ala külli şey in kadirdir. o her şeye hakimdir, her şeye gücü yetendir.
allah ki, (c.c.) o'ndan başka ilah yoktur. diridir, kainatı koruyandır, o'nu ne uyuklama ne de uyku tutmaz. göklerde ve yerde ne varsa hepsi o'nundur. izni olmadan o'nun huzurunda şefaat edecek kimdir? kullarının önlerindekini ve arkalarındakini bilir. onlar ise; o'nun ilminden dilediği kadarını kavraya bilirler. o'nun kürsüsü gökleri ve yeri kapsamıştır. gökleri ve yeri korumak o'na ağır gelmez. o yücedir, büyüktür.
bilindiği ve burada da yazıldığı üzere ay tanrısıdır, dişidir, sembolü de hilaldir.
hicri takvim, ay tanrısı ve hilal sembolünün arap kültüründeki yeri düşünülünce bir kez daha gülümsenir ve elbette örnekler çoğaltılabilir.
hatta arabanın arkasına "sümerler sağolsun" yazmak bile düşünülebilir.
hasta olan, rahatsızlığı bulunan sevdiklerinize, arkadaşlarınıza, tanıdıklarınıza, ya da hiç tanımadığınız bir kimse için bile iyi olmalarını dilerken (bkz: allah şifa versin) sesinizi duyurmaya çalıştığınız yaradan.
Her ne kadar var olmasa da, var olduğunun sanılmasının toplum açısından büyük bir getirisi vardır. Çünkü sırf ondan ''korktuğu'' için içinden gelen bütün ahlaksızlıkları dizginleyen insanlar mevcuttur. Şayet bir gün, allah'ın olmadığı herkesçe kabul edilmiş olsaydı ülkedeki suç oranlarında ciddi bir patlama meydana gelirdi...
Zaten biz inanmayanlar, inanan birileriyle tartıştığımızda her daim inanmadığımız için ahlaksız olduğumuzu iddia eder, ''o halde bir yaratan yok, hiçbir şeyden sorumlu değilsiniz, istediğiniz her şeyi yapın'' derler. (Evet, böylesine korkunç bir karektere sahip insanoğlu için allah kavramı gerçekten elzem bir ihtiyaçtır, maazallah ateist filan olmasınlar da) Oysa bir inanmayan ile inanan arasındaki fark şudur: inanan insan sadece korktuğu için kötülük yapmaz, inanmayan ise vicdanı el vermediği için insanlara kötülük yapmaz. Allah kavramı ile vicdan kavramı birbirine bitişik olmadığı gibi asıl ihtiyacımız olan şey vicdandır. Keza korkudan ötürü iyiymiş gibi davranan birisinin samimiyetine kimse inanmaz.
bu giriyi eksileyen de ahlaksızın önde gidenlerindendir. Haydi eksile, ben bir şey kaybetmem. sadece sen ahlağının bozuk olduğunu teyit etmiş olursun. Haydi, danış vicdanına.
insanları sormadan iğrenç bir hayatın içine atıp başımıza ne felaket gelirse gelsin daha kötüsü gelmedi diyerek kendisine şükretmemizi bekleyen. real dünyada o kitaptaki iyiliklerini gördüğümde bir gün dayanamayacak olsan kullarını cehennem korkusuyla secdeye kapatan ve daha da iğrenci zamanında şeytanı da kullarına secde etmediği için yakan ve ne kadar merhametli olduğunu and içe içe kitabında övünerek anlatan ve sizin sonunuzda secde etmesseniz böyle olur diyerek hepimizi kendine secde etmeye zorlayan varlıktır. ve öyledir ki 40 secde değil 40 bin secde bile etseniz gökten bir cumhuriyet altını düşürmez. ananı babanı sağlıklı kıldım buna şükret diyip nasılsın diye sorulduğunda bile ahmak kullarının "allaha şükür" demelerine neden olmuş olan varlıktır. varlığına %100 inandığım halde adaletine merhametine ve bonkörlüğüne inanmadığım ayrıca kirlendiğinde yenilenebilir bir dünya bırakmayarak ilk insanın yaptığı pisliğin günahını 21. yy de çekmemizi sağlayan ve herşeyden öte ısrafın en büyük günah olduğunu zırvaladığı halde evrende milyarlarca gereksiz gezegeni yaratarak ısrafın ağlasını yaptığını düşündüğüm. kullarını kendine kenetleyerek uğrumda ölen cennetliktir diyerek intihar bombacılarının artmasına neden olmuş sözde kullarını çok seven varlıktır. dua etmemizi istesede hiçbir duanın somut karşılığını vermeyen varlıktır.
duygusal ergenler felsefeye el atınca vasıflarını kaybetmeyen tanrı. allah varsa beni niye şimdi çarpmıyor sorusunu soranları görür gibiyim.
(bkz: he çocuğum)
(bkz: he evladım)
kendisini inkar edenlerin dahi rızkını gönderir. eğer böyle yapmasaydı kanımca kimse inkar etmez bu da sınav olmazdı. zaten allah katında dünyanın bir sineğin kanadı kadar değeri olmuş olsaydı inkar edenlere hiç bir şey vermezdi.
ayetleri okuyup açık açık inkar denler zaten o ayetlerde de geçiyor.
(bkz: siz takılın kafanıza göre takılın)
ayetlerde inkar denlerin "rabbim geri gönder de sana iman edelim" diyecekleri de yazıyor. aklına var mı? düşüne biliyor musun? o zaman şu an elindeki fırsatı değerlendir. bir daha gelmeyecek çünkü.
insanların kendilerini aciz hissettiklerinde sığınacakları bir liman, zor durumda kaldıklarında yardım dileyecekleri bir yaratıcı. karşılığında da sadece ona inanmamızı ve şükretmemizi ister. aslına bakılırsa insanlar için yaptıkları ve onlara verdikleri karşılığı ödenemeyecek kadar çoktur. tek mesele sana verileni nasıl kullandığındır.