serinin 2. filminde 2015 e gidiliyor. Yani bugunku donemden 6 sene sonraya.. o zaman icin nasıl bir hayal gucuyse, neler var filmde. ama 6 yıl sonra bunlardan hangileri olur? kim bilir? nasip..
bir de sunu hep dusunurum, hakkaten bir zaman makinesi üretilse gelecekte, uretildigi zaman bizim yasli halimiz veya torunlarımız bizim zamana gelse nasıl olur? bomba olur.. biff gelmişti ordan biliyorum.
film, serinin ilki büyük infial koparınca dört yıl sonra çekilen komedi unsurunun ilkinden de fazla olduğu bir senaryo üzerine kurulmuştur. öyle ki marty hem 2015'deki halini, hem normal halini, hem 2015'teki pısırık oğlunu, hem de yine 2015'teki kız kardeşini bizzat kendisi canlandırmış ve yoğun mesai yapmıştır. filme dair yönetmen zemeckis asla 2. seriyi çekmeyi düşünmedik, düşünsek marty'nin kız arkadaşını seri 1'in sonunda arabaya koymazdık demiştir. filme dair düşülecek enteresan notlardan birisi de belki de dünya tarihinde üçüncü serisi ikincisinden önce biten tek film olmasıdır. filmde tabi mantıksal çelişmeler de yok değildir. mesela; yaşlı biff'in geçmişte kendine bahis kitabını verip 2015'e geri dönünce bir değişikliğin olmaması gibi. ayrıca ikinci ve üçüncü serilerde olmak üzere, 2 defa kameranın görüntüsü ekrana yansımıştır. bu sahnelerden birincisi; marty nin 1955'e tekrar dönüp doktorun para çantasını açtığı anda çantanın cam kısmına kameranın yansıması şeklindedir. ikincisi ise; tünelde biff tam marty'nin üstüne arabayı sürmek için gaza basmak üzereyken, arabanın tekerleğinin metal kısmında bir grup kırmızılı insanın net görülmesi şeklindedir(muhtemelen bunlar set çalışanları). ama zaten fantastik-komedi tarzında işlenmiş bir gişe filmi olduğu için, e biraz da ilk serinin kredisiyle bunlar söz konusu bile edilmemiştir. sadece fanlarının dikkatini çekmiştir.
kelebek etkisi filminin ana temasını yıllar evvelden işlemiş mükemmel seri. geçmişteki bir kurguyu değiştirmek zincirleme bir şekilde diğer kurguları değiştirebilir mesajını ben bu seriden aldıydım, sen alamadıysan malsın demek ki.
hani "her serinin ilki güzel olur devamı sıçar" şeklinde bir klişe var ya; bu seri için böyle bir durum dile getirilemez. her film birbirinde güzeldir. kime göre; bana göre.
marty'nin geçmişe gidip dans salonunda attığı solonun da tadında yenmez. hele ki kafayı çevirip milletin anlamsız bakışlarını gördüğü an komedinin daniskasıdır. çok fena.
--spoiler--
Roads? Where we're going we don't need roads.
--spoiler--
eğer bunu yaparsak zamanda kırılmalara yol açarız repliği, çocukken dilimize dolanmıştı. sürekli her olan biten şeye '' eğer bunu yaparsak zamanda kırılmalara yol açarız'' diyorduk.
fimde zaman makinesi olan araç '' de lorean '' üreten firmanın büyük umutlar besleyip batmasına yol açmıştır . ayrıca martynin filmlerdeki bazı sahnelerde kafasını aracın üstten açılan kapısına çarpması senaryo gereği değil tamamen kapının vidalarının gevşemesinden kaynaklanmıştır..
her izlediğimde kendimi aşırı mutlu hissettiğim filmdir. 80'ler, zamanda yolculuk, seviyorum be. ayrıca bana göre dublajı orjinalinden daha güzel olan birkaç filmden biridir. şu repliği de filmin adı gibi olayı bitirir:
profesör: geçmişe gidiyoruz marty
marty: yani geleceğe
profesör: kesinlikle!
