Buranın dönek havası hicbir yerde yoktur. Kışı kış değil yazı yaz deģil. Sabah tişörtle çıkarsınız akşam mont giymedim diye kendinize söversiniz. Siz düşünün.
ikinci dünya savaşı sonrası modern almanya sanayimizi oluşturmamızı sağlayan en önemli partner ülkedir. Diğeri fransa'dır. Ki bu iki ülke olmasa ab olmaz bilğidiniz gibi. Refahı gece gündüz çalışarak üretip diğer ab ülkelerine ve adaylarına destekleme fonları adı altında bunu dağıtırlar. Kıta Avrupa'sının refahı bu devletler için çok önemlidir. Neyse uzatmayayım bu iki ülkeye karşı siyaseten dik durmak önemlidir belki ama dikleşmek çok tehlikelidir! Bilmeliyiz ki ülkemizin refahı ne zaman bunların suyundan gittik gözle görülür bir şekilde artmıştır(inşaat ile gerçek refah yükselmez). ne ortasya, ne rusya, ne abd ne de ortadoğu bize ab'nin sağladığı desteği sağlamamıştır/sağlayamaz/sağlamaz. Bu bir realitedir. O nedenle ülkemizi yönetenler çok dikkatli davranmalı.
Almanların düşünce yapısı şudur;
"Bir Alman Nasıl güvende olur? Yaptığımız ve ürettiğimiz ürünler ile bir Almanın hayatını ne kadar korumaya alabiliriz?"
Bir de Türkiye'ye bakalım;
"80 milyon tane denek var, yap gitsin."
bi de şu "türkiye´yi kıskanma" muhabbetine girelim- hiçbi alman şirketiyle hiçbi türk şirketi duello edemez. şu anki ab ülkelerinin ab´den ayrılma isteğinin ardında da gene bu vardır, türkiye´yi geç, fransızlar da ispanyollar da alman şirketleriyle çiş yarıştıramıyolar, almanya´nın sınırsız ticaret haklarını kullanarak kendi ülkelerini ekonomik olarak esir alacağından korkuyolar, o yüzden de eu´da-ab´de- kalmak istemiyolar.
aklına gelen her alanda böyle bu. avrupa´nın en büyük havayolu şirketi lufthansa, avrupa´nın en büyük havalimanı şimdiye kadar heathrow du- londra- frankfurt´a iki yeni çok modern pist daha yaptılar, şimdi artık frankfurt- klm ile air france kendilerini lufthansa´ya yedirmemek için birleştiler.
lufthansa swissair ve alitalia´yı yuttu mesela.
araba endüstrisine girmiyiim, o konuda almanya´yla amerika bile çiş yarıştıramıyo.
adamların bugün yaptığı tankı amerika yapamıyo.
amerika savaş teknolojisinin bir kısmında- genellikle hava ve deniz konusunda- almanya´ dan daha iyi durumda. diger bütün konularda amerika bile almanya´yla aşık atamıyor, geçen yıl audi amerika´ da amerikan şirketlerinden daha fazla araba satmış,trump buna gıcık olduğu için alman mallarına ekstra vergi koymak istiyo, ama koyamıyo, çünkü amerika´da da üretilen bi sürü şeyde gene almanların parmağı varmış. ya da diğer avrupa ülkelerinin.
yani sonuçta almanya´nın türkiye´yi kıskandığı söylemi sadece bir akp yalanından ibarettir.
sakın türkiye´de yol yapıldı da almanya´da yapılmadı sanmayın. benim burada olduğum 19 yıl icinde ne hızlı tren hatları yapıldı, ne köprüler yapıldı.
daha önce de söylediğim gibi-işin etkili olması üzerine yaşayan bir ülkedir.bir iş en çok n´apılırsa etkili olur, sorusu üzerine yaşarlar bu ülkede.
