En yakın arkadaşımın annesinin 3 - 6 ay arası ömrü kaldı. "Ev işlerini artık bana devretti annem" Dedi bugün arkadaşım. O kadar zoruma gittiki. Annesi hem bir öğretmen hem çok iyi bir ev hanımıydı. Nasıl geçti seneler? Canım teyzem nasıl bu hale geldi?
20 yıldır pozitif bir şey hissetmedim ki... artık dışarı falan da çıkmak istemiyorum. milletin mutluluğunu görüp mutlu olamamak sinirimi bozuyor. acı çekmeyeceğimi bilsem hayatıma son vereceğim ama olmadık tipler mutlu mesut yaşarken o birkaç dakikalık yoğun acıyı benim çekecek olmam durduruyor beni. yoksa yemişim dünyayı da hayatı da, ikisi de koca saçmalıklar yığını.
Aylar sonra binbir hevesle izmir'ime geldim. Annemle babam otogardan bizi aldılar. Mesafe çok yakın oldugu için taksiciler aşırı laf yapıyor diye minibüse binelim dedik. Yalnızca 3 dakikalık yol.
Tam indik. Babam bir anda minibüse geri koşup minibüsü durdurdu. Yere baktı ve yeşil bir eczane poşetini yerden aldı. Hava zaten 45 derece. Ben olaydan habersizim. Meğer o minik poşette annemle babamın son bir yıldır biriktirdiği altınlar varmış. Biri babamın arka cebinden çekmiş ama düşürmüş. Kim yaptıysa yar olmadı. Babam biz yorgunuz diye minibüsü karakola çektirmemiş. Büyük hayal kırıklığına uğradım ve içimden izmir'de bitmiş dedim. Istanbul'dan farkı kalmadı artık benim için. Tabi burada asıl hata o altınları yanına alıp bir de arka cebine koyan ihtiyar babam da. Allah'tan kolpaçinodaki ağır abiler gibi bir gençlik yaşadığı için duruma hemen uyandı.
Danışmanımın yazdığım anket formunu beğenmemesi. Çok biliyorsan yardım et oç diyemedim. Tmm hocam düzeltiyorum dedim sonra da sözlüğe girdim kaçış olarak.
Yeğenimin trip atması. bir süredir görüşememiştik, ilk karşılaştığımızda bilerek soğuk davrandı resmen. Ya Sen 2buçuk yaşındasın kızım, trip atmayı nereden öğrendin…