özlersin bazen; sesini, günaydın mesajını.. senden haber alamadığı zamanlar ''neredesin!'' mesajlarını.. saflığını, kalbinin temizliğini görmeyi özlersin bazen aradaki uzaklıkta.. onla geçen geceler güzeldir mesela, ne hayaller kurulur.. keşke hayat, hayal kurmak kadar kolay olsa ya? hayal ve hayat bir harf bu kadar mı etkiler herşeyi? dersin mesela ''balım seneye bugünler, aynı evi paylaştığımızı düşün'' vesaire. o tatlı tatlı düşünür, karşılık verir hayalleriyle.. özlersin.. bazen hata yaparsın, oda kızar ya. hemde böyle saçma bir hata. ona kızmasını bile özlersin kimi zaman..
özlersin, hep özlersin.. yanına gelir belki, eskileri özlersin o zamanda.. kim bilir?
Özlüyorum seni,
Yalansız bir özlem bu
Dolansız, saf bir özlem.
içinde umutların olduğu
Hayallerin dolduğu saf bir özlem
Özlemin adı sevgiymiş beklemekmiş
Özlemin yürekteki diğer adı senmiş
Ne yapacağını bilememekmiş
Yolda yürürken otobüslere bakan
Telefonu çalar da duymam korkusuyla
Elinden bırakamayan
Bir kelimede olsa sesini duymak için ağlayan
Sevmekmiş diğeri adı özlemin yürekte dinmeyen
Bulutlara baktığında bile sanki onu görmekmiş
Kayan yıldızlarda dilekler tutmakmış
Gözden akan her damlada onu anmakmış
Onun uzaklarda olduğunu bilerek
Bir nefes kadar yanında hissetmekmiş özlem
Özledim seni yüreğimde saf bir sevgiyle
Ellerini tutmayı özledim gözlerine bakmayı
Gönlümü sevgiyle sarmalayan ılık nefesini
Nisan yağmuru gülümsemeni özledim...
Gerçekleşmeyecek hayallerimizi
Hüzün dolu vedalarımızı özledim;
Özledim dedi kalemim eğildi gözlerim
Kanadı yüreğim sustu dillerim
Topladım anılarımı attım heybeme
Onlar tek mutlu yanı bu özlemin sevginin
Şimdi...
'Alıp da gittiğin bir yudum sevgiyi,
Ve yüreğimdeki seni varlığını özledim...'
Seni SEN diye seviyor ve SENSIN diye vazgeçmemeyi ÖZLEDiM.
80-90 yıllarında yaşadığımız huzurlu ortam. Müzik, yediği içtiği ayrı gitmeyen paylaşımcı arkadaşlıklar, beklentisiz aşk ortamı. gelecek kaygısının %99 olduğu bu dönemde o günler bile özleniyor.
özlemek allahın cezası bir eylemdir. çaresizliktir. yaşaman için su içmeye ihtiyacın vardır. ama senin önünden bütün suları almışlardır. su içmen gerekiyordur, içemiyorsundur. ölmüyorsun ama su diye yalvarır hale geliyorsun. ölmüyorsun ama "o" diye yalvarır hale geliyorsun. sabahları uyanmak için bir nedenin yokmuş gibi geliyor. günü anlamsız ve boş geçirmenin hiçbir anlamı yok senin için, özlüyorsan eğer. bi sarılsam diyorsun, ah bi sarılsam tüm gücümle. beni bırakma diye yalvarsam diyorsun. ne sen sarılabiliyorsun ne de o gitmekten vazgeçiyor. özlemenin en acı zamanı alışmaya başladığını fark ettiğin zaman. susuz yaşayamam demiştin fakat yaşayabildigini fark ettin. e onsuz yaşayamam demiştin, onsuz da yaşayabildiğini fark ettin. sonuç olarak özlemek kötü, yokluğuna alışmak daha da kötü. allah yaşatmasın, yaşatıyorsa da eğer sabrını gücünü kişiye versin.
yanınızda olsa geçecektir aslında her şey, bu kalp ağrısı bile. sıkıca sarılacak, kafanızı sıcacık kollarının arasına gömecek, asla çıkarmayacaksınız mesela. bir de en tatlısından bir öpücük konduracaksınız yanaklarına. asla bırakmayacak gibi sarılacaksınız. ama yanınızda olsa işte...
Çocuklara enteresan sorular sorup cevap almaya bayılırım. Ufku açar.
Beş yaşındaki kuzenim iklim'e "Özlemek nedir?" Diye sordum da "Nerdesin demektir." dedi.
Doğru söze ne hacet.