bugün
- en obez özelliğiniz17
- mauro icardi'nin karısı9
- 15 mayıs 2024 türkiye japonya voleybol maçı9
- nişanlı kalmanın saçma olması11
- iyi bir insan olmak için ne yapmam lazım14
- karadeniz bölgesinde yaşamak8
- larisalisa'nın parayla şukulatması9
- namuslu erkek bulmanın çok zor olması16
- herkesin merak ettiği o piç erkeğim soru alayım18
- 13 yaşındaki kıza tecavüz eden 28 kişi29
- sütyen takmaktaki inanılmaz mantık hatası19
- icardi190514
- şampiyonluk için yanak okşatmak52
- gençler iş beğenmiyor8
- sevdiğiniz sözlük yazarları16
- kızılcık şerbeti dizisi12
- iki adım atınca kan ter içinde kalmak8
- öpüşme ile bulaşan hastalıklar8
- en nefret edilen yazarlar9
- hangi sözlük yazarı ile uyumak isterdin14
- kaç yaşındaki insan evde kalmıştır14
- anın görüntüsü14
- larisalisa18
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- aç karnına poğaça yemek11
- karşı cinse giyim önerileri11
- otoyol ve köprü geçiş ücretlerinin zamlanması20
- jose mourinho29
- en dindar özelliğiniz17
- chat sitesi kurmak9
- yaz aşkı varda kış aşkı neden yok11
- embesil yazarlar9
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı25
- doğum gününde hatırlanmamak14
- en taşaklı kızların bizim sözlükte bulunması16
- en havalı erkek meslekleri16
- her erkeğin unutamadığı bir kadın vardır10
- burçlara inanmak9
- kezo dili ve edebiyatı8
- zall beceremiyorsan bırak git13
- sözlüğe yeni gelen masum erkek12
- bugün hangi kadın yazara ne diksem15
- hayatınızda kaç kere reddedildiniz19
- kahverengi gözlü olmanın hiç bir işe yaramaması14
- sözlük erkeklerini evire çevire pataklamak8
- şort diken müzisyen motorcu uzun boylu yazar11
- icardi1905 ile jakuziye girmek10
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak17
- ali koç9
- günahların takımı galatasaray13
entry'ler (20)
amcamızın bilgileri :
hacıbey akay’ın telefon numarası 0546 2529384
adresi, yeni toki konutları, çapanoğlu mah by6 blok d5 yozgat
Buyrun
hacıbey akay’ın telefon numarası 0546 2529384
adresi, yeni toki konutları, çapanoğlu mah by6 blok d5 yozgat
Buyrun
kolunu alan kız mı oluyor sorusunu aklıma getirdi. Kesinlikle yukarıdaki arkadaşların kadın olduğuna inanmıyorum.
%200000 fixed sazan.avi
%200000 fixed sazan.avi
Bursapor antremanları çok çetin geçmediğinden zaman bulup yazdığım,sözlük sitesidir. Sorularınız varsa alabilirim.
Arkadaşlar az önce klup binasında çay demlediler sağolsunlar. Bir bardak koydum tam içiyordum böyle garip bir koku geliyor. Çaydan tiksiniyorum.Bu kokuyu sadece ben mi alıyorum yoksa sizlerde alıyor musunuz ?
Çaydan tiksinmeme sebep oluyor ama yinede içiyorum malum Bursaspor.Galatasarayda viski içmeye benzemez.
Çaydan tiksinmeme sebep oluyor ama yinede içiyorum malum Bursaspor.Galatasarayda viski içmeye benzemez.
Hakkımda burada yazılan şeyleri okuduğumda üzüldüm. Süleyman abinin bir sözü ile sizlere cevap vermek istiyorum.
"Herkesi bir zaman için aldatabilirsiniz, Bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz, Ama herkesi her zaman aldatamazsınız!' Ben kimseyi hayatım boyunca aldatmadım."
Ne yaptıysam galatasaray için yaptım.
"Herkesi bir zaman için aldatabilirsiniz, Bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz, Ama herkesi her zaman aldatamazsınız!' Ben kimseyi hayatım boyunca aldatmadım."
Ne yaptıysam galatasaray için yaptım.
o akrebin arkasını kesip katır kutur yediği sahnelerde midem zıplıyor fakat adamın hayatta kalmak için yapacağı şeyleri görünce kendi hayatımın ne kadar boş olduğunu anlıyorum. okula giderken yürümeye üşeniyorum
Bizide alın lan konuşulan kulislere kimseye ses etmeyiz akp seçmeniyim ben vergi alın hatta hoşuma gider.
dün için indirime giren 39 liradan dahil olduğum uygulamadır. Bakalım kartım gelsin daha yeşillendiririm buraları.
