her gün ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilmesi strese sokan olay. tamam, hazırlıklı olalım, hakkında bilgi alalım, bunlara gerek duyuyoruz. ama insanlar sürekli bunu görmek zorunda mı ? önlemimizi alalım ama her an korkusuyla yaşamayalım.
yani önlem almaktan başka çare olduğunu düşünmüyorum. önlem dediğim de dayanıksız binaların yeniden sağlam yapılması. gerisi takdiri ilahi. zaten ben bizim orada o kadar çok görüyorum ki kentsel dönüşüme giren bina, inanamazsınız. bizim sokakta bile 2 bina mı ne kentsel dönüşüme giriyor. yani zaten elden ne geliyorsa yapılıyor merak etmeyin. insanlar kentsel dönüşüm istemiyorlarsa nasıl kentsel dönüşüme girsin. yönetmeliklere uygun yapılması lazım binaların. hatay'da bir bina yapılırken yönetmeliğe uyulmamış ve ilk depremde yıkılmış. umarım tüm eski ve yeni binalar yönetmeliğe uyularak yapılmıştır ve yapılacaktır ve inşallah büyük istanbul depremi olmaz.
türkiye'nin önlem almayı sadece başına geldiğinde düşündüğü ve devamında sallamadığı bir mevzudur. deprem geldiğinde, profesörler söylüyordu ama.. dediğimiz bir olay. aynı zamanda ülke içerisinde ağır travmalarda bırakır.
tamam, tehlikesinin farkındayız da, her gün ısıtılıp ısıtılıp gündeme getirilmemesi gereken olay.
zaten iyice zorlaşan ülke şartlarında sürekli deprem korkusu duymak stres vericidir.
yanlış anlaşılmasın, hazırlıklı olalım ama sürekli kötü bir şey olacak korkusuyla hayatı yaşayamayız.
istanbul için kaçınılmaz olan olgu. Ana caddelerin böyle bir durumda kapanabileceği ihtimaline karşın; az katlı yapılaşma özellikle bu bölgelerde mecburi bir hal almalıdır.
6 Şubat'ta her iki depreme de binada yakalandık. insan önce algilayamiyor. O kadar siddetliydi ki, kitlenip kaliyosun. O gece o kadar yagmurluydu ki hava. Dışarı çıktığımızda yıkımın farkında değildik. 1 saat geçince 2 sokak arkamızda bir binanın yıkıldığını duyduk sadece. Hatay'da maraştaki yıkımların flan farkında değiliz. Oglenkinde de iş yerinde yakalandık. Oglen olan deprem bence daha siddetliydi. Sonrasında yaklaşık 2 ay neredeyse her gün artçilar devam etti.Allah kimseye bir daha öyle bir felaket yaşatmasın.
Deprem Olurken yaşanan o tuhaf hisler tarif edilemez.
ilk birkaç saniyede dua ediyorsun. Aklına ölüm geliyor. Ama sallantı 15-20 saniyeden uzun sürerse;
depreme kafa tutmaya başlıyorsun. Sövüyorsun falan. Sonra Kendini yere atıp, binanın yıkılmasını ve ölümü bekliyorsun.
Bende öyle olmuştu.
her akşam, özellikle bahçelievler'deki evimizde yatmadan önce aklıma gelen şey. bir ara uykumu bile bozmuştu ama yeni yapılan binaların da yıkılabildiğini söyleyince ablam, rahatladım.
Uygulama sanırım ege ve Akdeniz çevresi, Marmara bölgesi ve istanbul çevresi ile adana ve çevresine fazla hassas tepki veriyor.
Ayarlıyorlar muhtemelen ne olur ne olmaz diyerek stres biriken yerleri.
Kandilli'ye girip gün içinde hissedilmeyen onlarca depreme bakarsanız nerelerde stres birikiyor görürsünüz.
Zor bir şey değil bunun tahmini.