allah adamı çarpar ya, amerikan pop müzik için leş ne demek? hele ki amerika pop kültürünün eşsiz eseri olan o müziğin en güzeel meyvesi olan disco kültürü - müziği akla gelirse...
şu an pop - disco açısından amerika olgusunu yok sayıp pop disco müziği kültürünü yeniden inşa etmeye kalkın elinizde çöp bile kalmayıp koskoca bir hiç elde edersiniz.
pop mizikte boney m ve modern talking alman, abba isveç, the beatles ile Rolling stones ingiliz vb çoğu pop gruplar Avrupa çıkış olup pop müziğin ve disco kültürünün bu kadar belirleyici etkin popüler olması Avrupa sayesinde olmuş olsa da temelinde olan amerika kültürünü pop müzik özelinde kötülemeyin.
sağlam bir temeli olmayan bir şeyin üzerine bir şey inşa edemezsiniz, ortaya bir değer çıkaramazsınız.
örneklemek gerekirse...
şu an trafikte emekleme aşamasında olup kullan at formatında scooter kalitesinde elektrikli arabasında giderken trafikte önünde seyreden 1980 model bir mercedes w123 görüp "bu hurda ne ya" diye burun kıvırma aptallığı gibi.
altında olan o araba 45 yıl sonra trafikte olacak mı?
o arabanı klasik olarak, baba yadigarı diye saklayacak biri olacak mı? elektrikli o araban belki müzede olacak ama trafikte olacak mı?
şu an müzik gruplarına sanatçılara bakın.
videonun 2:10 dakikasından izleyin...
hiç kimse elinde telefon ile oynamıyor, sosyal medyada paylaşım yayın yapmıyor. selfie çekmiyor. ben buradayım demiyor durum güncellemesinde bulunmuyor.
bu rock grubun (avustralya) yaptığı müzikten amerikan kültürünü çıkarın geriye teneke tıkırtısı kalır.
bunun için para verip coca-cola alıp bunu dökerek "kahrolsun ameriga" diyen süper zekalı gibi davranmayın.
zevkler renkler tartışılmaz ama müzik evrenseldir, dört ayaklı bir sandalye masa gibi düşünün ve tümden tükaka diye yaklaşım yapmayın.
yine de türk pop müziğinden çok daha iyi olduğuna ve daha iyi pazarlandığına eminiz. Ayrıca maalesef çok övdüğümüz doksanlardaki türkçe pop müziklerinin neredeyse tamamı da yabancı pop ve dönemsel popüler diğer yabancı şarkıların çakmasından başka bir şey değildir. Her zaman olduğu gibi kendi çakma işlerimize bakmadan, başkalarına b.k atmakta üstümüze yok.
müzik...
insan için olan insanlıktan (din, dil, ırk, kültür, kimlik, yaşam, evren) daha üstün bir olgudur.
kimliğinin değerini milli marş olarak, inandığın din yaratıcı ile aranızda iletişimde dua ayin ibadette, birine olan sevgin nefretinin ifadesinde, acını ve sevincini göstermede müzik vardır.
bir insanı tanımasanız, dilini anlamazsanız, kültürünü bilmeseniz, ne dediğinin farkında olmasanız, ilk defa duymuş olsanız bile mutlaka kendinizden bir şeyler bulup "beni anlatıyor" diyeceğiniz bir dildir müzik.
bazen bir kelime-cümle bile olmayan tınılar size çok şey anlatır.
bazen saçma sapan olduğunu bildiğiniz müzikteki sözler çok anlamlı olup size hayat, yaşam, duygular, zorluklar, özlemler konusunda sayfalarca yazdırır.
bakınız: şenay "honki ponki torino" adriano celentano "priesencolsinciusol" vb şarkılar.
ingiliz yazar ve filozof aldous huxley "müzik, sessizliğin ardından duyulamayanı en iyi ifade eden araçtır.” demesi akla gelirse müzik için "insanın ağzına kilit vurmayı engelleyen güç, isyan ve başkaldırının en büyük silahı" demek yanlış olmaz.
bunun için müziği eleştirirken neyi eleştirdiğinizi bilin.
hele ki amerika israil vs diye saçmalamayın.