Öncelikle bir Beşiktaşlı olarak,Fenerbahçe taraftarı adına utandığımı söylemek istiyorum. Fenerbahçeli futbol teröristleri tarafından linç edilmeden önce Fenerbahçeli avunmalarından bir kaçını sıralayayım,Fenerbahçeli arkadaşlarım bu yazılanlardan daha yaratıcı bir bahane bulabilirler ise yazıya editlerim.
1-Beşiktaş taraftarı değil miydi? Süleyman Seba'yı küfürlerle istifaya zorlayan.
Söz konusu küfür "siktirol git seba,siktirol git."
Bir Beşiktaşlı olarak kesinlikle desteklemediğim bir davranış olmasına karşı, 1984-2000 yılları arasında kesintisiz başkanlık yapmış bir beyfendinin taraftar ile böyle münakaşalarının olmasını doğal buluyorum. (kesinlikle yanlış olduğunu belirttim.)Yöneticiye edilen küfürleri,her taraftar grubu arasıra,kesinlikle yanlış,kendi yönetimlerine tepkilerini bu şekilde dile getirmiştir.
2-Ancak bu beste Süleyman Seba hayatta iken,hatta Beşiktaş başkanıyken yapılmıştı.Ve Beşiktaş taraftarının Ali Şen'e küfür etmesi sonucu yapılmıştı.
Arkadaşlar öncelikle bir ayıbı bir ayıpla örtmek,yazının sonunda yazacağım,gelecekteki başka bir ayıbı doğurmak zorundadır bu böyledir yani.Ayrıca kesinlikle Beşiktaş taraftarının sayın Ali Şen'e küfür etmesinin sebebini bizzat Ali Şen'den alıntılıyorum. (Küfür yanlıştır.)
“Jes Högh, Alborg takımından oynuyordu. Ben de ikinci defa Fenerbahçe Başkanı olunca kaptanımız Alparaslan’ın yerine liberoya Fenerbahçe futbolcu bulamıyordu. Arkadaşlarımla birlikte libero arıyorduk ve bulduk. 1-2 oyuncu bulduk ve Danimarka Milli Takımı’nda oynayan Mark Lipper’i almak istedik. Ben de Milli Takım’da Makedonya’ya karşı oynanan maçta izledim. Sonra Mark Lipper, West Ham’a gitti. Fakat onun yanında oynayan tanınmamış, yurt dışına hiç çıkmamış bir futbolcu var. Adı da Jes Högh. Bunu görünce Danimarka Milli Takımı’nın Kopenhag’a yakın bir otelde yaptığı kampa gittim. Teknik Direktör Nielsen’di. Onunla görüştüm ve futbolcuyla yarım saatte işi bitirdim. Daha sonra onun oynadığı Alborg takımının Başkanı da benim dostumdu. Onunla da işi bitirdik. Sonra Beşiktaş’ın antrenörü Daum’a, daha önceden çalıştırdığı Köln’de Yönetim Kurulu’nda görev yapan Danimarka asıllı Alman yönetici; “Fenerbahçe’nin verdiği paradan daha fazlasını verin, alırız” diyor. O zaman Genel Sekreter olan Serdar Bilgili, Danimarka’ya gidiyor ve otelin barında Högh’ün menejeri, Serdar Bilgi ve Daum konuşuyor. Benim arkadaşım da cep telefonunu barda açıyor ve ben de Levent’teki evde onların ne konuştuğunu dinliyorum. Film gibi. Arkadaşıma Serdar Bilgili’ye telefonu vermesini söyledim. Ben de “Serdar, bütün konuşmalarınızı dinledim. Daum, şu anda kulüp başkanına ‘Beşiktaş, daha fazla para verecek’ diyor” dedim. Serdar Bilgili, bunu benden duyunca “Bütün konuşmamız şu anda bitti, şimdi başkanıma haber vereceğim” dedi. Sonra Süleyman Seba, rahmetli Şadan’ı arıyor ve “Bizimkiler şöyle konuşma yapmışlar, sen anlaşmışsın, anlaştıysan derhal çekiliyoruz” diyor. Ben de “Biz anlaştık” diyince hemen çekildi. Bundan 4 gün sonra Çarşamba günü TFF, Ankara’da toplandı ve 3’ten fazla yabancı futbolcuya müsaade etmeyeceklerini söylediler. Biz de Everton’ın Başkanı ile Amokachi için anlaşmıştık. 