sen bi iş yaptın ve o işte çok daha etkili olabilecekken olamadın. derler ki, bu niye böyledir, önce seni incelerler, sende bi problem varsa, bu problem bilgi eksikliğiyse seni kursa gönderirler, yok problem kullandığın aletlerdeyse o aletler yerini başka aletlere bırakır, yok konu işin yapılması için oluşturulan sistemdeyse o sistem değiştirilir.
efektivite- etkililik konusu almanya´da en önemli konudur.
bundan dolayı hemen herşeyi icat edenler de bu mentaliteden dolayı, almanlardır.
albert einstein mesela tam bir alman mentaliteli adamdı. ulm doğumludur einstein, ve almanların dalga geçtiği schwäbisch aksanıyla konuştuğu söylenir- mesela schwablar çok çalışkan adamlardır- ve acayip yenilikçidirler.
almanların emekli olmuş adamları aylarca yağlar içinde çalışarak 1920´lerden kalma lokomotifleri restore ediyolar, benim komşu var, 77 yaşında adam o adamlardan birisi, evinin garajında lokomotife parça imal ediyo herif. çünkü haliyle o buharlı lokomotifin herhangi bi parçası hiçbi yerde satılmıyo.
e tabii bunun ucunda gene para kazanma güdüsü var- çünkü o lokomotifi yürüttükleri zaman, tren sürdürecekler ona, ve bundan da para kazanacaklar.
amerika´dan lokomotif almışlar, 1 euroya, gemiye yüklenecekmiş, sonra amsterdam´ da nehir gemisine yüklenip ren nehrinden buraya getirilecekmiş. amerikalılar çöpe atmışlar lokomotifi- bunun için kutlama yaptı herifler, beni de davet ettiler.
çokgüçlü bi lokomotifmiş bu, yürütmeyi başarırlarsa, bütün gazetelerde ve bir sürü tv´de haber olacaklarını hesaplıyolar. bu konu üzerine çalışan adam 50 tane falan, ve hepsi de emekli, adamların hobisi bu.
yaşam standartları yüksek, akıl fikir sahibi bir ülke. dünya için tehlikeli ve sinsi planları olabilir. bize hep alman domuz diye öğrettiler ama ben bu ön yargıya asla kapılmayacağım. bu ülkeye dair hoşuma giden bir husus şuydu: pet şişeleri vesaire makineye koyuyorsunuz ve o da size para veriyor. hem geri dönüşüm işliyor hem de garibanın karnı doyuyor.
Tarihi dostumuz, büyük ülke, Çanakkale zaferini bu ülkeye armağan eden eski ve herdaim müttefik ülke, ayrıca 50 yılı aşkın bir süredir aç Anadolu Çomarlarını doyuran ülkedir, adamın biri yüzünden bu dost ve müttefik ülkeye cephe almayalım lütfen.
19 yıldır almanya´da yaşayan burada çalışan bir kimse olarak söyleyebilirim ki, buradaki hayata alışmış bir kimse başka hiçbir yerde yaşayamaz.
ben almanya´nın neyi nasıl yaptığını da artık anladım. kadınlarını da anladım. burada seni her şekliyle tatmin ederler, seksüel olarak da tatmin ederler, paran da olur, evin de olur, yeter ki mevcut kurallara uy.
çin´de falan yaşamadım, bilmiyorum, küba´ nın çok sosyal olduğunu söylerler, bilmiyorum, sadece dedikodu olarak biliyorum, ama almanya´nın sosyal anlayışını iyi biliyorum. ancak almanya´da ülkeyi dolandırmaya kalkmazsan, altına yatacak yatak, üstüne örtecek yorgan her zaman bulursun.
eğer eğitim görmüş bir kimseysen, n´apar yapar seni sisteme monte etmeye çalışır, niye? çünkü seni sisteme dahil ederse senden vergi alır, yoksa sana para vermek zorunda.
