19 mart itibari ile artık benim keyfim yerinde, parası olana türkiye'den iyisi yok, paran varsa kralsın, kira vermiyorsan her şey iyi, yemekler, doğa, hava su vs. gibi keyfi sebepler sayıp ülkeyi öven kim varsa tek adam rejiminin örtülü destekçisidir.
ülkede darbe olmuşken ve hala devam ediyorken sen kafan rahat gidip dünyanın en iyileri listesine girmiş pizzacıda tıkınıyor ve bununla övünüyorsan, o etkinlik senin bu etkinlik benim diye koşuyorsan, schengen vizesi alınca dünyayı fethetmiş gibi seviniyorsan, rakı sofralarında çakırkeyif türkiye'den güzel yer yok burası cennet diyorsan o zaman tek adam rejiminde yaşamak seni zerre rahatsız etmiyor ve sen de bunun destekçisisin diye düşünürüm.
tabii bu rahatlık size nereden geliyor çok iyi biliyoruz: siyasi paylaşımınız yok, bir gösteriye mitinge katılmışlığınız yok, sanıyorsunuz ki sesiniz çıkmadığı için size bir şey olmaz. arada bir ses çıkartmadığınız aklınıza gelirse de üşenmeyip 5 yılda bir sandığa gidip akp piyonu kemale mühür bastığınızı hatırlayıp akp değilim ki diye rahatlıyorsunuz.
Ama kendi etrafınıza ördüğünüz imtiyazlı yaşam alanı hergün biraz daha daralıyor. yediğiniz yiyecekler sizi öldürüyor, maaşınızın yarısını kiraya verdiğiniz evleriniz depremde yıkılmayı bekliyor, toplu taşımada, sokakta ve trafikte birileri keyfine size sataşmayı veya bıçaklamayı bekliyor, uluslararası markalar bu mal millet ne yollasak alıyor diyip defolu sik sok kalitesiz malları size kakalıyor, esnaf gelsinler de biraz daha soksak diye avuçlarını ovuşturarak gelmenizi bekliyor. bunlar şuan yaşadıklarınız.
ileride yaşabilecekleriniz ise şuan kabuslarınızda bile yok. allah korusun başınıza bir şey gelir, canınızı dişinize takarak aldığınız bir eşya, araba vs. ayıplı çıkarsa size yardımcı olacak, arkanızda duracak bir kişi veya kurum bulamayacaksınız. mahkemelerin, devletin, derneklerin, hiç kimsenin sikinde bile değilsiniz.
bunun da ötesi yarın bir gün bir akpli evinizi, arazinizi beğenirse tapunuzu iptal ettirip bedavadan çökebilir. sadece "yok canım o kadar da yapamazlar" demeye devam edin.
bakın yıllarca cumhuriyetçiler ve kızlarının okula gitmesini isteyenler, rejimi ordu koruyacak varsaydı, batı da destek olur diye kendini avuttu ve doğru dürüst örgütlenmedi. ama bugün gelinen noktada imamoğlu savcıları gibi boğazda yalıya yerleştirilen bir avuç fetö-abd-akp ortaklığındaki kişi ile 2009-2013 arası cumhuriyet rejiminin ordusu dağıtıldı. bürokrasi zaten bitirildi, kurumları ise komple çökertildi vs. bugün de muhalif adaylar aynı yalı savcıları ile tutuklanıyor vs
şuan ülkenin laik tandanslarla yaşam sürmek isteyen, ağır vergiler altında ezilmek istemeyen, en azından temel seviye insan hakkı olsun, seyahat ve mal edinme özgürlüğü olsun, maldiv halkı gibi kendi denizlerimize parasızlıktan veya islamdan giremezken yabancıların gelip keyif çatmalarını izlemek istemeyen, tapuların, diplomaların falan bir anlamı olsun isteyen kişilerin anlaması gereken tek şey bir şekilde birlik olmaları ve direnmeleri gerekliliğidir.
yani yukardaki şeyler olduğunda yarın internette ağzını badeletmiş trol diye tiksinerek baktığın bir islami gelir bu ev benim der ve oturduğun ve yıllarca kredisini ödediğin evi elinden alır. sorun çıkarırsan vatan haini oluverirsin, bir miktar silivri vs bugün rte nin türkiyede en çok oy alan kişiye yaptığını yarın akp mahalle temsilcileri sıradan vatandaşlara yapar.
bütün islami rejimlerde bu durum böyle, burada da aynısı olur. kahin olmaya gerek yok bu tip rejimler hep böyledir. sonları da gidişatları da hep aynıdır, mesela rusyada bir oligark ın normal bir vatandaştan götü, karısı, kızı dahil isteyip de alamayacağı bir şey yoktur.
Malüm parti kendisi için azcık risk gördüğü kişişeri ya da kurumları, kendisine pay vermeden iş yapan ve para kazanan şirket ve şahısları ya fetö ya pkk diye nitelendiriyor, alıyor içeri sonra da neyi var neyi yok ise çöküyor valla….
Artık o kadar alışıldık oldu ki bu durum kimse ses de çıkarmıyor, en son maydonozu dönere çöktüler, binalinin oğlu istediği payı alamamış kendilerinden, adamları fetöcü yaptı attılar içeri…
Bir insanı suçu olmadığı halde suçlamak, baskı yapmak günah değil de nedir? işin kötü olan kısmı, bu tarz adaletsizliklerin toplumumuzda çok çabuk unutulmasıdır.
balıkçının sudan bahanelerle tutuklanması elbetteki CHP nin başına geçmemesi için önünü kesme operasyonu adına yapılan bir işlem. biz bunu anlıyoruz da başımızdakilerin bilmediği anlamadığı idrak edemediği yada işine gelmediği için anlamaya yanaşmadığı pek çok şey var. sadece şu kadarını diyebilirim, şayet değiştirmek isterse onun her türlü zamanını zeminini zaidini de hazırlar zira tüm işler onun avucunun içinde ve iki dudağının arasındadır. o yüzden bazı uğraşlar nafile ve beyhudedir. evet..
gündem yine hareketli, dün diploma meselesi vardı, bugün gözaltı konuşuluyor. olayın nasıl gelişeceği, hukuki sürecin nasıl ilerleyeceği merak konusu. siyasi ortam zaten gergindi, bu gelişmelerle daha da tartışmalı bir hal aldı. bakalım işin sonu nereye varacak.
