Bir ekonomide kriz batan firma sayisiyla degil, batanların yerine yeni dukkanlarin açılıp açılmadığıyla ölçülür.
Bu sebeple etrafinizda kapanan dukkanin yerine hemen yenisi açılıyorsa -ki durum böyle- kriz falan yoktur.
Bir kere iktisattan zerre anlamayan hebele hubelelerin gelip ahkam kesmesinide anlamiyorum açıkcası.
Türkiyede sorunların arttiği kirilganligin arttiğı enflasyonun nispeten yukselerej cift hanelere geldiği issizligin istihdam sayilarindaki gelişime rağmen düşürülemediği, kısa vadeli özel sektör borclarinin daha maliyetli şekilde yapılandirilabildiği, hem iç hem dış etmenlerle döviz ve emtia fiyatlarinda artışın ciddi bir sekilde hissedildigi bir dönem söz konusu.
Aslinda sizlerin kriz olarak hissettiği şey temelde türkiyenin geldiği bir esik noktası.
Ülke gercekten büyüyor, kamu borç stoku artmıyor ve oecd ülkeleri arasında da dünya ekonomilerk arasinda da gercekten iyi durumda( gsyih net borc stokunun oranı yuzde 35 civarinda ki bu rakam bildiginiz ulkeler icin; abd %110, yunanistandada %130, ispanya yuzde 120, ingiltere yuzde 110 dur)
Türkiye büyüme modelini değiştirmek, yapisal sorunlarini cözmek zorundadir. Bugu herkesi kriz zannettigi sey ekonominin başka bir raya gecme ihtiyacıdır. Türkiye bu yapısal sorunlarını çözmez ve üretime dayalı yeni ekonomik modele gecmez ise orta vadede bir kriz yaşayabilir.
Dip not: bir kriz olması için bankacılık sisteminin yapısının bozulması, hane halki talebinin ciddi anlamda gerilemesi, yoğun bir kredibilite sorunu olması gerekmektedir. Bu sartlar altinda kriz olduğunu söylemek iktisadi açıdan mümkün değildir.
enseyi kararatmayın. biz asırlardır her gün yeni bir krize doğup o krizi yaşayıp ertesi sabah yeni bir krizi karşılamaya alışmış şerbetli bir milletiz, hangi kriz bizi vuracakmış şaşarız.
Rudiger Dornbush: “The crisis takes a much longer time coming than you think, and then it happens much faster than you would have thought”.
Türkçesi: Krizin göte girmesi düşündüğünüzden çok daha uzun zaman alır ama bir girmeye başladı mı ne kadar hızlı girdiği gerçeği karşısında apışıp kalırsınız.
Türkiye 1938 den beri en büyük krizi izle yüzleşmediği sürece ister iktidar olsun ister muhalefet bir halt çözemez
istediğiniz kadar ekonomik kriz geliyor deyin vız gelir tırıs gider
aslında herkesin söyledi bildiği ama hiç kimsenin kabullenmediği
çözüm nedir herkes aslında bildiğini şey olduğunu ama hiç bilmediği şey olduğu anlaşılmıştır.
sözlükçü o kadar doğru yazmış ki, tekrar yapıştırmak istedim.
"82.
kriz değil, çöküştür resmen.
tekstil işiyle uğraşan adamın karı yok. hatta her geçen gün artan kur farkından dolayı zararda.
dekorasyon işiyle uğraşan esnaf(kapı, pencere, laminant, bilimum alakalı herşey.) kan ağlıyor. çeklerin vadeleri en az 1 yıl sonra gelir getiriyor.
seyahat firmaları çöküşe geçti. köprü, otoyol ücretleri ve akaryakıt fiyatlarından dolayı kar marjları iyice düştü. bunu da eğer ulaşım hattında tekelse vatandaştan “seve seve” alıyor.
tarım sektöründe ise sürekli dışarıdan ithal edilen mallar yüzünden yerli üretici bitik durumda. adamın hem üretim maliyeti yüksek, hemde rekabet edebileceği mallar dışarıdan ucuza geliyor diye ürettiği malı denge fiyatıyla satıp kar yapamıyor.
(burada ayrı bir parantez açayım, bu ülkeye tamamen esnek bir şekilde serbest piyasa ekonomisini getirenlerin öbür tarafta yatacak yerleri yok.)
öyle arap devletlerinden alınan kayıt dışı parayla ekonomik büyümeyi(bu numarayı yiyenlere tabi) pozitif gösterirsen, bunun acısının bir yerden çıkacağını bilmen gerekli. adamlar ülkenin bilançosunu görünce dalga mı geçiyor lan bu türk hükümeti, halkla diye gülüyordur. üretim, ihracat sıfıra yakın iptal durumda ama büyüme oranı tepe noktada; bak sen şu işe !
biz domates üretip satarız rusya’ya o bizim ekonomimizi döndürür zaten. "
her kaynak elinizdeydi, her imkan elinizdeydi be..
cari açık yüz milyar dolar mertebesini geçtiğinden beri vardır.
şimdi istanbul denen mezbeleye bir bakın. arabın parası ile bir süre tırmandırılan inşaat patladı. ülkede zaten üretim sektörü yok.
olanı da satıyorlar.
cumhuriyetin ilk döneminde, dışarıdan buğday alacağız desek gülerdi insanlar bize.
bop başkanı, boplattı ülkeyi.
fakat aziz nesin'in yerden göğe haklı olduğı, aydınların ve ülkeyi ışığa taşıyabilecek erdemli insanların kah öldürüldüğü, kah kazaya kurban gittiği, destanlar yazmış bir ülkenin ve milletin uçurumdan aşağı gidişini beraberce izliyoruz.
Asgari ücretle çalışan bir işçi evde başka çalışan olmayınca geçinemiyorrrrr eyyyyyyy hükümettt ülke batıyo batan geminin mallarııııı mitinglerde hüloooooooo diye bağırıyoooo...
her ay ortalama 35-40bin tl değerinde mal alıp nakit ödeme yapan müşterimin 60 gün vade istemesi.
gelirim günden güne erirken vergilerin kalınlaşıp damarlarının belirgin hale gelmesi.
dövizin uçukluğu sebebiyle piyasada herkesin nasıl olsa kardayım diyerek deli gibi fiyat kırması ve yurt dışına mal yollamanın getirdiği kazancın dibi görmesi gibi sebeplerden ötürü iliklerime kadar hissettiğim ekonomik krizdir.
not: bankaların alacaklarının tamamını üç otuz paraya varlık şirketlerine paslaması bunun en büyük örneğidir inşaat ya resullah tabanlı ekonomimiz can çekişiyor uyanın.
2015 den beri siddetli ce Artan krizdir...
Size Bi olay Anlatcam
"Dün
pastaneden tatlı aldım. çıkarken bir aile geçiyordu. 10-11 yaşlarındaki çocuğun sorusunu olduğu gibi yazıyorum ''baba her şeye zam gelirken maaşlara neden zam gelmiyor?''. yani o yaştaki çocuğun hayal dünyası bile ne hallere gelmiş".
kasa fişlerini kontrol etmeye başladıysanız ekonominin iyiye gitmediğini anlamışsınızdır. işin kötü tarafı stres bastı sigara yakıcan sigara pahalı. kafam dağılsın dedin bira içicen tuborg yedi sekiz lira. mekanlara gideyim desen onlar da pahalı. en iyisi evde oturup uyumak sanırım. malesef bu durum toplumsal gerilime de sebep oluyor. bu dönemde olabildiğince sakin olmalıyız kanımca. inşallah tez zamanda düze çıkarız. yani seçimle de çözülecek gibi görünmüyor şu anki durum. bir müddet sıkıntı yaşayacağız gibi. tasarruf etmeye çalışın. küçük şeylerle mutlu olmaya bakın. ülkemize dair güzel umutlarınızı yitirmeyin.
Faizlerin artisi, ödemelerin gecikmesi, satin alinan binalarin kredilerinin ödenmemesi ile gelen icralar ile düsük ücrete baskalarina da satilamamasi ve bu sebeple bankalarin ellerinde parlayan bu gayrimülklerin sürekli deger kaybi yasamasi vs. vs. ile birlikte insaat taseron firmalarinin yavas yavas batmasi gibi semptomlar yasayarak diger sektörlere de vuracak bir krizdir. Ayrica bu semptomlar türkiye'nin "teget gecti" dedigi, avrupa ve amerika'nin büyük sarsildigi 2006-2008 ekonomik krizine cok benzemektedir. Sadece amerika'daki lehman brothers bank'in batmasi ile ilk insaat sektörü, daha sonra zircirleme gida, giyim ve otomobil sektörünü sarsmis bu krizin türkiye'de de yasanacagini öngörmek icin ekonomist olmaya gerek yoktu.
Su anda erken secimlerin en önemli sebeplerinden birisi de bu krizdir.
Su an halk, spekülasyonlar ve sisirilmeye devam edilen ekonomiden habersiz durumda. Artan vergiler, döviz degeri ve sürekli düsmekte olan borsanin durumu secimden sonra ters yöne cekilemezse; bir ic isyan ile karsilasilabilinir.