5’te transfer bitiyor. Yönetim Kurulu Toplantımız devam ederken bu karar çıkınca Ertuğrul Hataylı, “Everton Başkanı, Amokachi için telefon bekliyor. Beşiktaş istiyormuş, istersen 2 saat sonra arayalım, zaten transfer bitiyor” dedi. Ben de “Öyle bir şey olur mu? Amokachi büyük futbolcu. Beşiktaş dostumuz. Derhal Beşiktaş’a verilmesi için arayın, söyleyin. Biz kesin alamıyoruz. Beşiktaş’ın Amokachi’yi transfer etmesi için daha 2 saat var” dedim. Süleyman abi bundan dolayı çok mutlu oldu ve çok teşekkür etti. Amokachi’nin de Beşiktaş’a transferi böyle oldu.1996-97 sezonunda Gençlerbirliği maçında Maç başlamadan küfürler olmuştu. Ama Beşiktaşlı taraftarlar, bu transferlerin iç yüzünü bilmiyorlardı. Ama öğrendikten sonra benim lehime de tezahüratlar yaptılar. Olabilir, bilmiyorlardı. Süleyman abi ve Recai Paşa maçın başında tribüne gittiler. Centilmenlik, terbiye, saygı bu. Süleyman abi ile bir sürü hatıram var, herhalde bir numaralı olan da budur” dedi.
Şimdi sayın Süleyman Seba'yı tanımayan küçük arkadaşlarımız için;
---------------> https://www.youtube.com/watch?v=E-rFShbMYIg
Süleyman Seba 88 yıllık hayatında saygı, sevgi ve beyefendilik çizgisinden bir santim bile kaymayan bir insandı,sayın küçük arkadaşlarım. Hayatını Beşiktaş'a adamış,Beşiktaş ile yatmış.Beşiktaş ile kalkmış bir zat idi.
Çok önemli bir lafı vardır. "Bugün sizi alkışlayanlar zamanı gelince sizi başka türlü alkışlarlar.".Öncelikle ben bir Beşiktaşlı olarak Seba'dan özür diliyorum. Kıymet bilmedik ancak 110. Yıl kutlamalarında kendilerinin gönlünü aldık.
--------------> https://www.youtube.com/watch?v=-moJX3quDSM
Böyle saygıdeğer bir zatın arkasından söylenen binlerce güzel şey var. Bunların en güzelini sayın Aziz Yıldırım söylemiştir.
"Bazı şeylerin kıymetini yaşarken bilmeniz gerekir. Süleyman abi gibi bir büyüğüm olduğu için her zaman onur duydum."
Son olarak buradan Fenerbahçe taraftarına sesleniyorum. Önce Moskova maçında,süresiz olarak sonrasında derbide takımınız öndeyken Sayın Süleyman Seba'ya küfür etme gafletinde bulundunuz. Süleyman Seba'ya küfür eden arkadaşlar şunu iyi bilmelidir ki, O şerefinin, ahlakının, dürüstlüğünün zekatını verse,siz ahlak yoksunlarına hatta sülalenize yeter.Yazının başında söylediğim gibi,ayıp ayıpla örtülmez.Ancak iki gün sonra Beşiktaş seyircisi ;
" taraftarsın sen
çekersin cefa
mezarını sikiyim sefaaa"
şeklinde bağıracak bundan da yeni tartışmalar çıkacak.Artık nasıl olursa olsun,medenileşelim diye temenni ederek bitiriyorum.
"Herkesi bir zaman için aldatabilirsiniz, Bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz, Ama herkesi her zaman aldatamazsınız!"
-Süleyman SEBA
Edit : Çok güzel bir mektup olduğu için feyyaz uçarın mektubunu iliştiriyorum. Okuyun.
