gebelere şeker yüklemesi yapmak yerine, açlık tokluk kan şekeri değerlerine bakılmasının daha doğru olacağını, hatta ve hatta buna dahi gerek olmadan tüm gebe kadınların şerbetli tatlı, hamur işi, asitli içecek, hazır gıda gibi ürünlerden uzak durması gerektiğini söylediği için linç edilen profesör. bu konuda sonuna kadar haklıdır. hamile kadınlara şeker yükleyip o defalık sonuca göre tamam problem yok istediğini yiyip içmeye devam edebilirsin ya da gebelik şekerin var demek yerine, bu tip besin değeri olmayan yiyecek ve içeceklerin, hareketsiz bir yaşamın 'her bebeğe' olumsuz etki edeceğini hatta kontrol altında olmayan şekerin anne karnında ölüme sebep olabileceğini anlatmak daha doğru değil mi? anne karnındaki bebeğin plasentadan kolayca, sınırsızca aldığı iki şey su ve şekermiş. kontrolsüzce vücuda alınan şekeri ya da kolayca şekere dönüşen yağları o küçücük bedenin tolere edebilmesi mümkün değildir. karatay'ı linç etmeden önce iki kez düşünün derim.
küresel sömürü çetelerinin özellikle gıda ve sağlık açısından ipliğini pazara çıkarmıştır.
kendisini yakından tanıyan biri şöyle demişti: "canan hoca bir konuda uyarılarda bulunmadan önce birçok delili inceler, makaleler tarar öyle konuşur."
konuştukça haklı çıkıyor, karalamaya çalışanlar ise haksız çıkıyor.
75 yaşında ve hiçbir ilaç kullanmadığını tv programlarında söylemektedir.
belli ki tüm çabası ülkesi ve insanlık için.
adı tarihe anlı şanlı geçecek olan bilim insanımızdır.
tavsiyelerine biraz dikkat edip, kararlı olunca 3-4 ayda 13 kilo vermiş biri olarak özellikle sağlık açısından müthiş bir iyileşme de görünce, beslenmenin ne kadar önemli olduğunu da sayesinde çok daha iyi anlamış oldum.
(ne mi yaptım pilav makarna ekmek ve tatlı dışında canım ne isterse yedim. )
canan karatay ve onun gibi ilkeli insanlık yararına konuşan iyi niyetli bilim insanlarımıza çok ihtiyacımız var. onları ekranlarda , medyada daha sık görmemiz gerekiyor. uyarıları toplumsal iyileşme açısından çok değerli.
Ekmek, şeker, trans yağlar konusunu devamlı gündemde tutarak bir kısım insanı bilinçlendirmiştir.
Ama ne yazık ki önerdiği et ve yağ yeme miktarı kısa vadede insanlara kilo verdirse de uzun vadede çok sakıncalı.
Benim babam etten başka bir şey yemeyen adam. Çocukken bile etsiz yemek yemezmiş hâlâ öyle. Hatta en nefret ettiği sebzeyi bile içinde bol et ve köy yağı varsa yer.
Sonucunda ise Yüksek tansiyon hastası ve uçuk seviyede kolestrol değerleri Yüksek.
Diyet yapacaksanız bile, kapitalizme savaş açtığını söyleyen ama muayene ücreti 1000 TL'den başlayan insanların her dediğini uygulamayın.
Dişlerine bakıyorum (çoğu çarpık çurpuk, köpek dişleri vampir dişi gibi olmuş), yüzüne bakıyorum (hoşaf yapılmış erik gibi buruş buruş), kalçasına bakıyorum (neredeyse otobüsün arka beşlisini dolduracak gibi), bi de allahın dolandırıcılarına binlerce lira kaptırmasına bakıyorum ve sonra da diyorum ki:
kadın sen bize verdiğin bu öğütleri uyguladın da mı böyle oldun? sağlıklı halimiz bu mu yani?