ikinci dünya savaşından sonra amerika kalkınması için izin vermiş hatta ekonomik yardım yapmıştır. Bugün almanya silah üretip satabilir ancak düzenli bir ordu kuramaz. Tamamen amerikan kontrolündedir.
ilk dünya savaşından ekonomik olarak, ikincisinden komple yıkıntı olarak çıkmış olmasına rağmen şu an dünya'nın en sağlam ekonomisine, en yüksek kaliteli ürünlerin üretildiği fabrikalarına sahip ülkedir. 1918 yılından beri herhangi bir işgal, yenilgi yaşamamış olan biz ise bugün turistle, inşaatla ekonomimizi yokuş yukarı vurdurmaya çalışıyoruz ve bir yandan da "gırız yoh yav yol havaalanı köprüğğ, dünya lideriğ" diye kendimizi avutuyoruz*.
almanya kürtleri destekliyo çünkü oradaki petrolle bir ilintisi var. almanya´nın derdi tabiatıyla kendi çıkarlarıdır. avrupa birliği dışında bi durum.
almanya´nın zaten garip garip durumları vardır arkadaşlar, dışarıya karşı iran´a hasım durur, ticari girdi çıktı konularına bakarsın yayınlanan, dünyada iran´la en iyi ticarreti yapan ülke almanya´dır. türkiye´yle de çok iyi seviyede ticari ilişkisi var.
almanya tipik endüstri devleti, türkiye´deki kardeşlerimiz bu olayları hissi değerlendiriyo, konu hissi diil, ticari. endüstri devletinin konusu hammadeyi mümkün olan en ucuz fiyata kapatıp, işledikten sonra onu mümkün olan en büyük paraya satmaktır. kürdistan´a destek veriyo, çünkü kürdistan ı kendisine gebe bırakmak istiyo. gebelik gerçekleştikten sonra, ondan bunun karşılığında tabii ki birşey isteyecek. kürdistan´da vermek zorunda kalacak.
almanya´ nın siyaseti bu meyanda. aç bak- suudi arabistan´a 2015 yılında en çok silah satmış ülke almanya, ama diplomatik arenada suudi arabistan´ı insan hakları ihlalinden en çok protesto eden ülke de almanya.
türkiye'de yaşananlara en çok müdahil olan, müdahil olmaya çalışan ülke.
amerika birleşik devletleri bu denli müdahil olsa anlarsın. süper güçtür, hoşumuza gitmese de tüm dünya beni ilgilendirir gibi bir motto koymuştur.
ingiltere/birleşik krallık bu denli müdahil olsa yine anlarsın. son 250 senedir dünyadaki tüm kirli siyasetin altına imza atmış, dünyayı şekillendirmiştir.
rusya bu denli müdahil olsa yine anlarsın, ha keza israil, iran..
elbet onlarda içişlerimize karışmaya çalışmakta lakin onlar bir karışıyorsa, almanya 3-4-5.
giren çıkan ne oğlum size? nereden geliyor bu mezopotamya aşkınız?
--spoiler--
Türkiye’nin 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında merkeze çağırdığı diplomat, asker ve kamu görevlilerinden bazılarının “geri dön” çağrısına uymayarak Almanya‘da sığınma başvurusunda bulunması, Berlin ile Ankara arasında yeni bir gerilimin kapılarının aralanmasına yol açtı.
Alman hükümetinin bir soru önergesine verdiği yanıta göre, Türkiye'de Gülen hareketine yönelik başlatılan soruşturmalar sonrasında, 35 diplomatik pasaport sahibi Türk vatandaşı Almanya'ya sığınma başvurusunda bulundu. Bu kişiler arasında, diplomatlar, askeri ataşe ve aile üyelerinin bulunduğu belirtiliyor.
iptal ettiği diplomatik pasaportlar hakkında Almanya dâhil bütün ülkeleri, isim listelerini göndererek ilgili kişilerin herhangi bir dış temsilcilikle bağlarının kalmadığı konusunda bilgilendiren ve pasaportlarına el konulmasını isteyen Türkiye, sığınma başvurusunda bulunanların bu taleplerinin reddedilmesi beklentisi içerisinde.
Ankara ilgili kişilerin “müttefiklik ilişkisi” gereği geri gönderilmesini istiyor. Ayrıca hakkında dava açılanlarla ilgili de resmi iade süreçlerinin başlatılması bekleniyor.
ALMANYA ARAYIŞ iÇiNDE
DW Türkçe'nin edindiği bilgilere göre Berlin geri gönderme taleplerine soğuk bakıyor ve Türkiye ile bir krize yol açmayacak bir tavrın arayışı içerisinde. Sığınma başvuruları ile ilgili kararlar Federal Göç ve Mülteci Dairesi'nin (BAMF) yetki alanında. Ancak Federal Hükümet, BAMF'ın isteği üzerine Türkiye'deki gelişmeler ile ilgili bilgilendirme yapıyor ve kritik siyasi konularla ilgili olarak içişleri, adalet ve dışişleri bakanlıkları yetkilileriyle ortak istişarelerin ardından kararlar alınıyor.
Almanya başvuranlara doğrudan sığınmacı statüsünün tanınmasından öte geçici çözümlerle koruma sağlayabiliyor. Bunlardan bir seçenek de “Duldung” olarak adlandırılan, geçici ikamet müsaadesi. Böylelikle siyasi ve hukuki bir anlam taşıyan mülteci statüsü verilmese de, başvuru sahiplerinin Almanya'da ikamet edebilmelerine imkân sağlanıyor.
Öte yandan Alman hükümeti, Türkiye'de insan hakları ihlallerinin önlenmesi, yeniden demokratik hukuk düzeni işleyişine dönülmesi için de ikili düzeyde siyasi temaslarını sürdürüyor.