"Ayda yılda bir gelirdi. Yeter de artardı bu geliş. Hepimizi karşısına alır, lafını ortaya söylerdi. Unutulmayacak sözler miydi yoksa onun sözleri mi unutulmazdı, anlamazdık. Sık değiştirmediği kahverengi ceketinin üst cebindeki mendili hep biz kirletirdik. ya akan burnumuzu ya da kaçan gollerin ardında döktüğümüz gözyaşlarımızı silerdi o mendil. Çocuktuk işte... ama büyük başkan bizi adam yerine koyar o şanlı formayı ısrarla bize giydirirdi. Adalelerimiz gözüksün diye kısa tuttuğumuz şortumuzu ve malzemeci Ahmet abimizden "ne eeedecen" deyip verdiği tozlukları giyip, çivili kramponlarımızı da yandan bağladığımızda hakikaten koca adamlar gibi dururduk. Aslında bizi adam yapan o formaydı. "Şeyini şey yaptınız" dediğinde biz neyi kastettiğini bilirdik. Lafını kısa keser, söylediğini de unutmazdı. Belki de hiçbir şeyi unutmadığı için unutulmaz olacak sayın Seba. Ekranı da pek sevmezdi. Ne önünü ne de arkasını. Onu yazmak o kadar zor ki... niye ki bu çabam? Onu altın harflerle yazan tarihten daha iyi anlatamam ki... Ben, Metin-Ali'nin Feyyaz'ı, Rıza'nın ön direk takipçisi, Şifo'nun pas duvarı, Les Ferdinand'ın çapraz koşucusu, Samet abinin kibarı ben... Seni o aramıza giren herkesten çok seviyorum ve biliyorum ki sende bu başına buyruk, inatçı evladını seviyorsun... Gitme büyük başkan sakın gitme... Çünkü ben sana gelemedim..."
1-Beşiktaş taraftarı değil miydi? Süleyman Seba'yı küfürlerle istifaya zorlayan.
Söz konusu küfür "siktirol git seba,siktirol git."
Bir Beşiktaşlı olarak kesinlikle desteklemediğim bir davranış olmasına karşı, 1984-2000 yılları arasında kesintisiz başkanlık yapmış bir beyfendinin taraftar ile böyle münakaşalarının olmasını doğal buluyorum. (kesinlikle yanlış olduğunu belirttim.)Yöneticiye edilen küfürleri,her taraftar grubu arasıra,kesinlikle yanlış,kendi yönetimlerine tepkilerini bu şekilde dile getirmiştir.
2-Ancak bu beste Süleyman Seba hayatta iken,hatta Beşiktaş başkanıyken yapılmıştı.Ve Beşiktaş taraftarının Ali Şen'e küfür etmesi sonucu yapılmıştı.
Arkadaşlar öncelikle bir ayıbı bir ayıpla örtmek,yazının sonunda yazacağım,gelecekteki başka bir ayıbı doğurmak zorundadır bu böyledir yani.Ayrıca kesinlikle Beşiktaş taraftarının sayın Ali Şen'e küfür etmesinin sebebini bizzat Ali Şen'den alıntılıyorum. (Küfür yanlıştır.)
“Jes Högh, Alborg takımından oynuyordu. Ben de ikinci defa Fenerbahçe Başkanı olunca kaptanımız Alparaslan’ın yerine liberoya Fenerbahçe futbolcu bulamıyordu. Arkadaşlarımla birlikte libero arıyorduk ve bulduk. 1-2 oyuncu bulduk ve Danimarka Milli Takımı’nda oynayan Mark Lipper’i almak istedik. Ben de Milli Takım’da Makedonya’ya karşı oynanan maçta izledim. Sonra Mark Lipper, West Ham’a gitti. Fakat onun yanında oynayan tanınmamış, yurt dışına hiç çıkmamış bir futbolcu var. Adı da Jes Högh. Bunu görünce Danimarka Milli Takımı’nın Kopenhag’a yakın bir otelde yaptığı kampa gittim. Teknik Direktör Nielsen’di. Onunla görüştüm ve futbolcuyla yarım saatte işi bitirdim. Daha sonra onun oynadığı Alborg takımının Başkanı da benim dostumdu. Onunla da işi bitirdik. Sonra Beşiktaş’ın antrenörü Daum’a, daha önceden çalıştırdığı Köln’de Yönetim Kurulu’nda görev yapan Danimarka asıllı Alman yönetici; “Fenerbahçe’nin verdiği paradan daha fazlasını verin, alırız” diyor. O zaman Genel Sekreter olan Serdar Bilgili, Danimarka’ya gidiyor