can yücel

entry1112 galeri48 ses2
    842.
  1. Yormak istemiyorum artık kimseyi, yorgunum zira.
    Kelimeleri yan yana getiresim yok kendimi anlatmak için.
    Yeni bir alfabe arıyorum konuşabilmek için...
    Hiç söylenmemiş sözler duymaya ve yeniden cümleler kurmaya ihtiyacım var.
    Yetmiyor bildiklerim...
    0 ...
  2. 843.
  3. Facebookta paylaşılan ortalama iki sözden birinin sahibi.
    0 ...
  4. 844.
  5. müslüman olduğunu değil başkaları, kendisi bile söylemezdi. allah rahmet eylesin.
    0 ...
  6. 845.
  7. çeviri yapmaz, baştan yeni bir eser yaratır. yaptığı shakespeare'ın hamlet çevirisinden bir bölüm:

    Vazgeçtim bu dünyadan tek ölüm paklar beni,
    Değmez bu yangın yeri, avuç açmaya değmez.
    Değil mi ki çiğnenmiş inancın en seçkini,
    Değil mi ki yoksullar mutluluktan habersiz,
    Değil mi ki ayaklar altında insan onuru,
    O kızoğlan kız erdem dağlara kaldırılmış,
    Ezilmiş, horgörülmüş el emeği, göz nuru,
    Ödlekler geçmiş başa, derken mertlik bozulmuş,
    Değil mi ki korkudan dili bağlı sanatın,
    Değil mi ki çılgınlık sahip çıkmış düzene,
    Doğruya doğru derken eğriye çıkmış adın,
    Değil mi ki kötüler kadı olmuş Yemen' e
    Vazgeçtim bu dünyadan, dünyamdan geçtim ama,
    Seni yalnız komak var, o koyuyor adama.

    kim yukarıdaki şiire çevire diyebilir ki, buram buram türkçe kokuyor. bunu yazan shakespeare değildir, can yücel'dir. gerçekten çok büyük bir şair, çok büyük bir kalem.
    0 ...
  8. 846.
  9. en uzak mesafe iki kafa
    arasındaki mesafedir
    birbirini anlamayan.

    var mı şu sözlerden daha ötesi? bazen öyle biri çıkar ki karşınıza buldum dersiniz. hep aradığınız kişidir o. aynısınızdır onunla olması gerekenden daha fazla. çok yakınsınızdır. nefes kadar, bir el kadar... ama işte önemli olan''ama'' sözcüğünü cümlenin neresine koyduğunuzdur. Tüm yakınlıklara rağmen anlayamazsınız ya hani bazen. neden dersiniz, nasıl dersiniz. hep bişeler dersiniz o da der ama anlayamazsınız birbirinizi. yakınlar o kadar uzak gelir ki birden onu içinizden atmak istersiniz ama olmaz, atamazsınız. bir gün yavaş yavaş gittiğini hissedersiniz içinizden. onun yerinde kocaman bir boşluk olur hiçbir zaman dolmayacak olan. her biten şeyden sonra onu kontrol edin içinizde. hala orada mı diye? mümkünse hep orada kalsın hüzünle gülümseyişe sahip olan.
    0 ...
  10. 847.
  11. ülkemizin ilk milli eğitim bakanı hasan ali yücel'in oğlu olan büyük üstad. herşey sende gizli adında bir şiiri vardır ki sormayınız gitsin, efendim.

    Yerin seni çektiği kadar ağırsın
    Kanatların çırpındığı kadar hafif..
    Kalbinin attığı kadar canlısın
    Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
    Sevdiklerin kadar iyisin
    Nefret ettiklerin kadar kötü..
    Ne renk olursa olsun kaşın gözün
    Karşındakinin gördüğüdür rengin..
    Yaşadıklarını kar sayma:
    Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;

    Ne kadar yaşarsan yaşa,
    Sevdiğin kadardır ömrün..
    Gülebildiğin kadar mutlusun
    Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
    Sakın bitti sanma her şeyi,
    Sevdiğin kadar sevileceksin.

    Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
    Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
    Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
    Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
    Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
    Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
    Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
    Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
    Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
    Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
    Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..

    işte budur hayat!
    işte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
    Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
    Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
    Çiçek sulandığı kadar güzeldir
    Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
    Bebek ağladığı kadar bebektir
    Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
    Sevdiğin kadar sevilirsin...
    2 ...
  12. 848.
  13. bir kadın kitabını imzalatmak üzere can yücel'in yanına gelir.

    k : can bey sizi çok seviyorum.
    c.y. : madem seviyorsun sevişelim o zaman.
    k : aşk olsun can bey.
    c.y. : tamam ilerde o da olur.

    adam bildiğin hazır cevap, bildiğin kapakçı..
    7 ...
  14. 849.
  15. o olmasa facebook'un bir anlamı yoktur ki bu yüzden mark'tan daha çok emeği vardır.
    1 ...
  16. 850.
  17. Gözlerimden tutta, ciğerime kadar kırgınım
    2 ...
  18. 851.
  19. şiirleri mükemmel olan bir şair.
    yalnız bi huyunu sevmiyorum facebooktan çalıyor sözleri. *
    2 ...
  20. 852.
  21. kelimelerin cümlelerinde sıcak bir bağ kurduğu yazar. sade ve derin anlamlı yazılar sahibi.
    1 ...
  22. 853.
  23. Yazdığı sözlerin çoğu ergenler tarafından sömürülmekten başka bir işe yaramayacak olan, ucuz edebiyat ürünleridir.

