bugün

cicili, bicili renkli şehirlere nazaran grisi ve siyahıyla monoton ama neyse o olan şehir. Yapmacık ve ikiyüzlü değil, soğuğuna rağmen insanların sıcaklığını kaybetmediği şehirdir ankara.
doğduğum büyüdüğüm ve asla terk edemediğim güzel ülkemin güzel şehri ve başkentidir.
simit yediğim, yaşamaktan nefret ettiğim ve fenomeni olduğum dizinin çekildiği memur şehridir. (bkz: behzat ç)
ankara hep bissürü kar. her yer tatil oldu yine bi odtü düşmeyen tek kale olarak mücadele ediyor. rektör silahları kuşandı, tedirgince kar topu savaşları facebook eventlerini bekliyoruz. insanlar gerizekalı bebeler gibi birbirlerini kara gömmeye, çarşıdaki derede boğmaya çalışacaklar. yok yüzüncü yıldan gelecek rohan askerleri acaba demirayı, yani minas tirith'i kurtarabilecek mi? kahramanımız frodo, bir ankara keşmekeşinden içlik giyerek kurtulabilecek mi? behzat ç arkasında ölü ordusu olan dolmuşçularla kartopu savaşlarına yeni bir yön verebilecek mi... john snow a4 kapısından surun ötesine geçecek mi? ned stark harbiden öldü mü? babam böyle pasta yapmayı nerden öğrendi? mahir market gece 2ye kadar açık mı?

ulan ne saçma geçiyor ankarada kış ya... harbiden çok acayip.
mevsimlerin ilkbahar, yaz, sonbahar, çüş şeklinde olduğu şehirdir. çüşün doğal bitki örtüsü kar olup, halkın ağzına s.çmaktadır. yeter lan arada bir başka mevsime geç takılmış plak gibisin.
moscowaya, ottowaya, osloya özenen şehir. bi rahat dur la.
Dışarıda kar, boran, fırtına dönen şehirdir. Pencereden dışarı baktığımda sanki kutuplarda çekilmiş bir belgeseli seyrediyor gibiyim. Bu nedir arkadaş böyle...
bir gün ayaklarımın altında can çekişeceksin..
beni, sevgimi, hayatımı, benliğimi benden aldığın için.
kravatınla yakamı sıktığın, hayallerimi çaldığın için.
sessiz ve ayaz kalmış ıssız caddelerinde dolaşan sahte insanlar gibisin ankara..
boğuyorsun.. acıtıyorsun canımı..
her yerin bembeyaz olduğu, insanları eve hapseden şehir. Haziranda bile kar yağdığı düşünülürse ne zaman ne yapacağı belli olmayan bir havaya sahip memlekettir.
çocukluğumun geçtiği, ne zaman gitsem beni hüzünlendiren şehir. ben çocukken kar tatili diye bir şey vardı ankarada, şimdi kar tanesi bile göremiyorum.
itici şehir. sabahları herkesin suratı asık. oysa istanbul'da öyle mi? millet halay çekerek gidiyor işe.
keçiören, batikent, dikmen, bahçeli, balgat, sincan gibi yerleri olan ve hepsinin birbirinden ayrı insanları olan ama herkezin siyaseti çok takip ettiği ve her şeyi bildiğini düşünen yer ama Ankara bir baskadır ne olursa olsun.
insanlarının kendini kastığı şehir.

dolmuşa binmiştim, bavulumun biraz büyük olması sebebiyle en kenarda oturan bey'den rica etmiştim bir kenara kayması için.

+ amcabey rica etsem bir koltuk kenara geçer misiniz? bavulum büyük rahatsız etmek istemiyorum sizi.
- ben amca değilim.
+ ???

amk niye kasıyon kendini. rica ediyoz işte p*ç. kaysana kenara.
abartılı makyaj yapmış çok çirkin bir kadın ankara...
istanbul'un baş düşmanı.
gereksiz genellemelerden kaçınılması gereken şehirdir.

zira sanılanın aksine o kadar kasıntı bir memleket değildir. bir seferinde dolmuşa bindim, elimde valiz, yaşlı bi abi kaltı bana yer verdi, "oğlum senin bavulun var" diye, ben de dedim ki; "o bavul değil valiz!!"

o değil nasıl bir kasıntı piçim arkadaş!
alışmadık g.tte tuman durmaz derler bazı yöre insanları. ankara' da öyledir işte.

uzun süre yaşadığınızda feci bi alışkanlık yapar ve farklı şehirlere gittiğinizde özlersiniz. bu şehirde yaşamayanlar bilmez o şehrin aşklarını, içinde sakladığı gri hüzünlerini, karlı ankara akşamlarını, sonbaharını.

bahtı da adı gibi kara olsa da, uzun süre yaşayanlar bilirler vazgeçilmezdir.
Öğrenciliğimin geçtiği ve ben de çok farklı bir yere sahip olan şehirdir. Düzenlidir. Her tarafında şelaleler vardır. Trafik istanbul' a nazaran çok düzenlidir. Gezilecek olmasa da anlatılacak çok yeri vardır.
yalancı şiirini yazmaya hazırlandığım şehir.

"...bu gece demetevler iskelesinde beklemedim seni
sıhhıye köprüsünde balık tutmak
hiç de utandırmadı beni
çankayadan baktım gözlerine
nasıl inanmıştım sana..."
saat 11 den sonra birçok yeri ölü şehir.
nisan ve mayıs aylarının gayet güzel bahar yaşatabileceğine inandığım * şehirdir.
Türkiye'nin başkentidir , iç anadolu bölgesindedir .
keyifli şehirdir. gri kafalarla gelenler, yeşil dolu şehrin sadece grilerini görürler. melankonikseniz ağzınıza sıçar, doğru. keyifliyseniz de keyfi katmerler. insanları da sıcaktır. anadolunun her yerinden gelen canlardır. samimidir hepsi. misal gelin ben size çay simit falan ısmarlarım. hepinize. vallabilla.
ankara olsam bana gri, yok kravatlı,yok istanbul'a dönüşü güzel ya da sadece karın yakıştığı şehir diyen nankörleri asla almazdım sınırlarım içinden.bak o zaman ulaşılmaz olunca nasıl kıymete biniyor
en iyi şeyi arkadaşlarıdır. arkadaşlık süperdir ankara'da.