Eflâtun demokrasi için şöyle demiş. biz de bu yazıdan üzerimize düşeni alalım.
Ya hükümdarlar filozof yahut da filozoflar hükümdar olmalıdırlar; böyle olmazsa, devlet ve insanlık için mutluluk beklenemez.”Demokrasi anlayışı:Demokrasi, bir eğitim işidir. Eğitimsiz kitlelerle demokrasiye geçilirse oligarşi olur. Devam edilirse demagoglar türer. Demagoglardan da diktatörler çıkar. Demokrasi despotluğa dönüşür.Demokrasinin esas prensibi, halkın hakimiyetidir. Ama milletin idarecilerini iyi seçebilmesi için, yetişkin ve iyi eğitim görmüş olması şarttır. Eğer bu temin edilemezse demokrasi, otokrasiye dönüşebilir. Halk övülmeyi sever. Onun için, güzel sözlü demagoglar, kötü de olsalar, başa geçebilirler. Oy toplamasını bilen herkesin, devleti idare edebileceği zannedilir.
1961 anayasası gelmiş geçmiş en demokratik anayasadır. bunun verdiği özgürlükler 70 lerdeki olayların yaşanmasına ve 1980 ihtilalinin olmasına sebep olmuştur. hatta kenan evren bununla ilgili "demokrasi elbisesi bize bol geldi" demiştir.
demokrasi, sorumluluk sahibi olan ve de bir arada yaşama kültürü içinde eğitim kültür zeka akılla şekillenmiş erdemli insanların idare biçimidir.
eğer demokrasi herkese verilen seçme seçilme hakkı ise ki bu demokrasi değildir, demokrasi üzerinde rengarenk çiçekler açan ama bastığında insanı yutan bir bataklıktır.
dün hitler bugün kim jong-un hep seçme seçilme hakkı gereği yasal idarelerdir.
Demokrasi,
avrupada derebeyi denen gaspçı tecavüzcü gangsterlerle, ibret i alem için prağın göbeğinde meşe odunuyla adam yakan otokrat papazlarla çarpışıp yenmiş avrupa halklarının rejimidir.
Bu çağda hala kula kulluk ederek rahatlayan, aganın bokunun üstüne bok olur mi kafasını yaşayan feodalizm ve otokratizme karşı hak hukuk mücadelesi vermemiş ortadoğü halklarına yaramaz.