Tam 2 yıl oldu hayatıma gireli. Seninle tüm keşkelerim, korkularım ortaya çıktı, ne kadar eksik yaşadığımı, tepkilerimin, kendimle ilişkimin ne kadar kötü olduğunu farkettim. Tam kendimi buluyorken- mutlu şeyler uzun sürmezdi- seni kaybettim. Hem de bir daha görmemek üzere. Şimdi ben napıcam sensiz?
Ben seni çok özledim. Öyle böyle değil, ömrümün sana karşı olan en fazla dönemi şu son birkaç haftadır . Seninle beraber anneannemi,teyzemi de çok özledim. Hatta bir de Taneri özledim. Kimseye söylemiyorum, söyleyemiyorum ama seni çok özledim anne. Avazım çıktığı kadar bağırarak, bağırdığım kadar avaz avaz ağlayarak sana izlenimi haykırmak istiyorum.
Vaktiyle seni çok üzdüğüm için şimdi ne kadar özür dilesem boş biliyorum. Ancak çok özür dilerim. Keşke duyabilsen tüm bunları, içimden geçenleri, seni ne çok sevdiğimi.. ne çok özlediğimi...
Seni çok özledim anne. Seni çok özledim.
Söylediğin en küçük bir lafla bile kalbimde tomurcuklar açtırabiliyorsun. Hem çok mutlusun hem de her an ayağın kayıp düşeceğini biliyorsun. O yüzden düşünce de garipsemiyorsun.
tanım: ne sen bıraktığım yerdesin ne de ben bıraktığın yerdeyim
Senden sonra ilk zamanlar çok sorunlar yaşadım, seni her gece anı defterime yazdım yazdım yazdım... Sonrasında yazmak kafi gelmedi aklımdan çıkmamaya başladın iyice, rüyalarıma girdin ve seni rüyalarımda görmek için günümü uyuyarak geçirmeye başlamıştım. Yine kafi gelmedi ve sana yazdım ya işte! Beni kepaze ettiğin o günden bahsediyorum evet. Bana dedin ki; acını çekiyorsun bana ne? Yıkılmıştım işte o an. Düşüncelerim, yazılarım, rüyalarım... Hepsi bana aklında bir köşeyi çok gören birisi için miydi yani? Sen beni yok ettin, yok olmamla var oldum sanki ama çolak bir insan gibiydim bir kolum eksik gibiydi hayatım. Hoşçakal sevgilim, evet güzel başlayıp kötü noktalamıştık fakat ben gerçekten olgunlamıştım sende buna inanacak umut kalmamıştı ve sonucunda sen bana insanın doyumsuzluğunu ve değer bilmezliğini anlatan dersi vermiş oldun...
Garip bir his. Iyi ya da kotu tum o yogun duygulari galiba ozluyorum. Senden sonra pek dikis tutmadi benim, egreti durdu kime sana baktigim gibi baksam. Sonrasinda da pek konusamadim kimseyle, icten ice hep bir kiyas hali. Defalarca ayrildik defalarca baristik, bu sefer farkli oldugunu ikimiz de biliyorduk. Buyumustuk. 2 sene olacak yakinda, bu durum beni oldurmese de artik ince bir sizi birakiyor gogsumun tam ortasinda. Benden sonra biriyle denemen beni ortadan ikiye ayirdi tam manasiyla. Zaten sana bunu soyledim, farkindasin. Her ne kadar beni unutamadigini soylesen de, bir baskasiyla uyudugun dusuncesi cok seyi degistiriyor artik. Senden kilometrelerce otede, yalniz ve yenilmis bir haldeyken ve de neredeyse her gece seni dusunurken sen biriyle uyumussun. Olsun, zaman degisiyor, cok toparladim isleri sen de biliyorsun. Zor gunler geciyor bitmez dedigin geceler bitiyor. Kalbimin sizisi dinmemis olsa da umutsuz asla degilim. bir gun sana bakip milyarlarca yildir gormemis gibi ozlemle ve hasretle bakmayacagim, galiba bunu ikimiz de hissedecegiz. O gune kadar kendine dikkat et, aklimdasin.
haricen yeni bir sevgili yapan, yaptığı bir hata üzerine bir daha hiç eskisi gibi olamadığım birisi var.
tabiri caizse araya öyle bir mesafe girdi ki; sen kongo'da kaldın, ben alaska'da.
ben sanırım çok takıntılı biriyim, haklısın belki hatan bu kadar uzun sürmeyecek bir şeydi. ama sanırım ben kendi içimde çok takıntılı biriyim.
bir olaya kinlenmeyeyim, bir kinlendim mi asla adapte olamıyorum.
en ufak şeyde aklıma birikerek geliyor hepsi.
umarım mutlu olursun.
ha eleştirdiğim şeyler var hala o olay dışında. ama aklı başında kız olduğunu düşünüyorum. biliyorsun, görüyorsun diye düşünüyorum uzun uzun anlatma gereği duymuyorum.
ben ne desem yok demeyen biriydin.
çok değer verdin. benim için alınamayacak en büyük, en kritik kararları aldın. üstelik benim için olmasına rağmen, benden medet ummayarak. çünkü ben sana senelerdir uzaktım. hem manen, hem fiziken.
sen de belki şanstın benim için.
ama olmayınca olmuyormuş, bunu gördük.