insanoğluna verdiği söylenilen özgür irade kendisinde var mıdır merak ettiğim hayal kahramanı. yani kendisinin kötü olanı seçme yalan söyleme vs gibi kötü olarak addedilen şeyleri yapmak istemesi gibi bir durum olabilir mi? fikrini değiştirmez mi hiç? değiştirmiş midir? olur da bir gün eh yeter be artık kötü olucam kötülük istiyorum derse o güne kadar kendisi var diye iyi olmayı tercih etmiş insanlar ne olacak tümden kayıp mı bunlar? ceza mı çekecekler iyi oldukları için? yoksa hepsine kötülük yapmaya başlamaları için bir süre mi tanınacak? hepsinden bu sefer kötü mü olmaları beklenecek?
yani sonuç olarak acaba bu allahın kendisinin de özgür iradesi var mıdır? ve fikri değişebilir mi? yoksa idealize ettiği kavramlar onda bir kölelik algori,tması olarak hep var olmak zorundadır da çok özendiği için mi insanoğluna özgür irade vermiştir.
vardir ya da yoktur. bunu bilemeyiz, sadece fikir yürütebiliriz. kimisi var der, kimisi yok der, kimisi bana ne aq der...
ben hicbiriyle ilgilenmiyorum. ama zeitgeist izleyip de önüne gelen dine sallayan, bir bucuk saatlik din ve inanc bilgisiyle millete satasan hiyarlara götümle gülüyorum.
daha iki gün önce büyüklüğünü bir kez daha anladığım lütuf ve kudret sahibi. şöyleki: sınav dönemi... millet bitkin ve sıkkın. eve dönme vakti yaklaştığından kimsede doğru düzgün para yok... dolap tam takır...
ee ne olacak şimdi? gittik biraz zeytin bi koli yumurta aldım. koyduk dolaba oh dedik hiç olmazsa kahvaltılık oldu evde.
akşama kapı çaldı, kapıda bir kadın.. yaa dedi biz tatile çıkacağız evde yemek ve erzak var bunları size versek. yoksa bozulacak yazık olacak bunlara...
ne dersiniz? tesadüf mü? bunun tesadüf olduğuna ben inanmam arkadaş beni inandıramazsınız. en başta ben tesadüfe inanmam zaten.
yeter ki şükredilsin, şükrettikçe nimeti katlanmakta olan bir yaratıcıya sahibiz.
kendisine karşı ufak çaplı da olsa bir inançsızlık yaşadığım için şu sıralar özürler dilemek istediğim yaratıcı. ama allah beni tanıyordur herhalde, zira ben bugün iyi dediğim şeye yarın kötü derim. şu anda imana gelmiş durumdayım ancak iki gün sonra yeniden bozulabilirim. n'olur beni affetsin.
mantığım alsa da inancın mantıktan ziyade kalpten geldiği yaratandır. (haşa yanlış ifade etmek istemem)varlığını içimde hissettiğim, beni duyduğuna inandığımdır.
tanımı, herhangi bir işte başarılı olmuş, en üst dereceye ulaşmış kimse.
kainatta var olan her şeyi yaratan, koruyucusu olan, tek, yüce ve üstün varlık.
(Kıyâmet suresi) insan, kemiklerini kesin olarak bir araya toplamayacağımızı mı sanıyor? Evet, parmak uçlarını dahi düzenlemeye gücümüz yeter.
(Zümer; 6) "Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlıkta bir yaratılıştan diğer yaratılışa geçirerek yaratmaktadır."
1.Karın duvarı
2.Rahîm duvarı
3.Amniyon kesesi
78-en-NEBE
Meâric'den sonra inmiştir; ilk Mekkî sûrelerden olup 40 âyettir "Nebe' " haber demektir Kıyamet haberlerini ihtiva ettiği için bu ad verilmiştir
Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla
1 Birbirlerine neyi soruyorlar?
2 O büyük haberden mi?
3 (inanıp inanmamakta) ayrılığa düşmektedirler
4 Hayır! Anlayacaklar!
5 Yine hayır! Onlar anlayacaklar!
6 Biz yeryüzünü bir döşek, yapmadık mı?
7 Dağları da birer kazık
8 Sizi çifter çifter yarattık
9 Uykunuzu bir dinlenme kıldık
10 Geceyi bir örtü yaptık
11 Gündüzü de çalışıp kazanma zamanı kıldık
12 Üstünüzde yedi kat sağlam göğü bina ettik
13 (Orada) alev alev yanan bir kandil yarattık
14 Sıkışan bulutlardan şarıl şarıl akan sular indirdik
15 Size tohumlar, bitkiler,yetiştirmek için
16 Ve ağaçları(birbirine) sarmaş dolaş bahçeler
17 Şüphesiz hüküm günü vakit olarak belirlenmiştir
18 Sûr'a üflendiği gün, bölük bölük Allah'a gelirsiniz
19 Gökyüzü açılır ve orada pek çok kapılar oluşur;
20 Dağlar yürütülür, serap haline gelir
21 Şüphesiz, cehennem pusuda beklemektedir
22 Azgınların barınacağı yerdir (cehennem)
23 (Azgınlar) orada çağlar boyu kalacaklar ,
24 Orada bir serinlik ya da (susuzluk gideren) bir içecek tatmazlar,
25 Kaynar su ve irin (tadarlar)
26 Ancak (dünyada yaptıklarına) uygun karşılık olarak
27 Çünkü onlar hesap gününü (geleceğini) ummazlardı
28 Bizim âyetlerimizi yalanladıkça yalanlamışlardı
29 Biz ise her şeyi bir kitapta sayıp yazmışızdır
30 Tadın! Bundan sonra yalnızca azabınızı arttıracağız
31 Şüphesiz takvâ sahipleri için de başarı ödülü vardır
32 Bahçeler,bağlar,
33 Göğüsleri tomurcuk gibi kabarmış yaşıt kızlar,
34 Ve içki dolu kâse(ler)
35 Onlar orada ne boş bir lâkırdı ne de yalan işitirler
36 Bunlar Rabbinin yeterli bir bağışı, mükâfatıdır
37 O, göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbidir O, rahmândır O gün insanlar O'na karşı konuşmaya yetkili değillerdir
38 Ruh (Cebrail) ve melekler saf saf olup durduğu gün, Rahmân'ın izin verdiklerinden başkaları konuşmazlar; konuşan da doğruyu söyler
39 işte o, kesin olarak gelecek gündür O halde dileyen Rabbine varan bir yol tutsun
40 Biz, yakın bir azap ile sizi uyardık O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve inkârcı kişi: "Keşke toprak olsaydım!" diyecektir
bu paylaştıklarım kopi pastedir paylaşmak istedim... "kaynak tabiki allah ın kitabı kuran ı kerim dir"
o hayırlıların en hayırlısıdır. bu yazdıklarım bile onun izni ile dir. ona şükürler olsun ki beni azgınlardan kılmadı. ve bize cebrail aracılığıyla ve peygamber efendimiz hz.muhammed (s.a.v) aracılığıyla kendisine daha iyi kulluk edip cennet i hak etmemiz ve salih bir kul olabilmemiz için kuranı dünya ya indirdi..
"o" kulunun ancak kendisinden istemesini ister ve gazabı rahmetinin yanında az olan dır.
-Hiç şüpheniz olmasın Allah (cc)ın kullarına acıması bu annenin acımasından (kıyas kabul etmeyecek derecede) fazladır.
Bir defasında kadının biri çocuğunu kaybetmiş, deli gibi bir oraya bir buraya koşuyor, yavrusunu arıyor, bulduğu yabancı çocukları da bağrına basıp hemen oracıkta emdiriyordu.
Kadının bu heyecanını gören Efendimiz (sav) yanındakilere;
-Böylesine şefkatli şu kadın hiç yavrusunu ateşe atar mı, diye sordu.
-Atmaz! dediler.
