profesyonel olmadıktan sonra istenilen işlevi yerine getirmeyendir. 15 ayda kimse asker olamıyor malesef. 12 ay da öyle. hele hele 5 ay kısa dönem askerlik yapanları saymıyorum bile. bunun daha kötüsü ise askerliğinin 3. ayında operasyona giden kısa dönem askerdir sanırım.
kazan-kazan mantığı ile hareket edilse, yapılacak en güzel şey profesyonel bir ordu yetiştirmek ve riskleri minimuma indirerek tam anlamıyla bir asker olamayacak meslek sahiplerine boşyere para ve zaman harcamamaktır. profesyonel ordu olmadıkça meslek gruplarına verilen 5 aylık askerlik eğitimi etrafımdan gördüğüm ve anlatılanlar dahilinde ölü yatırımdan öteye geçememektedir. bedelli asklerlikte kışlaya hiç gitmeden askerlik yapılmasını akıl eden düşünce büyük ihtimalle bu istem dışı zararı da birgün sübvanse edecektir.
şubede başlayıp, şubede biter.
şubede çok değişik sorular çıkabilir ama her sorunun mantıklı bir sebebi vardır. mesela sol gözünü kapatabiliyor musun, ikizin var mı, askerde olan kardeşin var mı şeklinde sorular yöneltildi. ve hepsinin mantıklı bir açıklaması var. kim demiş lan askerde mantık aranmaz diye?
daha dün gibi hatırlıyorum tam 4 koca yıl geçti üstünden. ve hala o güzel anılarım canlanır gözümde ara sıra farkında olmadan. en güzeli de arkadaş ortamının vazgeçilmez kurtarıcısı olmuştur o anılarım daha ne kadar anlatırım bilemem ama unutamayacağım kesin.
ne kadar genç yaşta yapılırsa, o kadar kolay şekilde yerine getirilecek olan vatani görevdir..
yaş ilerledikçe gözde büyür..göze zor gelir..
askerliği genç yaşlarda yapmak hem eğitim, hem evlilik hemde kariyer hedefleri açısından çok yerinde bir davranıştır..
askerliğinizi yapmadığınız zaman yada bir şekilde muaf olduğunuz zaman, insanların birçoğu yüzünüze birşey söylemese de arkanızdan laf edecektir..herzaman için ''eksik insan'' muamalesi görürsünüz..yüzünüze söylemeseler bile arkanızdan sizi eleştirirler..ve ''kimse anlayamaz'' falan sanmayın..bugün bir polis dahi t.c kimlik numaranızdan sizin ''askerlik görevinizi yapıp yapmadığınızı'' görebilmektedir..
bugün tanıdığım bir ağabey, bu durumdan dert yandı da ondan konuya değindim..
bahsettiğim kişi diyabet hastası..günde 4 defa insülin kullandığı için askerlikten muaf tutulmuş..ona rağmen bir dünya sorunla karşılaşmış..hem iş hayatında hemde evlenirken..kendisini hep eksik insan olarak görmüş falan..''keşke sağlığım yerinde olsaydı da, 5 sene askerlik yapsaydım'' falan diye dert yandı hatta..
insan üzülüyor böyle durumlara..
ama şunu biliyorum..sağlığınız bugün iyi diye yarın da iyi olacak değil..zamanınız bugün var diye yarın da olacak değil..
tezkere almadan önce yol parası verilir. Askerlik biteli 15 gün oldu hala verilmedi. Benden 23 gün önce çıkan arkadaşımda da durumlar aynı. Şimdi onlar düşünsün.
vatan borcudur vs. diyeni filan anlarım da -anlamam da en azından saygı duyarım- ama üniversiteyi bitirmiş adamların ''sana hayatı öğretiyorlar oğlum'' diyerek savunmasını bir türlü anlayamıyorum, bu salak mantığa saygı filan da duymuyorum.