--spoiler--
Almanya’nın silah mermisi ihracatı 10 kat arttı
--spoiler--
Almanya’da Federal Parlamento’da görüşülmesi beklenen silah ihracatı raporundan basına yansıyan rakamlara göre, 2016’nın ilk 6 ayında silah mermisi ihracatı 27 milyon euro’dan 283,8 milyon euro’ya yükseldi.
Buna karşın hafif silah (tabanca ve tüfek) ihracatı aynı dönemde 12,4 milyondan 11,6 milyon euro'ya geriledi. Hafif silah ve mermi ihracatının yapıldığı en önemli üç ülke arasında Fransa, Irak ve Polonya bulunuyor.
TÜRKiYE 25’iNCi SIRADAN 8’iNCi SIRAYA YÜKSELDi
Almanya'nın silah mermisi ihracatı 10 kat arttı. Türkiye, Almanya'nın silah ihracatı yaptığı ülkeler sıralamasında 2016'nın ilk altı ayında aldığı 76,4 milyon euro ile 25’inci sıradan 8’inci sıraya yükseldi. Türkiye'nin Almanya'dan aldığı ürünler arasında uçak parçaları, insansız hava aracı, motor ve yer destek ekipmanları bulunuyor.
6 AYDA 4 MiLYAR EURO
Almanya, 2016'nın ilk 6 ayında 4,029 milyar euro değerinde silah ihraç etti. Almanya'nın bu yıl içerisinde en çok silah sattığı ülkeler arasında ilk sırada bir milyar euro değerinde firkateyn alan Cezayir bulunuyor. Suudi Arabistan 484 milyon euro, Güney Kore 205 milyon euro ve Birleşik Arap Emirlikleri 85 milyon euro değerinde silah alımı ile Almanya'nın en ok silah sattığı ülkeler arasında yer alıyor.
--spoiler--
Diplomatik pasaport sahibi 35 Türk vatandaşı Almanya’ya iltica başvurusu yaptı
--spoiler--
15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye Cumhuriyeti diplomatik pasaportu sahibi 35 kişi Almanya'ya resmen iltica başvurusunda bulundu.
35 kişinin iltica başvurusunda bulunduğuna ilişkin bilgi, Almanya Federal hükümeti tarafından, Türk asıllı Alman Parlamenter Özcan Mutlu’nun soru önergesine yanıt olarak verildi.
Alman hükümetinin, yazılı soru önergesine verdiği yanıtta, diplomatik pasaporta sahip 35 kişinin iltica talep ettiği, bu sayıya diplomatların eş ve çocuklarının da dahil olduğu belirtildi.
Özcan Mutlu
Alman basınına da yansıyan yazılı soru önergesi yanıtında, iltica taleplerinin, eyalet yüksek mahkemeleri ve federal başsavcılık tarafından incelendiği belirtildi.
“TÜRKiYE iADE TALEBiNDE BULUNURSA DEĞERLENDiRiLECEK”
Yanıtta ayrıca, Türkiye’den herhangi bir iade talebi gelmesi durumunda, talebin Suçluların iadesine Yönelik Avrupa Sözleşmesi’ne göre değerlendirileceğini belirtti. Yanıtta, mahkemelerin alacağı karar sonrasında hükümetin de talepleri tek tek ele alıp inceleyeceğine yer verildi.
Alman basınına göre, Hükümetin yazılı açıklamasında, şimdiye kadar Türkiye’den herhangi bir iade talebi olup olmadığına yer verilmediği bildirildi. içişleri Bakanlığı da bu konuya dair açıklama yapılmayacağını belirtti.
--spoiler--
Almanya iltica başvurusu reddedilen mültecileri göndermek istiyor
--spoiler--
Almanya'da, iltica başvurusu reddedilen mültecilerin ülkede kalma sürelerini uzatmalarını zorlaştıran yasal düzenleme yapmaya hazırlandığı iddia edildi.
Alman gazetesi Die Welt, içişleri Bakanı Thomas de Maiziere tarafından hazırlanan yeni mevzuatın görüşleri alınmak üzere diğer bakanlıklara gönderildiğini ve Alman yasalarını çiğneyen ya da ciddi tehlike arz eden mültecilerin sınır dışı edilmesi için yeni kuralların hazırlandığını belirtti.
Temmuz ayında Almanya’da yaşanan bir dizi şiddet olayından ikisinin sorumlusu olarak IŞiD ile bağlantılı Suriyeli sığınmacılar belirlenmişti. Olaylar üzerine De Maiziere ve diğer muhafazakar politikacılar sığınma talepleri reddedilen kişilerin bir an önce Almanya’dan çıkarılması için yasal değişiklik hazırlığına başlamışlardı.
Reuters’ın haberine göre Almanya’da 31 Ağustos tarihi itibariyle ülkeyi terk etmek zorunda olan 210 bin göçmen bulunuyordu. Bunlardan 158 bin 190’ı geçici olarak Almanya’da kalmalarına izin veren bazı erteleme hükümlerinden yararlanıyordu.
Yasa taslağında şöyle bir hüküm yer alıyor: “Bir yabancı örneğin yetkililere kimliği veya uyruğu konusunda yanıltıcı bilgi vermişse, ya da geçici kimlik alması için gereken işbirliğini göstermiyorsa, (Almanya’da) kalmak için istisna izninden yararlanamaz.”
Yani yasal düzenlemede, Alman makamları sınır dışı edilecek kişiye bu kararı sadece 30 gün önce haber verecekler. Böylece bu kişilerin sınır dışı edilmekten kurtulmak için gizlenmelerinin önüne geçilecek.
--spoiler--