istanbul'dan sonra dogudan gocun yildizi olan, son yillarda sanildiginin aksine turizmden cok tarimdan para kazanmaya baslayan, nufusunda barindirdigi soguk iklimin sicak kanli insanlari yuzunden kucuk moskova olarak adlandirilan, turizm gelirleri acisindan neredeyse kendisiyle yarisan iki buyuk ilceye sahip (bkz: alanya) , (bkz: kemer), turkiyenin kanalizasyon sistemi olmayan tek sehridir...
otogar ile havalimanını bağlayan taksiden başka bir taşıt gördüm sonunda. otogarda rastgeldim, eski kocaman bir otobüstü. üstünde de otogar-havalimanı yazıyor.
bir an önce terk etmek isteyip, o gün çıkıp geldiğinde de elinin kolunun tutulduğu daha o uzağa gitmeden hasretine düşüverdiğin şehir. gitmekle kalmak arasındasındır aklında denizin, sıcağın. sevipte sevilemeyen şehir. antalya... olmazsa olmaz ama yaşanmayacak şehrin.
yazın, 35 derece ölçülen sıcaklığın nem yüzünden 45 derece hissedildiği; bu yüzden klimasız yaşamanın neredeyse mümkün olmadığı; kışın, eskiden 10 gün süren yağışların yaşandığı *; banklarının çoğunun evsiz insanlar tarafından yatak olarak kullanıldığı; sabahın altısında konyaaltı caddesinin kaldırımlarında zayıflamak veya zinde kalmak için yürüyen onlarca insanı görebileceğiniz; sokaklarında yerlisinden çok yabancısına rastlayabileceğiniz; "buralar bir zamanlar portakal bahçesiydi" diyenlere inat gittikçe betonlaşan; yine de denizi ve yeşiliyle özenle yapılmış bir resmi andıran; konserlerin vazgeçilmez mekanı "beach park" ıyla; herkesin gereksiz bulduğu halde kullanmaktan vazgeçemediği "tramvay" ıyla; görmeden geçilmemesi gereken "kaleiçi" yle turizm cenneti olarak anılan güzel şehrim.
ANTALYA
Duden-Kursunlu-Manavgat Selaleleri,
Dim-Damlatas-Karain Magaralari,
Olimpos-Beydaglari-Koprulu Kanyon Milli Parklari,
Konyaalti-Lara-Patara Plajlari, Turuncgil ve Seracilik
Uretimi ile Alanya, Side, Manavgat, Kemer, Kalkan, Kas
Gibi Turizm Merkezleri, Tarihi Kaleici Evleri, Altin
Portakal Film Yarismasi, Kesme Cicek Uretimi,
Aspendos, Perge, Fhaselis, Termessos, Olympos Antik
Kentleri ile meşhurdur.
migrostan başka mekanı olmamasıyla bezdiren şehirdir. aslında migros da mekan değildir. tiki mekanlarına takılmayan gençler ortadadır, gidecek yerleri yoktur.
öyle ki klima sahibi olmak lüks değil elzemdir. hemen hemen her evde hatta bazı evlerde birkaç tane klima bulunur.
öğlen vakti işi gücü olmayanlar pek dısarı cıkmaz, yerlileri denıze aksam 8den sonra girmeyi severler benım gibi görmemişler ise cayır cayır güneste saatlerce sudan cıkmazlar.
sehre yakın yerlerde inanılmaz tarıhı güzellikler vardır. şahsen en cok beğendiğim kumsalı ve arkada orman ile denize girme keyfimi yaşatan phaselisti.
yanık dondurması ile meshur akdeniz pastanesini de es gecmemek lazım.
son olarak lunaparka giderseniz türkiye'nin en büyük korku tüneli olarak lans3e edilen zıkkıma binmeyin bi bok yok.
en en son olarak, mutlaka gidin görün ama yerleşmeyin nüfusu arttırmayın. böyle güzel yer görmedık demeyınız kararında kalınız.
yaşanabilirlik kavramı tatil için gidenle orada yaşayan için çok farklı olan şehir.
öyle ki, tatilcinin fikri adından da belli olacağı üzere tatildir. filhakika, sabah 7de uyanıp o sıcakta işine gitmek zorunda olan insan için durumlar çok farklıdır. göt içi kadar dolmuşlarda bindikten daha 10 dk sonra basan ter şehrin yaşabilirliğini de iptal eder.