23-24 yaşında adam olmuşsun, üniversite okumuşsun hala sana hayatı öğretecek bir yere ihtiyaç mı duyuyorsun lan mal?
bu vatani görevi icra eden kişi kim olursa olsun.
ister 6 aylık kısa dönem, ister 15 aylık uzun dönem.
herkes askerlik şubesinden sevk kağıdını alırken bile bir vatan sevgisi ile birlikte duygulanarak tüyleri diken diken olarak haklı onurlu ve gururlu bir şekilde gögsünü gere gere bu "vatana hizmet etme vaktim geldi." "sıra bende." diyerek görevi yapmaya hazır olduklarını gösterirler.
askerlik süresi boyunca yemin töreninde yine duygulanır ve onurlanır.
onun haricindeki her gün rütbelilerin egolarını tatmin etmek için yaptırdıkları gereksiz işlerden, karaktersiz görevlerden dolayı.
"bu vatan korumaksa böyle vatan korumanın taaa amına koyim."
der.
"böyle vatanın milletin anasını sikeyim."
der.
bunu ana kuzularına söyleten askerlikten nefret ettiren rütbeli astsubay/subay/...../'lar..
validelerizi hürmetle öpüyorum.
"ellerinden."
bizim bir arkadaş vardı. 'vatan görevidir, kutsaldır, bayrak neredeyse gider orada seve seve yaparım' diyordu. adama şırnak çıktı, ilk tepkisi; 'o bayrağı oraya dikenin ....''
saçmalığın daniskası. eğer ben komutan karısının saçlarını onun engin triplerine rağmen kesip boyayacaksam eğer bu vatan görevi değildir arkadaşlar.
önce bunu anlamak, çözmek gerek.
eğer ben nobel ödülü alırsam, eğer sen nobel ödülü alırsan bu vatana millete hayırlı bi iş yapmış olursun.
kıçı kırık bi komutan yat ulan deyince ben vatan borcumu ödemiş olmuyorum kimse kusura bakmasın.
insanlığın en kara lekesidir askerlik. özgürlüğü kısıtlayan en sikko eylem. vatan borcuymuş, siktir yarram.
yapıp geldikten sonra uzun bir sürede üstünden psikolojisini atamadığın birşeydir, hele birde doğuda yapmışsanız ve çarşı iznine hiç çıkmamış bir askerseniz, sanki terhis olup gelmiş gibi değilde mapustan çıkmış gibi hissedebilirsiniz kendinizi. aklımda hâlâ askerlik tanımları silah kullanma yetkileri g3 tanımı falan var. bütün okul hayatım boşuna gitmiş gibi hissediyorum kendimi.
-türkiye'nin kanayan yarasıdır.
-etinizden , sütünüzden , gençliğinizden karşılığında ayda 20 tl verilerek -yararlanılmasıdır. sigorta kanunu uygulayacak artık türkiye . dünya standartları sağolsun amına koyim. yazıktır gençlere zaten işsizlik var.
-aslında sivillerin vazifesi olmadığı için 'her türk asker doğar' sloganını söyletirler askerde size.
-binlerce sağlık sorununa yol açabilecek , olanları ilerletebilecek şartlardadır genelde.
-kendisi ve etrafı için yararlı insanlara çiledir.
-zararlı ve yanlış adamlara iyi gelir.
-çok zor olabileceği gibi çok kolay da geçebilir.
-uzun dönem askerlikten bahsediyorum. diğerlerini yapanlar anlatsın.
-yaptım ama bana yersiz yere işkence edenlere yazıklar olsun , bela diliyorum hepsi için.
-bu ülkede yaşamanın bir bedelidir herşeye rağmen , ödeyin rahatlayın.
erkeklerin mutlaka gitmesi o tadı tatmaları gereken olaydır ki ilerde anlatacak anısı olsun başkaları askerlik anılarını anlatırken o olaya fransız kalmasın.