abdülhamid in yurtdışına kaptırdığı tarihi eserler

entry32 galeri11
    26.
  1. o eserlerin hiç biri türkler tarafından yapılmadı, batı medeniyetleri olan yunan ve roma eserleri. batı kendine ait olanı parasıyla geri almış. sorun yok.
    0 ...
  2. 27.
  3. Kaptırmadı verdi. Abdülhamid korkaklığından her gelene he demiş biridir. Hatta siyonizmin kurucusu theodor herzl a mecidiye nişanı bile verdirmiştir.
    2 ...
  4. 28.
  5. zaten o eserler bizim değil demek, elin gavuru kendi medeniyetinin eserini almış demek için insanın ne cahil olması yeter ne de aptal olması yeter.
    bu anlayış cahillik ve aptallık ötesi bir durum.
    bu duruma şimdilik "dangalaklık" diyelim.

    tdk sözlüğüne göre...
    cahil: Farkında olmama durumu, bilinçsizlik ve kasıttan yoksunluk.
    aptal: zekası gelişmemiş birine küçümseme ve azarlama için kullanılan tanım.
    dangalak: kelime anlamı "akılsız, düşüncesiz" kimse.
    göründüğü gibi küfür ve hakaret değil de bir durum tanımlamasıdır.
    örn: sinek bok yedi diye sineğe "bok gibi kokuyorsun" demek sineğe karşı yapılan bir aşağılama ve hakaret amacı aranmaz.
    3 ...
  6. 29.
  7. #o eserlerin hiç biri türkler tarafından yapılmadı, batı medeniyetleri olan yunan ve roma eserleri. batı kendine ait olanı parasıyla geri almış. sorun yok.#

    Seni de alaydı, ha ne var! Opera ile ne işimiz olur bizim. Gidinin soyhası seni!
    1 ...
  8. 30.
  9. o çok övdüğünüz yükseliş dönemi padişahları da size göre bayağı dangalak soyha cahil falan olmalı. seviyesizliğiniz çok belli maalesef.

    hakaretlerinizi aynaya bakarak etmenizi tavsiye ederim, en azından hayatınızda en az bir isabetli davranışınız olur.
    0 ...
  10. 31.
  11. almanlara yol yapımı karşılığı bizzat Padişahın izni ile verilmiş yani hediye edilmiş tarihi eserler var anladığım kadarıyla. yani ortada kaptırma gibi bir durum filan yok. üç beş habersiz götürülenler hariç, öylesi de vardır muhtemelen lakin konu başlığı o değil. baya baya organize bir şekilde götürmüşler. bu konuda sanki sultan bu tarihi eserleri alman ve fransızlara yem atmış ve muhtemelen karşılığında bir şeyler almış. bunu bilinçli yapmış yani, o halde bu tarihi eserler o gün acaba bu günkü kadar değerli miydi sorusu akla geliyor hemen. muhtemelen değildi. ayrıca sultanın bu eserlerin gerçek değerinin de farkında olduğu aşikar. yani ileride çok değerli olacağını biliyor. fakat o gün için daha önemli olan şeyler var. o da ehveni şer misali önemli olanı tercih ediyor, elbetteki bunu karşı tarafa farkettirmeden sağlayabilmek adına böyle bir strateji izliyor. zaten bunu farkettikleri anda sultanı tahtan indiriyorlar. ondan sonra da olan oluyor. fakat o arada Osmanlı zaman kazanmış oluyor. o zaman diliminde de içeride bazı ıslahatlar iyileştirmeler ve çeşitli faydalı faaliyetleri gerçekleştirme imkanı bulunuyor bu sayede. eğitim öğretim mali askeri v.b. hepsi dahil.

    yani olayı tek bir bakış açısıyla değerlendirmek hata olur. bütüncül bir yaklaşım tarzı ile komple değerlendirmek gerekir. hal böyle olunca yapılan uygulamanın yönetim adına o gün için en uygun bir karar olduğu görülebilir. çünkü Sultan 2. abdülhamit han, son dönem padişahlarından. yani gerileme ve duraklama bitmiş çöküş dönemi başlamış. o ise bu durumu tam 33 sene geciktirmiş. bunu kimse dikkate almıyor. ittihat ve Terakki 10 sene bile dayanamadı. herifler zaten kafaya koymuşlar ve yıkacaklardı. evet..

    https://eksisozluk.com/ta...seyreden-osmanli--5553939
    0 ...
  12. 32.
  13. Sözlüğü bu kadar kaliteli bir tartışma içinde gördüğüm için duygulandım lan, yeminle.

    Şu konuya açıklık getireyim. Efes antik kenti tabii ki yerinde duruyor. Ancak Viyana'daki Efes müzesinin tamamı buradan gelen heykeller ve eserlerle kurulmuş. Google'a yazın bakın. Öyle bir iki heykel değil, müzeyi dolduracak kadar eser.
    Efes antik kentinin meşhur kütüphanesi var, bildiğiniz Celsus Kütüphanesi işte. Buradaki heykeller aslında orijinal değil, replikadır.
    Avusturyalılar heykelleri aldıktan sonra halimize acıyıp replika yollamışlardır.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük