melek gönderse dahi inanılmayacak kavram.(oha bu da böyle bir tanım)
şimdi velev ki gökten bir melek indi, oldu ya indi. melek olduğunu nasıl ispatlayacak. yoktan var etsin gözümün önünde, onun atom altı bir enerjiyi kullanan yaşam formu olmadığı ne malum. uzaylılara inanıyorsun allaha inanmıyorsun gerzekliği yapılırsa çok küserim valla. zira dünya dışı yaşam formunun matematiksel olasığını tartışırız. milyonlarca galaksi falan neyse. konu dağılmasın.
yani siz koşulsuz inanırken biz kanıt istiyoruz. ispat. şüphecilik. bence her eve lazım.
taraftarları! doğru bir ifade ile genellikle allah'a inandığını iddia edenler, allah'ın varlığını mucizelerde gösterdiğini düşünürek bunun arayışında. oysa allah'ın mucizelere ihtiyacı olmadığını pek bilmez gibiler.
kendisi hakkında* 'şüphesiz' diyen şey... ee şey işte biliyorsunuz onu.
bu arada, şüphesiz ki diyerek, şüphe ve sorgu olmadan nasıl inanılmasını bekliyor? ha tabi yaa, körü körüne diye bir şey vardı değil mi, unutmuşum affedin.
benim ki biraz ''ya olursa'' dini...ben bunca kitabın, yazılanın, çizilenin boşuna olduğunu düşünmüyorum. ayrıca dua okumanın faydalarını çok kez gördüm. ve insan bi zamandan sonra namaz kılmaya yönleniyor. bu kadar detay, böyle bir düzen...kesinlikle var olandır, taptığımızdır.
0 sayısından sonra arapların en büyük icadıdır.
7. yüzyılda dünya tarihinin en büyük devrimcilerinden biri muhammed tarafından bulunup insanlığa hediye edilmiştir. dolayısıyla arapların tanrısıdır.
herkesin tanrısı farklı olabilir. herkes bir tanrı yaratabilir kafasından.. ya da grup olarak tek bir tanrı yaratılıp ona da tapılabilir. neticede hayali bir puttur.
inancın ve aklın bittiği yerde yaratılan düşsel bir varsayımdır. var olup olmadığı asla kesin olarak bilinemez. belki vardır belki de yok...
bazı beyin yoksunu insanların hz muhammed (sav) zamanında bir anda varolduğunu sandığı alemlerin rabbi. ve buna paralel olarak ''al ilah'' adında islamiyet öncesi pagan arap milletinde de bir yaratıcı olduğunu iddia ederek sanki yüceler yücesi rabbimizin haşa ve kella bir pagan putu olduğunu iddia etmeleri, 25 iq ile akıl yürütmenin nasıl sağlıksız bir eylem olduğunu gözler önüne seriyor.
sevgili arkadaşım o zamanlarda allah vardı. insanlar ona şirk koşup yanında başka varlıkara tapınmış olabilirler. mesela sen! evet sen ilköğretimde ve lisede her gün bir büste tapındın. ona dualar ettin. sen de şirk koştun. şimdi senin ortaya sürdüğün bu şirk allah ın büyüklüğünden birşey götürebilir mi? hayır! bu sadece senin beyinsizlini gösterir.
araplarda tıpkı senin gibiydi işte. insanları irşad eden binlerce peygamber geldi. vahşi insan hep şirk koştu. işte bu yüzden;
içlerinden her kim, "allah'tan başka ben de şüphesiz bir ilahım" derse böylesini cehennemle cezalandırırız. işte biz zalimleri böyle cezalandırırız (enbiya/29)
andolsun, onları hayata karşı (diğer) insanlardan ve şirk koşanlardan (bile) daha ihtiraslı bulursun (onlardan) her biri, bin yıl yaşatılsın ister; oysa bunca yaşaması onu azabtan kurtarmaz allah, onların yapmakta olduklarını görendir (2/96)
andolsun, mallarınızla ve canlarınızla imtihan edileceksiniz ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden ve şirk koşmakta olanlardan elbette çok eziyet verici (sözler) işiteceksiniz eğer sabreder ve sakınırsanız (bu) emirlere olan azimdendir (3/186)
gerçekten, allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar kim allah'a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur (4/48)
hiç şüphesiz, allah, kendisine şirk koşanları bağışlamaz bunun dışında kalanlar ise, (onlardan) dilediğini bağışlar kim allah'a şirk koşarsa elbette o uzak bir sapıklıkla sapmıştır (4/116)
de ki: "şahidlik bakımından hangi şey daha büyüktür?" de ki: "allah benimle sizin aranızda şahiddir sizi -ve kime ulaşırsa- kendisiyle uyarmam için bana şu kur'an vahyedildi gerçekten allah'la beraber başka ilahların da bulunduğuna siz mi şahidlik ediyorsunuz?" de ki: "ben şehadet etmem" de ki: o, ancak bir tek olan ilahtır ve gerçekten ben, sizin şirk koşmakta olduklarınızdan uzağım (6/19)
onların tümünü toplayacağımız gün; sonra şirk koşanlara diyeceğiz ki: "nerede (o bir şey) sanıp da ortak koştuklarınız?" (6/22)
allah kelimesindeki ilk harf olan ''elif/a'' solunum sisteminden gelen bir sestir ve bu ses nefes alışı kontrol eder. ''l''yi telaffuz ederken ise dil üst dudağa hafifçe değer ve bu bir duraklamadır. ondan sonra tekrar aynı nefes kontrolünü yapmak, yani tekrar 'la'' demek, soluk almayı rahatlatır. ayrıca, son harf olan ''h''yi söylerken ciğerler ve kalp arasında bağlantı kurulur ve bu bağlantı kalp atışlarını düzenler.
''ela bizikri'llahi tatmeinnü'l kulüb'': ''bilmiş olun ki, kalpler ancak Allah'ın zikri ile yatışır, tatmin olur.'' (ra'd,13:28)
