aşk acısı

entry1498 galeri26 ses1
    622.
  1. bir kaç şişe köpek öldüren ve yeterli miktarda damardan arabeskle üstesinden gelinebilecek acıdır.
    1 ...
  2. 623.
  3. her sabah belki bugün kavuşurum umuduyla kalkıp,umutlar boşa çıkıncada her yastığa başını koyduğunda bir kez daha ölmektir.
    1 ...
  4. 624.
  5. 625.
  6. ölmek. her geçen gün ölmek... çok değer verdiğin birisiyle berabersindir. fakat bir başkası çıkar karşına. seni tüm hücrelerinle titretir. artı kutupla eksi kutup gibi çeker seni. sonra insanlara, "benim bir arkadaşım var"lı cümleler kurmaya başlarsın. ne beraber olduğun insanı bırakabilirsin, ne de onunla devam edebilirsin. bir çıkmaza girersin. diğer kadın çember oyası gibidir. görgülü, narin, sevecen... her gülümsediğinde o, için gider. erirsin... bir geceyarısı yağmurunda pencere gökyüzünden gelen mor insanlar onun sesini ve kokusunu taşır. bırakamazsın... ölürsün. ölmek için uyursun. tanrı'ya yalvarırsın uyurken canını alması için. tanrı'yı en çok o zaman meşgul edersin. tanrı alınır salt geceleri, aşk acısıyla onu andığına... yasaklanmış bir hikayen vardır artık. öyle ele avuca gelmeyen bir hikaye. hikayen ziyadesiyle fena insanlara göredir. ve salt gece vakti suya söylenmelidir. kimseye anlatamazsın... ölürsün. bin kere ölürsün. korkaklar gibi... odan artık onun resimleriyle dolmuştur, ona yazılmış şiirlerle, ona bestelenmiş müzikler odanın duvarlarında yankılanır. nerede güzel bir müzik duysan ona yorarsın... yemekten içmekten kesilirsin. yetmiş iki kilodan elli sekiz kiloya düşersin. sonra da elli altı kiloya... ölürsün. bi' sigara daha yakarsın belediyenin sana verdiği banka oturarak. gece vakti ucuz şaraplarda kaybedersin kendini. ne şişede balık olmaktır istediğin ne de pencerelerinden mor salkımlar sallanan bir ev... akdeniz'i ayağına çağırırsın. toroslar'ı bağrına basarsın bir annenin yavrusunu emzirmesi gibi. uyuyamazsın. fakat tatlı bir gaz sancısının verdiği huzursuzluktan değildir bu uykusuzluk, sen tanrı'nın yalnız adamısındır. her hareketinde o vardır. o bunu bilmiyordur ama sen biliyorsundur. sen o olursun sonra... rüzgarlar fısıldar kulaklarına adını. sabaha karşı balkonda aldığın toprak kokusunda bile o vardır. yüreğini okşar adı. dilin... karasevda demektir kürtçe'de. kadınların vardır ondan önce... hepsi farklı farklı kadınların. elma dersem çık armut dersem çıkma dersiniz ama olmaz ki... biri elma sever, öteki armut yer... sonra fransızca söyler bir kadın. öyle içten, öyle derin... ağlarsın. bir de anlasan... iyi ki fransızca bilmiyorsundur. bağırmak istersin, ağlamak istersin... anne diye koşmak istersin dizi kanayan bir çocuğun gözyaşlarında. sarılmak istersin annene. sonra beraber olduğun insandan aşamalı olarak soğursun. duyguların yok olur. öyle bir ruh hâli içine girersin ki sanki birlikteliğinizi o engelliyormuşçasına kızarsın beraber olduğun kadına. içten içe ondan nefret edersin. gözün zaten sevdiğin kadından başkasını görmez olmuştur. perdelerle konuşur, kahve bardağınla dost olursun. sokaklara çıkarsın sabahın beşinde. köpekleri kovalar, kahve bardağına inat fahişelerle dost olursun. sonra evine dönersin. bir plak koyarsın...

