bunu yıllar önce ilk duyduğum kişi eroinmandı.
''anksiyetem azdı'' gibi bişey demişti, garipsedim.
küfürle cevap verdim, o daha da çok garipsedi ve sustu.
gunluk hayatta anksiyete tetikleyecek o kadar cok sey oluyor ki..
romantik komedilerden korku gerilime ne zaman gectigimizi bilmiyorum.
asiri mutsuz olmak icin cok sebep var.
hicbirinizi ciddiye almayarak ve paso goygoya vurarak cozuyorum meseleleri;)
yoksa ruh hastasi olurdum.
romantik komedilerimi cok ozledim.
cok uzun zamandir ben eglenmiyorum.
where is all fun?
Ulan arkadaşım böyle. Paronayak manyak amk. Bir şey olsun hemen panikliyor millete salça oluyor sinirleniyor falan birde herşeyi kendi uaptı zannediyor amk.
Sizden zeki degilim. Belki sizden daha deneyimli bile degilim. Ama bir olay oldugunda bu neye hizmet ediyor diye sorgulamayi akil edebiliyorum.
Dunyadan bu kadar korkmayin. Dunya surungenlerle dolu arka bahceniz degil sadece. Dunya 200 ulkeli bir yer. Sadece tvde gordukleriniz ya da kasapta olanlar degil
diğer bir adı, (bkz: kaygı bozukluğu) dur. her insanda belirli dönemlerde tetikleyici olaylarla ortaya çıkabilir. sürekli bir endişe ve korku hali ile kendini gösterir.
insanoğlunun karanlık tarafıdır. Herkeste zaman zaman ortaya çıkabilir. Çok normaldir. Ama kimse bunu dışarıya anlatmaz.
Anlatanlar psikoloğa götürülür. Ve toplumda sorunlu gözüyle bakılır.
Şu hastanelerdeki psikiyatrist hanımefendi / beyefendiler var ya,
Hani derdinizi anlatırken size tepeden bakıp hafif bir tebessümle sizi izliyorlar...
Heh işte onlar da, o koltuğa oturup doktor olmak için sınavlara çalışırken ne anksiyete krizleri geçirdiler!
AAhhh Bir bilseniz...
Mesela Şehir hastanesinde görevli yeni mezun psikiyatrist bayan bir arkadaş var. Nişanlısından ayrıldı, ruh sağlığı fena bozuk. Eminim kendisi evinde ağlaya ağlaya krizler geçiriyor.
Ama sabah hastaneye gidip işe başlayınca maskeyi takıyor:
+ anlatın bakalım. Sizi dinliyorum.
Moduna giriyor.
Yani Dışarıdan çok elit görülen herkeste de olabilir. Bana göre olmayan da yoktur.
Ama kimse yansıtmaz.
Çok kötü. Beyninizde 50.000 farklı senaryo. Sırf uykuya dalacağınızda bile ya yangın çıkacaktır ya deprem olacaktır ya eve hırsız girecektir ya da korktuğunuz böcek eve girmiş sizi kemirecektir. Tabi sırf bunları düşünmüyorsunuz; Bunları tamamen senaryolaştırıyorsunuz kafanızda; Depremin boyutunu, yangında itfaiyenin sizi nasıl kurtarabileceğini ya da nasıl can vereceğinizi...
(bkz: kaygı bozukluğu)
Bir dönem bende de bu hastalıktan vardı sürekli bir şey olacakmış korkusuyla insanı tetikte bekletir. Bende tremor ve uykusuzluk şeklinde gözlenmişti.
O olmasa sınavlardan yüksek not alamazdım dile kolay sadece 3 saat uyuyordum. yine de az dozu karar hastalıklardandır.