Ateist bir yazar olan Aziz nesin aslında bu konuyla alakalı acı ama gerçek bir yorum yaptı zamanında;
"Gerçek müslümanlar zaten Atatürk'ü sevmez. Müslüman olup da seven insanlar ya aptal, Ya da olanlardan habersiz ve cahiller." Sözleri bünyede önce sert bir tokat etkisi yapsa da, Konuyu fanatizmden uzak ve objektif bir şekilde tahliil edince, Bu sözlerin acı olduğu kadar da gerçek olduğunu gayet net görebiliyoruz.
Bir zamanlar fanatik bir Atatürk'çü olarak şunu itiraf etmek zorundayım;
Öyle veya böyle müslümanlık iddiası taşıyan bir kişi (Türk Kürt veya başka hangi ırktan olursa olsun fark etmez), Bırakın Atatürk'çülüğü, Mustafa Kemal'e kalbinde zerre kadar dahi muhabbet beslemez besleyemez.
Bu bir sentez değil, Çelişkinin dik alasıdır ve eşyanın tabiyatına aykırıdır.
Şayet sen bir dine mensupsan ve iman ediyorsan, Biri de senin ilahın ve kendini ve emirlerini bildirdiği kitap için "Gökten indiği zannedilen kitap ve içindeki dolmalar (Yani yalanlar)" ifadelerini kullanıyorsa, Elçi gönderildiğine iman ettiğin peygamberine "Ahlaksız bir Arap uşağı ve uydurduu dini" diye hakaret edip düşmanlık güdüyorsa, Daha ötesine gidip de konuyu detaylandırmana lüzum kalmamıştır.
Arkadaşlar kim kimi sever hatta tapar bu başta şahsım olmak üzere kimseyi ilgilendirmez; Burada bir durum tespiti yapılmıştır ve itiraf edelim ki gerçeğin ta kendisidir.
Kimseye şunu sevin bunu sevmeyin diye de bir empoze yapmıyorum.
Akıl sahibi olan Herkes Mustafa Kemal paşanın söylemlerine ve eylemlerine bakar, Kararını varsa manevi ya da kültürel kriterlerine göre verir.
zira, ilkeleri bu ülkede uygulanamaz diktatoryal şeyler olduğundan, bunların zorla uygulanma görevini orduya bıraktı. ordu da 10 yılda bir yaptığı ihtilallerle ülkeyi mahvetti. yoktan kürt sorunu doğdu, pkk ile 40 yıldır boğuşuyoruz. insanlar istemedi o 6 garabet ilkeyi, bu gerçeği kabul edin!
kendisinin yaptığı hatalar, birliğe sahip bu halkı türk-kürt diye ayrıştırdı. çerkeslerin, lazların, arnavutların dilleri yasaklandı. ya türksün ya hiç zihniyeti benimsendi. çok şükür kendi zihniyetindeki askeriyeyi tayyip erdogan tasfiye etti de, tsk bugün milletin oldu, darbecilerin degil.
ha, sonra da sike sike kabul ettirdi size tayyip erdoğan, bu ülkede kürtler vardır, eşit vatandaştır, ana dili de kürtçedir.
atatürkçülüğün selası da son 28 şubat davası ile okunmuştur. bittiniz sayın kemal paşa. tarihe karıştınız. iyi uykular.
o 6 ilkenin uygulanmadığı ülkelerden millet uçakların kanatlarında kaçmaya çalışıyor. sike sike kabul ettirdi demiş. yeni neslin zaten kürt, türk, başörtülü, başı açık gibi bir sorunu yok, bunun da akp ile alakası yok. artık herkes görece eğitimli, akıllı, dünyayı tanıyor.
akp bu millete düşmanlık dışında bir şey pompalamadı. eğer 80'li yılların türkiyesinde, o dönemin cahil insanlarına uygulansaydı bu politikalar, sokaklarda millet birbirini keserdi.
siz bütün kabullerinizi sikilerek yapıyorsanız bilemem tabi ama bana kimse bir şey dayatmadı.
küfür ve hakaret olmadığı sürece ifade özgürlüğüne girer. sevmeyenler bunu toplumda açıkça dile getiremiyor linç yerim diye. bana kalırsa saygı duymak lazım.
kimse sevmeyi sevmek zorunda değil.
bu atatürk veya erdoğan ya da hz muhammed olsun; insanın makamı, yetkisi, konumu, temsil ettiği değer ne olursa olsun bir insanı sevmek zorunda değilsiniz.
sevmiyorsunuz diye de saygısızlık gösterme hakkınız yok. bu kişileri/insanları eleştirebilirsiniz ama hakaret etme hukukunuz yok.
kimse çıkıp şu kişiyi seveceksin diye yasa kanun koyamaz ki böyle bir yasa da kanun da yok.
şunu da hatırlatmalıyım ki toplumsal barış, bir arada yaşama kültürü ile sosyal sorumluluklar açısından durup dururken de çıkıp ben atatürk'ü sevmiyorum, hz. muhammed hoşuma gitmiyor, erdoğan çok irrite demek ve bu söylemi gerekçelendirmeden bir karşılık olmadan söylemek de yemek yediğin tasa sıçmak gibidir.
tıpkı temel gibi...
eski zamanlarda boğaz köprüsü falan yok. toplu taşıma modern anlamda yerleşmemiş. insanlar istanbul'da anadolu-avrupa yakası arasında takalarla taşınıyor.
temel'in teknesine güzel 1-2 kız eminönü'nde binmiş kadıköy'e gidecekler. temel kürek çekmeye başlar, tam denizin ortasında temel durur, kürekleri tekneye alır ve pantolonun kuşağını çözerken kızlara "inin aşağu" der.
kızlar şaşırır "ne yapıyorsun, neden?" diye sorarlar.
temel "tekneyi ters çeviceğum teknemi silkeceğum" der.
kızlar "olur mu öyle şey manyak mısın?" demesi temeli eyleminden vaz geçirmez.
temel "o zaman sizi silkeceğum" der.
diyeceğim...
durup dururken kıçınızla değil de ağzınızla konuşun da "onu sevmiyorum, bunu sevmiyorum" demenizde ki amacınızı anlayalım.