    ve aynı şehirde bir adam ismini hatırlayamadığı bir tango dinlerken erken ölümleri düşlüyordur...
    2 ...
  7. 626.
  8. 627.
  9. ne ölmektir, ne başka bir şey.
    8 ay boyunca çektim ben bunu. tam 8 ayımı sadece birini beklemekle geçirdim. ölesiye aşığım dedim, o gelmeyecek ama aşığım dedim, ondan başkaları da geldi ama ben onu unutamadım dedim, böyle ağzıma sıçmasına rağmen istemem aşktan başka bir şey değildir dedim.
    bana aksini söyleyenler oldu; bu aşk değil dediler, saplantı dediler, kafayı yemişsin dediler, geçti dediler. onları bile karşıma aldım. hayır dedim, benden iyi mi bileceksiniz, bu aşk.
    yazdığım yazıları görseydiniz beni çok iyi anlardınız ve büyük bir ihtimalle sizde aşık olduğumu düşünürdünüz. aramamak için sarhoş olmadığım geceleri görseydiniz hayran kalırnız belki de.
    ama yok.
    yok sözlük. çok üzgünüm.
    yalnızlığı aşk sanıyoruz. başka bir şey değil. "iyi de ben yalnız değilim ki" diyeceksin. hayır, yalnızsın. amcığın birine sapladıysan kendini bal gibi yalnızsın. yanında seni mutlu edecek kimse yok.
    o senin kemiklerini siken aşk acısı; daha iyisini bu-la-na ka-dar!
    ve daha sonra, senin utandığın bir insan haline gelecek. "ben bunu mu sevmişim" diyeceksin. sadece arkandan prim yapmasına izin verdiğin için kendinden nefret ettiğin anlar olacak.
    daha iyisi gelecek.
    o da seni, öyle çok sevecek.
    aşk bu işte abi.
    aşk, iki kişiliktir.
    ötesi yok.
    bir elmanın diğer yarısı, bir puzzle'ın diğer parçası. eğer zaten gittiyse o diğer yarı, kaybolduysa o parça, siktir et. 7 milyar arasında o boşluğu dolduracak birisi elbet karşına çıkacak.
    sen yeter ki kendini saçma sapan birisi için üzme!
    3 ...
  10. 628.
  11. vay amk çok acıyor.
    edit:

    aha bittim ben.......
    1 ...
  12. 629.
  13. Kabir azabı gibidir yemin ediyorum. Allah düşman başına vermesin dostlar.
    1 ...
  14. 630.
  15. an itibariyle; 2 gün uykusuz kalınız ve o sersemliğinizi uzun süre yaşayacağınızı düşününüz.
    1 ...
  16. 631.
  17. Her bünyede farklı duygular uyandıran bir olgu. Genelde olumsuzdur. Eyleme geçtiğinde şuursuzca hareketleri kendine vazife gören insanın çektiği kötü bir duygu.
    1 ...
  18. 632.
  19. Saf bir acıdır aşk acısı.Çaresi,ilacı yoktur.Paşa paşa çekeceksiniz aşk acısını ta ki o sizi terk edene kadar.Keyfi bilir yani..bakarsın 2 gün sonra gider bakarsın yıllarca kalır.Her acının bir teselli ve çaresi bulunsa da aşk acısı tam tersi siz çaresini ararken acıtır aslında.
    1 ...
  20. 633.
  21. damardan kan yerine lav akıyormuş hissine kapılmaya neden olan hede.
    2 ...
  22. 634.
  23. aşk acılarının birbirine benzeyen bir biçimde, hemen her kültürde yaşandığından habersiz aşık ve acı çekmekte olan insanlar o acının kendilerine özgü bir süreç olduğunu sanır ve hayatın adaletsizliğine isyan ederler.
    insanlar nasıl ki kendi acılarının çok özel herkesten farklı olduğunu düşünüyolarlarsa çektikleri aşk acılarının da çok özel olduğunu düşünürler. bu da çekilen acının daha da artmasına neden olur.
    tüm insanlar içinde neden bir tek bizim bu kadar acı çektiğimizi düşünüp hayata lanet ederiz.