    "Kimse bilsin istemiyorum kalbimin kırıldığını.
    işte bu yüzden herkesten gizlerim; yüzüm gülerken içimin ağladığını..."

    adama sorarlar; madem kimse bilsin istemiyorsun, ne diye söylüyorsun be adam?
    1 ...
  24. 854.
  25. O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses, Hiçbir zaman duyulmasaydı eğer.
    Can Yücel
    1 ...
  26. 855.
  27. "Yormak istemiyorum artık kimseyi,yorgunum zira!
    Kelimeleri yanyana getiresim yok,kendimi anlatmak için.
    Yeni bir alfabe arıyorum konuşabilmek için.
    Hiç söylenmemiş sözler duymaya ve yeniden cümleler kurmaya ihtiyacım var.
    Yetmiyor bildiklerim..."
    1 ...
  28. 856.
  29. mutfak işinden de anlarım.
    donattım sofrayı.
    bayağı uğraştım.
    hepsinin, ayrı ayrı ne
    yemekten, ne içmekten
    hoşlandığını iyi bilirim.
    bayağı da para gitti.

    birinin yediğini öbürü yemez.
    ötekinin içtiğini beriki içmez.
    dört kişilik sofra kurdum.
    mumları da yaktım.
    bak hepsi, erick satie severdi.
    hatırladım.
    müziği de ayarladım.

    geldiler.

    20 yaşında ben,
    35 yaşımda ben,
    40 yaşımda ben ve
    bugünkü ben dördümüz.
    birden yirmi yaşımı, otuz beş yaşımın karşısına oturttum.
    kırk yaşımın karşısına da, ben geçtim.
    yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
    kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.

    yatıştırayım dedim.
    "sen karışma moruk" dediler. büyük hır çıktı.
    komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
    yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.

    evin de içine ettiler.

    bende kabahat.
    ne çağırıyorsun tanımadığın adamları evine.
    0 ...
  30. 857.
  31. baba adamdır. mezarı muglanın datça ilcesinde bizim evin 1 km dogusunda bulunmaktadır. gectiğimiz senelerde datçalı yobazlar tarafından mezarı çekiçle parcalanmıs olup kendisine cok büyük ayıp edilmiştir. bu kadar değerli insnaların böylesine aciz insanlara emanet edilmis olması apayrı bir sorun teskil etmektedir. kendisine saygım sonsuzdur .
    1 ...
  32. 858.
  33. Onca organın içinde sen git kalbimi bul... Oysa bir taş olarak ne yakışırdın böbreğime !

    daha ne denir ki ?
    3 ...
  34. 859.
  35. aşkı, ayrılığı en güzel anlatan yazar.
    1 ...
  36. 860.
  37. ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında
    sevdalanmış onun deli dalgalarına.
    hırçın hırçın kayalara vuruşuna,
    yüreğindeki duruluğa...
    demiş ki suya:
    gel sevdalım ol,
    hayatıma anlam veren mucizem ol...

    su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa
    al demiş;
    yüreğim sana armağan...
    sarılmış ateşle su birbirlerine
    sıkıca, kopmamacasına...

    zamanla su, buhar olmaya,
    ateş, kül olmaya başlamış.
    ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı...
    baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de
    yüreğindeki kederi de
    alıp gitmiş uzak diyarlara su...

    ateş kızmış, ateş yakmıs ormanları...
    aramış suyu diyarlar boyu,
    günler boyu, geceler boyu
    bir gün gelmiş, suya varmış yolu
    bakmış o duru gözlerine suyun,
    biraz kırgın, biraz hırçın.
    ve o an anlamış;
    aşkın bazen gitmek olduğunu,
    ama gitmenin yitirmek olmadığını....

    ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla.
    işte o zamandan beridir ki:
    ateş sudan, su ateşten kaçar olmuş...
    ateşin yüreğini sadece su,
    suyun yüreğini sadece ateş alır olmuş...
    0 ...
  38. 861.
  39. yilmaz özdil ile beraber enter tuşu olmasa ne yaparlardı dediğim kişi.
    0 ...
  40. 862.
  41. "Anne karnına sığarken dünyaya neden sığmadığını ve en sonunda bir metrekarelik yere sığmak zorunda kalacağını farketmeli insan." (C. Yücel)
    1 ...
  42. 863.
  43. Argonun aktığı ana damarlardan birisi.
    0 ...
  44. 864.
  45. 864.
  46. Sen çaldıkça Teodorakis
    Bir mor yağıyor üstüme...
    Dudaklarım öpüşmekten mosmor...
    Bir putum sanki ilahilerle
    denize fırlatılmış
    Ve bir deniz yağıyor üstüme
    Bakma sen sevgili Teodorakis
    Açgözlü güvercinlerin didiştiklerine!
    Avluların o en çakırkeyiflisine
    Mısır daneleri gibi serpilmişler ama
    Mısır danesi değil ki bu adalar
    Ne de biz güverciniz...

    Sekerek o güneş güzeli çakılların üzerinden
    Çıplak ayaklarımızın su sesleriyle
    Birbirimize
    Ve kendimize
    Bilakis

    Sen çaldıkça Teodorakis
    Bir mor yağıyor üstüme.

    Can Yücel
    0 ...
  47. 865.
  48. yaşasaydı eğer;

    her götün kalbe benzetilmeye çalışıldığı şu günlerde, göte göt diyen az sayıda insandan biri olurdu.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük