freud un 2 temel güdüsü ve toplumsal ahlak adı verilen kavram etrafında gelisen olayları ve bunların sonuclarını konu alan psikolojik bir filmdir. kelimenin tek anlamıyla harika bir film.
sinema eleştirmeni edasıyla bu sikko filmi beğenenleri elimin tersiyle bir kenara itip diyorum ki... çük gibi bir film! neresinden tutsanız orası elinizde kalır. yok kubrick şunu anlatmak istemiş yok kitabı okumadan filmi anlayamazsın gibi oltalara da gelmeyin. net aşırı boktan bir film.
Zaten herkes tarafından bilinen bir şeyi işin içine biraz marjinallik biraz da sinema sanatçısı öğeleri ve kişisel yorum katarak izleyiciye sunmuş bir film. Bu bakımdan iyi vakit geçirmek isteyenler için seyirlik bir film değil. Filmi beğendim de diyemem beğenmedim de diyemem, ancak belirli bir zümreye hitap eden bir yapım diyebilirim. Örnek vermem gerekirse yazılım mühendisi bir arkadaşım sinema hakkında akademik seviyede kitaplar alıp okur "sinema konusunda öğrenmem gereken çok şey var" derdi; tam onun gibilere göre bir film. Ben eğlenmek için film izleyenlerdenim.
çok kaliteli bir eğitim filmidir . mesajı
* ey ingiliz gençleri , suç işlemek ingilizlere yabancı bir eylemdir .
* suç işlerseniz hapise düşersiniz , sapıkların arasında kalırsınız .
* papazın yanında saatlerce incil okursunuz ...
* aileniz sizi terk eder . evcil piton yılanınız artık yoktur .
* boynunuza katil yaftası asılır ....
ey ingiliz kızları .....
* müzik dinlemek için tanımadığınız insanların evine gitmeyin .
bu insanlar kadın katili olabilir ....
zaten filmin ortasında hapishaneye gelen müfettiş de açıkça
" ingilterede gençler arasında suç çok arttı , hapishanelerde
yer yok , yeni hapishane için de para harcamak istemiyoruz "
demektedir .
suçlu, her yönüyle yabancı gösterilmiştir ...
kahramanın ismi Alex DeLarge ..... fransız ismini andırmaktadır .
çetesinin adı "droogs " . drug rusça " arkadaş " demekdir .
filmde bir sürü rusça kelime geçer . ayrıca suçlu alman müziği
, beethoven meraklısıdır .üstünde " deutsche grammophon "
yazan kasete kamera zum yapar ... vs vs ...
tabii stanley kubrick , ışık ve kamera üstadıdır . bu sayede
filmde bir rüya atmosferi sezilir . ayrıca filmde güzel evler ,
mekanlar , müzik sistemleri, pikaplar gösterilmiştir ...
bir başka eğitim filmi ise Alfie (1966 film) dir . bu da çapkın
bir adamın acıklı hikayesidir ...
Alfie is a 1966 British comedy-drama film directed by
Lewis Gilbert and starring Michael Caine.
Anthony Burgess'in en bilinen romanıdır. Roman 1972 yılında sinemaya da uyarlanmıştır.
Suç ve şiddet üzerine sınırlarınızı zorlayacak bir distopyadır. Şiddet, kötülük ve suç eğilimin doğuştan mı geldiğini yoksa toplumsal düzen ya da düzensizlikle mi öğrenildiğini bana sorgulatan bir roman oldu. Alex ve çetesi yapmış oldukları tüm kötülüklere, zarar verdikleri onca insana rağmen çocuk suçlular mı yoksa kurbanlar mı karar veremedim. Ancak başına gelen tüm korkunç şeylere rağmen Alex'i affedemedim. Bunda Adalet kavramına olan muhtaçlığım sanırım etkili oldu.
Son bir not olarak; Burgess'in eşi tecavüz edilerek öldürülen kurban yazar olarak kendini romanın içine yerleştirmiş olması sanırım okuduğum en psikopatça şeydi. Düşünmekten kaçtığımız ne kadar korkunç gerçeklik varsa orada kendimizi düşünmek de ayrı bir konu.
bir zamanlar kullandığım 655321, alex'e hapiste verilen mahkumiyet numarasıydı. kültürsüz çocuklar olduğunuzdan biriniz bile anlamını çözemedi. yazıklar olsun!