Başkalaşmaktır, bambaşka olmaktır. Kişiden kişiye ruh halinden haline değişkenlik gösterdiği, mutlak bir tanımı ve mazrufu yoktur. Zarf aşikar ama mazruf muammadır. Beşeri ve ilahi olmak üzere ikiye ayrıldığı söylense de söyleyenler tabiatı ve cümle hayvanatı es geçmiştir. Binaenaleyh: bazı zaman gurupta renk veren tonlar, bazı zaman bıyıkları dutla lekelenmiş kedidir.
Mistik olanı (ilahi aşk) ulvi bir huy ürünüdür. O'na aşık olmak, yönelmek, yolunu yol bilmek ve mecnun'a öykünmektir. Leyla'dan geçebilenlerin merhalesidir.
Beşeri olanı ise firak ve vuslat söz konusu değilse pekala aşk: fakat vuslat, birliktelik ve sarılma ise evrilir, başka bir şey olur. Aşkla sarılış tutkulu bir hazza demlenir, dem şehvet demi oluverir. Sonuç: cinsel münasebet! Seks yani.
Bununla birlikte şehvet ve cinsellik fukaralığına da iyi bir kılıf olduğu, taklit ve role bürünmeyi de taraflar arasında "meşru" ve "dramatik" olduğu da gözlemlenmiştir. Kızışan uzuvlara minare kılıflığıyla destek verir.
insanı çaresiz hissettiren, merdivensiz kör kuyularda bırakan bir duygu.
Ben asla aşık olmam demiştim, ant içmiştim kimseyi sevmeyeceğime. Birden nasıl olduysa düştüm aşkın pençesine, şimdi atsan atılmıyor satsan satılmıyor. Üzüle üzüle yaşıyorum bu hayatı, gel gör beni aşk neyledi..
insanlara olan beklentiler genellikle insanları üzer.
Aşk ise en büyük beklentidir. Sevgi seversin biter. Aşk ise beni çok sev ve ben de seni sevmeye devam edeyim demektir.
Bunu siz durup dururken birisinden beklerseniz ya hüsran olur ya da platonik büyük ihtimalle.
Bunun oluru şöyledir. Bunu beklenti halinde getirmeden bu oyunu oynayacek iki kişi olmaktır. Veya artık olmaz diyorsa birisi siktiri basabilmektir yani bağlanmamak.
Bir yığın et, uçsuz bucaksız feza, birkaç sokak hayvanı, iki dize bir paragraf, biraz dut lekesi, bir avuç böğürtlen, bulutlardan resim çizmece, isli bir düşünce açısı, eğri bir bakış açısı. Aşk her şeydir ama hiçbir şeydir. Seks karşısında bir hükmü yoktur.
Kedinin damdan dama atlayışının çevikliği, damdan sarkan saksağanın altın oran duruşu, damdaki insan silüeti ve damdır. Çatısı olanlar bu aşkı bilemez. Bu aşk tanımım saliyeler sonra kendini imha edecek. Siz okuduğunuzda aşkı başka bir "şey" olarak tanımlayacak. Evet "şey" aşk şey'dir çünkü.
Ben artık öyle bir şeye inanmıyordum
Sonra biri oldu
Bana aşık olduğunu söyledi
Benim bunu kendim için kabullenmem zor oldu
Aşıkmışım, başka şekilde anlamlandıramıyorum
Ona söylemem de zor oldu kabul etmem de
Şimdi her şeyi çok fazla takarken aslında ‘takmıyorum’
Buluşmak istediğim için anlayışsızım
Konuşmak istediğim için anlayışsızım
Yanında olmak istediğim için anlayışsızım
Maddi manevi yanımda olmasını istediğim için zaten hatalıyım
Ben böyle duramıyorum ki içim içime sığmıyor
Anlatmak için direniyorum
Saçmalıyorum
O adam farklıymış çünkü, ilk tanıdığım gibi değilmiş
Ama ben kopamıyorum
3’e çeyrek var
Onun telefonu kapalı
Ben koltukta onu düşünüyorum
Ben 40 dakikada nerdeyse paketi yarıladım
O yok, telefonun öbür ucunda bile
Bu yüzden aşk kötü. Ama inanmamak istememek çözüm değil, öyle olunca buluyor asıl
Bu yüzden aşk korkutucu, yeri gelince tokadı yiyip susuyorsun, ama sarhoşken ağzından çıkan, doğru olmadığı zaten belli olan bi cümle için 2 gün trip yiyorsun
aşk, başa gelendir. başınıza gelmeden göçün gidin bu dünyadan, sizi bulursa da ağlamayın uzun uzun, ağladıkça bozkırlar yeşerir de siz üzüldüğünüzle kalırsınız.
Onu öpüp koklamalara doyamamaktır.
Bakmaya kıyamamak, kendini ondan uzak tutamamaktır.
Onsuz yaşamın anlamsız olmasıdır.
Bir kelimesi ile mutlu olmak, bir bakışı ile dağılmaktır.