3 bölümden oluşan seri. Genel olarak ilk film en fazla beğeni toplayandır.
Genç Martin McFly, dost olduğu hafif "uçuk" bilimadamı Dr. Emmett Brown'un zaman makinesine binme gafletinde bulunur. Son moda bir spor otomobilden devşirilen bu makineyle, 1980'lerin ABD'sinden 1950'lerin ABD'sine döner.
Gezinin tadını çıkarmak bir yana başı dertten kurtulmaz. Özellikle anne ve babasını bir araya getirmek için büyük çaba harcamak zorunda kalır.
Her zevke uymasa da bu filmin son derece eğlendirici olduğunu kabul etmek gerelir. Bütün çekiciliğini de bilim kurgu ve romantik güldürü unsurlarının başarıyla harman edilmesinden alıyor.
Filmde Michael J. Fox'un yerine oynayan pek çok kişinin bildiği gibi Eric Stoltz'du. Ama Eric Stoltz bundan önce rol aldığı ve başrolünü Cher ile paylaştığı "Mask" filminin psikolojik etkisini üzerinden atamamıştı. Hala o güçlü duygusal drama'nın etkisi altında kendinden beklenen performansın çok altında bir oyun sahneleyince yerine Michael J. Fox'un oynaması kararlaştırıldı. Bitmiş olan filmdeki tüm Eric stoltz sahnelerinin yerine Michael J. Fox'lu olanları çekildi. Sonuç ortada.
Zemeckis, Steven Spielberg'in elinden tuttuğu yeteneklerden biri. ilk kez 1980'de "Used Cars - Kullanılmış Arabalar" ile adını duyurmuştu. Kurt Russell'ın başrolünü oynadığı bu çalışma , kuşkusuz yönetmenin bir el alıştırması niteliğindeydi.
bir noktasını anlayamadığım film. ilk filmde marty'Nin anne ve babası tanışamadığı için marty'nin elindeki aile fotoğrafındaki kardeşleri bir bir siliniyordu hatta kendisi de silinmeye başlamış marty tam bayılacakken anne ve babasının tanışmasıyla son anda kurtulmuştur. 3.filmde ise 1885'te dr.brown ölmüştür ancak 1955'teki brown hala yaşıyor üstelik zaman makinasını tamir etmeye çalışıyordu. 1885'te dr.brown öldüğüne göre 1955'te nasıl yaşıyordu ? anlayamadım anlayan özel mesaj atsın.*
edit: tu kaka bana saolsun anlattı olayı. 1885'e dönen 1985'deki emmett brown olduğu için 1955'teki emmett brown olaydan etkilenmemiş.
eric stolz'un marty rolünde çekimlerine başlanmış, ancak stolz'ün kötü performansı sonucu 5 hafta sonra çekimler durdurularak michael j fox kadroya dahil edilmiştir. eric stolz'ün oynadığı sahneleri back to the future 4 disc ultimate edition'da izleyebilirsiniz.
bir tek tanrıkulundan bilem eleştirisini duymadığım filmdir. eleştiremez de kimse. hiçbir eksiği yoktur. ensüperbirfilmdir kendisi tamamen.
hatta düşününce; şu yıla gelmişiz(ki bu yıl dediğimiz filmde geçen 2015 yılından 6 yıl öncedir) biz bu konsept ve efektlerde film çekemiyoruz, adamlara bak hele hele demek istiyorum.
bu arada, filmde 32 özel efekt kullanılmış. kralın dönüşünde ise bin küsür tane. yani efektsiz de yapılıyormuş demek ki. of ya ben neyse bir şey demiyorum.
üçlemesi en bomba film arşivlerin en üst sıralarında yer alır. sıkılmadan izlenen bıkkınlık hissi vermeyen ve her oturuşta heyecanlandıran nadir filmlerden biri.
kelebek etkisine ilham kaynağı olduğunu düşündüğüm tüm bilim kurgu filmlerinin atası, izlerken çocukluğumu hatırladığım için duygulanarak ağladığım filmdir.