecek, önemsenmeyecek bir hastalık değildir.
dalga geçenler zaten beyinsizdir.
ilaç ve psikolog danışmanlığı şarttır.
başka ilaçlar da belli:
müzik dinlemek.
romantik film, komedi filmi ya da programı izlemek.
gezintilere çıkmak. oksijen almak.
doğa yürüyüşü yapmak.
spor yapmak.
hobilerle ilgilenmek.
kitap okumak ama öyle üzücü ve sıkıcı olanlar değil.
ibadet etmek.
yaşamamış olanların nasıl bir şey olduğunu tam olarak anlayamayacağı, sevilen şeylerden bile zevk alamamaya sebep olan, zamanla kendiliğinden geçmesini beklemek yerine bir psikologtan yardım alınması gereken ruhsal hastalık.
Depresyon kötüdür antidepresan kullanmak gerekir ve bu ilacın hangisini alacağına Dr karar verir artık geçmişte psikiyatristin yazdığı size iyi geldiğini düşündüğünüz hapı eczaneden almanız mümkün değil her ay olmasada bir buçuk ayda bir psikiyatrist muayenehanesine gidip servet ödemeniz zorunlu oldu.ikinci mevzu bu antidepresanların insanı hissizleştirmesi libidonun yerlerde sürünmesi sırf bu nedenden insanlar tedavi olmuyor biliyorum buradan seslenmek istiyorum bu yan etki ortadan kaldırılsın isveçli bilim insanları konuya bir el atsın. Olmuyor böyle...
düşük benlik saygısı, umutsuzluk, karamsarlık, hiçlik hissi, yaşamdan zevk alamama, aşırı derecede kaygı, hiçbir şeye halinin olmaması hissi. öyle bir gün ''ay ben bugün çok kötü hissediyorum .s'' hastalığı değildir. bunu yaşamayan bilmez.