almanya 82 milyonluk nüfusuyla 2014 yılına kadar 1,5 milyarlık çin´den bile daha fazla üretip sattığı için dünya ihracat şampiyonuymuş, bu demektir ortalama bir alman, ortalama bir çinliden on kat daha fazla üretiyo.
robot demişler- ben de bu sistemin içinde çalışıyorum- sistem robotsal değil, işlevsel olarak çok sağlam kurulur. işine göre herşey değişir. işin etkili olmasıdır önemli olan, senin ne kadar çalıştığın değil, sen çalıştın ve iş etkili olmadı, havanda su dövdün, bunu araştırırlar, ya sendedir hata, ya iş sistemindedir, ya kullandığın aletlerdedir hatayı bulur, ve giderir, işin etkili olmasını sağlar.
yenilikçidir almanya, ziktinsene herkes aynı şeyleri yapmaz, tutar 62yaşında adama en yüksek dijital teknikle donanmış makineyi getirir, artık bunla çalışcaksın, der. sen de dersin ki, ulan ben smartphone bile kullanamıyorum, bunu nası kullaniim- kullancaksın derler sana, bedava kurs verdirirler sana...
dünyada şu veya bu şeyler olacaktır,her zaman olmuştur, almanya´yı almanya yapan ayat anlayışıdır, bu ülke- olmaz ama- bir kez daha batacak olursa, bu anlayışla gene o battığı yerden çıkacaktır.
bir alman atasözü " hayatta önemli olan yere kaç kere düştüğün değil, düştükten sonra kaç kere kalktığındır !" der.
bu ara sıcaklar adana' yı mersin' i aratmıyor. neyseki en fazla üçüncü günün sonunda yağmur yağacağını ve havaların soğuyacağını biliyoruz.
almanya' ya gidip türkiye' yi özleyenleri komik bulanlar varmış sözlükte. kendilerini buraya misafir etmek isterim. 2 ay sonra memleketim diye anırdıklarını elimde birayla seyretmek istiyorum.
burda mazeretin ne olursa olsun, karşındakine, komşuna, hatta yoldan geçene bile saygı duymak zorundasın. altında milyon euroluk araba da olsa bisiklet süren bir meczupa yol vermek zorundasın. bu basit bir örnek.
insanlar sürekli gülümsüyor. cinnetin bağrından kopup gelmiş biri olarak bazen, niye bu kadar mutlusunuz lan diye bağırasım geliyor.
19.00 dan sonra ve hafta sonu açık market yahut mağaza bulmak neredeyse mümkün değil. eğlence mekanları açık ama girsen çoğunluk türk.
alman disiplini diye bir şey var ki ben bu adamların insan olduğuna inanmıyorum. adamlar yorulmuyor. yoruldum bi 5 dakika sigara içeyim, öğle arası 1 saat yayıla yayıla yemek yiyeyim, sıkıldım şununla bi muhabbet edeyim. yok. mesai saatinde robotlaşıyorlar. sonra biraz insan olup erkenden uyuyorlar ki kalkıp yine robot olabilsinler. bilim kurgu halt etmiş.
Gurbetçilere sorsan Türkiye'den güzel ülke yoktur.Hatta Almanya'da sevilmediklerini söyleyenlerini görmekte mümkün ama gel gelelim madem o kadar rahatsızsın gel o zaman Türkiye'ye dediğiniz zaman anında geri vites yaparlar. Umarım Almanya bu tip insanları sınır dışı ederler de görürler o zaman gerçekleri.
geçen sene 27 milyar euro vergi fazlası vermiş bir ülke. hala kavgasını ediyolar nereye harcayalım, diye.
işini kurmuş, sanayiisini kurmuş, işleri tıkırında giden dünyanın ender ülkelerinden. 2016´ya kadar 1,5 milyarlık çinden 80 milyon nüfusuyla daha fazla üretim yapmaktaydı. yani almanya çinlilerden 15 kat daha fazla üretim yapmaktadır, demektir bu.