    özetle; aşk acısı dediğimiz şey herkesin en fazla 1 defa yaşadığı ve kendine özel bir acı sandığı evrensel bir duygudur.
    1 ...
  24. 635.
  25. zordur. aslinda kaderdir, kiminle nerede nasil oldugunuza bagli degildir, sadece aptalliginiz ve kaderinizdir, deger bilmeyisinizdir, ve insana dort kelime soyletir "allah benim belami versin".
    1 ...
  26. 636.
  27. gülümseyen güzeller güzeli bir fotoğrafını görürsün face denen saçma yerde. ayrı oluşunuz, artık sana ait olmayışı, o güzeller güzeli fotoğrafına bakan sürüyle dallamanın olması içini acıtır, öyle bir acı ki. lan alt tarafı fotoğraf di mi? öyle değil işte be, keşke öyle olsa küfretmek istiyorum sevgim bitsin istiyorum, bitsin aşkım. bitmiyor... aslında ben hala onu istiyorum...
    2 ...
  28. 637.
  29. bir insan gözü yüzünden yüz gün art arda uyumamak...
    3 ...
  30. 638.
  31. Evet. Can acıtır, uykusuzluğa yol açar, konsantrasyonu bozar, göz altları lila rengini alıp davul gibi olana kadar ağlamamıza nedendir. Ha birde kimse duymasın, görmesin diye yorganın altında ağladığımızda bizi ele veren kan çanağı gibi gözler var. Yinede ne olursa olsun eninde sonunda geçiyor. Geçmese bile derinlere gömülüyor çaresizce. Yapacak birşey yok maalesef. Sonuçta hayat devam ediyor. (bkz: Hem kim aşktan ölmüş ki?)
    1 ...
  32. 639.
  33. baha (bkz: aşk acısı)
    ne aşktı bizimkisi, parmakla gösterirlerde birbirimize olan sevgisini, şimdi yoksun artık kimse bilmiyor hayattaki yerimizi, aşk acısı çekiyoruz belkide çekiyorum ama yinede senin aşkının acısıyla yaşıyorum sensiz değilim..
    1 ...
  34. 640.
  35. üstüne kitaplar yazılmış , teoriler geliştirilmiş , yorumlar yapılmış , tavsiyeler verilmiş birçok acıdan daha seyrek bir acı olsa gerek. en azından fiziken ya da ruhen bundan daha büyük acıları tatmanın olgunluğuna erişmek , aşk acısının hafif kaldığına bir işarettir. ama yine de herkesin yaşaması gereken bir duygu olmalı ki ileride yaşayacağı diğer acılara hazırlık yapabilisn. yani aşk acısı bazı acıların yanında o kadar hafif kalır ki aşkın acı verme olasılığını bile düşünmezsiniz.
    1 ...
  36. 641.
  37. kendini ömür süresinin ilk çeyreğinde hissettiren, soyuttan somuta geçtiğinde genelde buz gibi eriyen, ileri yaşlarda tatlı veya acı bir anı olarak kalan duygusal bir histir.
    2 ...
  38. 642.
  39. benim farklı bir versiyonuyla içinde bulundğum durum. acı çekiyorum ama aşık olamama acısı bu.
    2 ...
  40. 643.
  41. biri kalkar zamanla geçer der, ötekisi öldürmeyen acı güçlendirir der. kimse anlamaz seni. bilmezler içten içe kemirildiğini, yüreğinin sıkıştığını, nefes almakta güçlük çektiğini, merdivenlerden inerken ayaklarnın senden bağımsız hareket etiğini ve göt üstü düştüğünü, kalbini yerinden söküp geridönüşümsüz kutuya atmak için neleri verebileceğini asla bilmezler. bildikleri ek şey teselli etme çabaları..
    teselli kesmez seni. o dil ucuyla söylenen tesellilere tuttunmak için boş bir tarafını arar durursun. ''cıkkk'' olmaz. karnın avunmaya toktur, vücutta yan etki yaratmaya başlar belli bir süre sonra tüm avuntular. duvarlara, masana, ders çalırken çevirdiğin kaleminle ve hatta sırtını dayadağın taşla konuşmaya, dertleşmye başlarsın. anlatırsın, anlatırsın.. taş su olup akar yine yalnız kalırsın.
    gece uyurken bile telefon elinde, gözün ekranda olur. gelen her çağrıya, mesaja heyecanla bakarsın. beklenen değildir, ansızın gittiği için, ansızın hep bekleyedurursun, huzursuz olursun, uykuların kaçar, çaresiz kalırsın. gövden bulanık düşüncelerle dolan kafanı taşımakta zorlanır. başka bedenlerde teselli ararsın. ona benzer bir taraf bulmak için can atarsın..

    belli bir süre sonra bi bakarsın, düşünmekten çok ağlamışsın..
    1 ...
  42. 644.
  43. aşk acısı; uyurken ağlamaktır.
    2 ...
  44. 645.
  45. sevipte kavuşamadıysan bir türlü yada mecbur kaldıysan ayrılmaya çeşitli sebeblerle daha da yıkar acıtır içini. kimselere bir şey diyemezsin nezaman onu sorsalar için cız eder. gitti bitti olmadsı diyemezsin.

    alışkanlıktır elin telefona gider, içinde böyle bir yangın öylesine bir hüzün kaplar. ama zamanla geçer. uhdesi kalır onu gelir biri doldurur.
    2 ...
  46. 646.
  47. Elinde ne varsa hayata dair, ötesi hiçbir şey ya da vesair ... Hani demiş ya şair; " Mutluluğu sende bulan senindir, ötesi misafir."
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük