hasretiyle çıldırtma potansiyeli olan şehir. ulan insan istanbula ölür biter ama yok arkadaş, antalyasız olmuyor. ah, elimde buz gibi biramla falezlerinde olsam şimdi; o iğrenç sıcağına bile razıyım be.
havasına, suyuna, taşına, toprağına, denizine... kurban olduğum memleketimdir. antalya herşeyi ile bambaşkadır.***
diğer illerden farklı, kendine has bir güzelliği ve çekiciliği vardır. yaşanılacak ve hatta yaşlanılacak en ideal şehirdir. tek sorun aşırı sıcak hava ve nemdir.
(bkz: gülü seven dikenine katlanır)
akdeniz incisi diye yutturulmaya çalışılan kıytırık şehir. tamam bir çok vilayetimizden mükemmeldir ama kafi değildir. insan istanbul ve izmir ile kıyaslar durur sonra bu kıyaslama içinde boğulur boğulur iyice nefret eder antalya'dan.
her yağmur uyarısından sonra yağmura inat güneş açan ve asla yağmur yağmayan şehirdir. ayrıca yağmur, uyarı yapıldığında değil öyle bir anda gelir ki neye uğradığınızı bilemezsiniz.
ülkemizin güneyinde bulunan akdenizin incisi kentimiz. yazları korkunç sıcak ve kışları ise insanın aklını başından alan fırtınaları ile meşhurdur. ancak son senelerde yazlar daha bir sıcak geçerken kışları olan, muazzam şimşekleri, yıldırımlar ı ve gök gürültülerini barındıran fırtınalar gittikçe azalmaktadır.
ancak mayıs ayında dünya üzerinde en yaşanası yer haline gelir. zaten antalya ile ilgili bütün reklam fotoğrafları bu ayda çekilir. plajlarda insanlar ve nemsiz, tertemiz gökyüzünde tüm ihtişamıyla toroslar görünmektedir.
antalya, ülkemizin turistik bir kenti olmasından ötürü diğer illere nazaran daha bir serbesttir, daha bir rahattır. alkollü bir mekan bulmak için şehri bilmenize gerek yoktur.
akdeniz kenarında uzun süre yaşayanlar için diğer denizlere "bu da deniz mi yau, deniz bile kokmuyor" dedirtir. zira antalya'nın neredeyse her yerinden akdenizin tuzlu kokusunu alabilirsiniz.
yaşam diğer büyük şehirlere nazaran daha ucuz ve kolay olduğu için * göç alma oranında türkiye sıralamasında birincidir. tabi bu heryerden her çeşit insan demektir, bu yüzden de zaman zaman şehirde asayiş bozulmaktadır ama genede sakindir. gecenin bir yarısı caddelerde dolaşmaktan korkmazsınız *
ancak ne kadar güzel, ne kadar yaşanası bir şehir olursa olsun eksikleri, saçmalıkları da yok değildir. mesela son yapılan tranway ve onun yüzünden şehrin çektiği trafik sorunu. trafik istanbul'dan daha felakettir. evet, istanbul'da antalyadakinin 10 katı kadar araç olabilir ancak istanbullular yoğun trafikte araç kullanmaya alışmışlar ve birbirlerine saygılılar. antalyada henüz böyle bişey yok. herkes hala sakin bir trafikte araç sürer gibi umursamazca araç sürüyor. ne sinyal, ne ayna, ne saygı. hele birde kırmızı ışıkları adamı çileden çıkartır. 25 saniye yeşil +99 saniye kırmızı. e haliyle insanlar daha sarı yanar yanmaz başlıyorlar korna çalmaya. yollar zaten felaket. eskiden 2 şeridin idareten akabildiği yollar tranway geçicek diye tek şeride inince şehrin bir ucundan diğer ucuna gitmek çok zorlaştı.
velhasıl kelam antalya turistler için iyidir. bir çok eğlenceli aktivite onlar içindir. ve şehrin bu abukluklarına katlanmak zorunda da değiller. ne olursa olsun, hiç şüphesizdir ki antalya dünyanın en güzel şehridir.
--spoiler--
efendiler, gidip Toros dağlarına bakınız; eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki, bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez. *
--spoiler--
yarın yoğun yağış ve fırtına nedeniyle okulların tatil olduğu güzelim şehrim. yazın cayır cayır yanan bu şehir kışında fırtınalarıyla çeşitlilik katar. oturup hafif yağan yağmura karşı sigara içme isteği uyandırır.