Efendimiz (sav) de tasdik etti;
-Ben de öyle biliyorum, atmaz, dedikten sonra buyurdu ki:
-işte Allah (cc) da bu kadından çok fazla merhametlidir. Kullarını ateşe atmaz, onlar kendilerini ateşlik amelin içine atmadıkça!
belki gerçekten ölmüştür nietzsche beyin dediği gibi de işler yarım kalmıştır. bilemiyoruz. probably ilkesi gereği *. yani ölmüş ise, o zaman işlerin planlandığı gibi devam ediyor olduğunu iddia edebilir miyiz sorunu. önceden belirli bir tarihte olacak olan kıyamet kesişimi o zaman aslında hiç olmayacak mı demek bu. yaratılan şeyler kendi devinimleri ile mi sona erecek yavaş yavaş. yani 1400 yıldır ses soluk çıkmıyor en kötü ihtimalle. 4 milyar yıldır da yeni bir şey yaratmıyor kendi iddiasına göre. belki öldü gitti ve yapmak istediği herşey yarım kaldı. bilmiyorum sonuçta.
durduk yere insanoğlunu "imtihan" etmek istediği için... sakatlık ve hastalıklarla insanlara acı çektirdiği için.... kimini zenginliğe boğup, kiminin kaderine "müzmin fakirlik" yazdığı için... küçük yaşta çocukların tecavüze uğramasına göz yumduğu için... anne ve babaların hatalarını evlatlarına ödettiği için... kimi insanları güzel ve yakışıklı yaratıp, kimilerini çirkinliğe mahkum ettiği için... kimilerine yetenek üzerine yetenek verip, kimilerini anadan doğma "mal" yarattığı için... indirdiği kitaplarda anlaşılmayan - karmaşık noktalar bıraktığı için... milyonlarca insanın kaderini, küçük bir azınlığın insafına bıraktığı için...için...için... yanıyor içim!
anlamak zor... anlatmak hepsinden güç... ya "kader" diyerek görmezden gelecek ya da "iyi olana bak" avuntusuyla kendimizi avutacağız...ama eminim bir gün... evet bir gün tüm bu soruların "doğru" cevabını bulacağız!
Tırnaklarımızın arasındaki mumları eritiyor,düşünceye yetişmeye çalışan parmaklarımızın hızı. ışıkları södürün. ısı ve ışık yaymadan aydınlatabilen bir "şey"yaratın ütopyalarınızı biriktirerek. Size değil, sizde ani bir tepkimeyle ortaya çıkıp, kare kare gelişimini gördüğüm "bize" öfkeliyim.
Yaratıcısını ve doğasını reddeden bir heykel her gece
kaidesinden kopup rüyama koşuyor (çıplak bir allah tasviri/ kısa saçları biçimsizce kesilmiş-yontulmuş- sırtında sol omuzuna yakın bir yara/ kan sol ayak bileklerine kadar akmış/ boynunda kalın
bir ipe takılmış yuvarlak, akik bir kolye/ sağ ayağı ileride-sol ayağı geride- ileri mi geri mi adım
attığı belirsiz)
Keskinin keskin darbelerinden kaçmaya çalıştım, olmadı diyor; yavaş yavaş
şekilleniyordum, elinde keskiyi tutanın aklında tasarladığına dönüşüyordum. Ağlıyor. titremeden. Tek
damla gözyaşı dökmeden. Kaskatı. Ağladığını biliyorum. Kanıt gerekmiyor. Her darbede aklımda
tasarladığımdan uzaklaşıyordum diyor. Aynanın karşısına geçip, öylece aynaya bakıp duruyor; her
gece, her rüya. Hadi! Diyor,keskiyle çekici parmaklarınıza uzatarak,hadi! Aklımda tasarladığım bana
dönüştürün beni! Saatlerce soğuk bedenini yontuyoruz gösterdiği yerlere darbeler indirerek. işte oldum! Diyor; uyanıyoruz tırnaklarımızın arasındaki mum artıklarıyla,her gece,her rüya...
"ve tanrı öldü" yazıyor yan odanın denize yakın duvarında; anlam nietzsche'ye ait, imza başkasına; cinayeti nietzsche üsleniyor.