karmaşık bir kavramdır. insanların affetmek konusunda çok katı olduğunu gördükçe insanın siniri bozulur. lan bok mu var da bu kadar uzatıyorsunuz? affedilmeyecek çok az şey vardır, o kadar ki şimdi aklıma bile gelmiyor bir tanesi. hayat hiçbirinizi siklemeden devam ederken tribin kime insanoğlueşek!
senin dilinin ucuna getrmeye korkupta yutkundugun sözleri bi cırpıda söylerler sonrada sinirlerinin arkasına saklanırlar ... senn de affetmeni beklerler ama affetmeyi ne mantıgım ne de kalbim istemiyor ...
varolmayan bir şeydir affetmek,biri sizin için genel olarak önemliyse hatasını kabullenmeye karar verirsiniz buna affetmek derler.ardından o hata tekrarlanmazsa unutursunuz tekrarlanırsa kişiyi huzurla hayatınızdan çıkarırsınız.
oysa gerçek affetmek bilinçli birşey değildir,bilinçli olarak yapmazsınız zaten geçip gitmiş olur.
kininden vazgeçmektir. aslında kendi kötülüğünü affetmektir belki.
şöyle der mevlana mesnevi'sinde ;
Ey insan, başkalarından gördüğün zulümler, kötülükler, senin kendi kötü huyunun onlardan aksetmesidir, görünmesidir. Senin varlığın, iki yüzlülüğün, zalimliğin, gafletin onlara aksetmiştir. O sensin, sen kendini yaralıyorsun; lânet ipliğini, kendine, kendin dokuyorsun. (Cilt I, beyitler 1318-1320)
herkesin görüşüne saygım var ama, bazen karşındaki kişinin yaptıklarının bedelini anlaması için affetmemek gerekiyor. evet, o kişiyle konuşun, tekrar başlayın ama şunu diyinde, bunu yaptığın için seni asla affetmeyeceğim, asla unutmayacağım, diyin. çekinmeyin. her şeyin bir bedeli vardır, ve intikam almak yerine, bu yöntemi uygulayın. vicdan azabı çekmesini ve kendini affettirmek için bir şeyler bulmasını izleyin. belki işte o zaman affedersiniz. gerçekten pişman olduğunu anladığı an.
ben mi? ben hayatımda yalnızca bir kaç kişiyi affetmeyeceğim. hemde hiiiç. ve onlara ettiğim bedduaları da almıyorum. intikamda almıyorum. affetmiyorumda. ha beni sanki çok sikleyecekler. biliyorum takmayacaklar bile, ama affetmek bir yana, karşıma bile çıkmasınlar, katil olabilirim.