tam anlamıyla "garip" bir şehir. yağmura direniyor adeta.
normal olarak 2 mevsimi yaşar yaz ve kış. baharı sadece çok kısa aralıklarla hissedersiniz. ortası yoktur. kışları da öyle sert değildir. yeri geldiğinde öfkeli, şımarık bir çocuk edasında savurur rüzğar ile yağmuru ama çok dayanamaz açar güneş, hissedersin teninde sıcağı. vazgeçmesi zor ama bir o kadar zorlayan şehir.
türkiyenin 4.büyük şehri, gelişmiş vs. vs. diye övdüler, gezmeye gittik ama beğenmedim. insanı muhtemelen sıcaklıktan dolayı boşvermişlik havasında. bir şey sorduğunuzda mıy mıy cevap veriyorlar. akşam 10'dan sonra park çevrelerinden kesinlikle geçilmemeliymiş, her çeşit insan varmış. günü birlik araba kiralama diye bir şey yok. 2 günden aşağı arabayı vermiyorlar. trafik berbat. dolmş ve otobüs şoförleri diğer sürücüleri dikkate almadan kullanıyorlar. kimsenin kimseye saygısı yok. işin garibi trafik polisi diye bir şey de yok. gün boyu ehliyetsiz araba kullandım bir kişi de çevirip sormadı.
çok iyi insanlarla da tanıştım. yeşil olmasını çok beğendim, kazım'ın yerinde muzlu süt içtim, baraj yoluna çıktım falan filan ama eksileri artılarından daha fazla bence.
2011 verilerine göre 5 kişiden birinin işsiz olduğu memleketimde malesef doğal olarak en yaşanabilir 55. kente kadar gerilemiştir.
Son yıllarda ardı ardına kapanan özellikle Sabancılar ın fabrikaları Adana ekonomisine önemli bir darbe vurdu. Üzülerek belirtmek istiyorum Adanamızda bulunan zenginler, fabrikatörler, patronlar yeteri kadar yatırıma ve istihdama önem vermiyorlar, bırakın istihdamı Adana ya önem vermiyorlar en basit örnek Adana nın futbol takımı yıllardır ekonomik darboğaz da yıllardır zorda belediyenin valiliğin yardımları ile ayakta duruyor. Basketbol takımından hiç bahsetmek istemiyorum en çok yardımcı olan işadamı şu an belediye ihalelerine fesat karıştırmaktan dolayı tutuklu ve hapis.
Son bir iki yılda yapılmaya başlanan 1-2 otel, yapımı biten 1 alışveriş merkezi inşaatından başka istihdam sağlayacak önemli bir yatırım yok.
Adana yı bu hale getiren herkese teşekkürlerimi iletir, kebaba davet ederim. Afiyet olsun.
şalgamıyla, kebabıyla, çiftçileriyle, kavgalarıyla ünlü şehir. dışarıdan bakıldığında bir köy gibi görünür; doğrudur türkiye'nin en gelişmiş köyü olma ünvanını hala taşımaktadır. suç makinesi diye tabi edilen insanları bol bol hatta haddinden fazla bulabileceğiniz şehir. öyle ki abd'nin son açıkladığı arananlar listesinde bir adanalı'nın bulunması oralara kadar erişen bir suç işleme kabiliyeti olduğunu gösterir. bunların yanında tarihi açıdan birçok zenginliği bir arada bulabileceğiniz şehir. ayrıca türkiye'nin en uzun köprüsünü barındıran şehrimizdir. ayrıca kampüsü bakımında küçük odtü diye adlandırılan müthiş manzarasıyla ünlü çukurova üniversitesi'ni de barındırması ayrı bir güzelliğidir şehrin. kısaca biraz dkkatli olmak kaydıyla yaşanılabilecek güzel bir ilimizdir.
istanbul'dan daha çok açık hatun olduğuna şaşmamak lazımdır zira hayati fonksiyonlarınızı sürdürebilmeniz için götü başı açıp içerisi buz gibi olan bir alışveriş merkezine gitmek birinci kuraldır. hele ki kaldığınız yer seyhan suyu manzaralıysa nemden dolayı intihar edebilirsiniz.