ve otelin barında Högh’ün menejeri, Serdar Bilgi ve Daum konuşuyor. Benim arkadaşım da cep telefonunu barda açıyor ve ben de Levent’teki evde onların ne konuştuğunu dinliyorum. Film gibi. Arkadaşıma Serdar Bilgili’ye telefonu vermesini söyledim. Ben de “Serdar, bütün konuşmalarınızı dinledim. Daum, şu anda kulüp başkanına ‘Beşiktaş, daha fazla para verecek’ diyor” dedim. Serdar Bilgili, bunu benden duyunca “Bütün konuşmamız şu anda bitti, şimdi başkanıma haber vereceğim” dedi. Sonra Süleyman Seba, rahmetli Şadan’ı arıyor ve “Bizimkiler şöyle konuşma yapmışlar, sen anlaşmışsın, anlaştıysan derhal çekiliyoruz” diyor. Ben de “Biz anlaştık” diyince hemen çekildi. Bundan 4 gün sonra Çarşamba günü TFF, Ankara’da toplandı ve 3’ten fazla yabancı futbolcuya müsaade etmeyeceklerini söylediler. Biz de Everton’ın Başkanı ile Amokachi için anlaşmıştık. 5’te transfer bitiyor. Yönetim Kurulu Toplantımız devam ederken bu karar çıkınca Ertuğrul Hataylı, “Everton Başkanı, Amokachi için telefon bekliyor. Beşiktaş istiyormuş, istersen 2 saat sonra arayalım, zaten transfer bitiyor” dedi. Ben de “Öyle bir şey olur mu? Amokachi büyük futbolcu. Beşiktaş dostumuz. Derhal Beşiktaş’a verilmesi için arayın, söyleyin. Biz kesin alamıyoruz. Beşiktaş’ın Amokachi’yi transfer etmesi için daha 2 saat var” dedim. Süleyman abi bundan dolayı çok mutlu oldu ve çok teşekkür etti. Amokachi’nin de Beşiktaş’a transferi böyle oldu.1996-97 sezonunda Gençlerbirliği maçında Maç başlamadan küfürler olmuştu. Ama Beşiktaşlı taraftarlar, bu transferlerin iç yüzünü bilmiyorlardı. Ama öğrendikten sonra benim lehime de tezahüratlar yaptılar. Olabilir, bilmiyorlardı. Süleyman abi ve Recai Paşa maçın başında tribüne gittiler. Centilmenlik, terbiye, saygı bu. Süleyman abi ile bir sürü hatıram var, herhalde bir numaralı olan da budur” dedi.
Şimdi sayın Süleyman Seba'yı tanımayan küçük arkadaşlarımız için;
---------------> https://www.youtube.com/watch?v=E-rFShbMYIg
Süleyman Seba 88 yıllık hayatında saygı, sevgi ve beyefendilik çizgisinden bir santim bile kaymayan bir insandı,sayın küçük arkadaşlarım. Hayatını Beşiktaş'a adamış,Beşiktaş ile yatmış.Beşiktaş ile kalkmış bir zat idi.
Çok önemli bir lafı vardır. "Bugün sizi alkışlayanlar zamanı gelince sizi başka türlü alkışlarlar.".Öncelikle ben bir Beşiktaşlı olarak Seba'dan özür diliyorum. Kıymet bilmedik ancak 110. Yıl kutlamalarında kendilerinin gönlünü aldık.
--------------> https://www.youtube.com/watch?v=-moJX3quDSM
Böyle saygıdeğer bir zatın arkasından söylenen binlerce güzel şey var. Bunların en güzelini sayın Aziz Yıldırım söylemiştir.
"Bazı şeylerin kıymetini yaşarken bilmeniz gerekir. Süleyman abi gibi bir büyüğüm olduğu için her zaman onur duydum."
Son olarak buradan Fenerbahçe taraftarına sesleniyorum. Önce Moskova maçında,süresiz olarak sonrasında derbide takımınız öndeyken Sayın Süleyman Seba'ya küfür etme gafletinde bulundunuz. Süleyman Seba'ya küfür eden arkadaşlar şunu iyi bilmelidir ki, O şerefinin, ahlakının, dürüstlüğünün zekatını verse,siz ahlak yoksunlarına hatta sülalenize yeter.Yazının başında söylediğim gibi,ayıp ayıpla örtülmez.Ancak iki gün sonra Beşiktaş seyircisi ;
" taraftarsın sen
çekersin cefa
mezarını sikiyim sefaaa"
şeklinde bağıracak bundan da yeni tartışmalar çıkacak.Artık nasıl olursa olsun,medenileşelim diye temenni ederek bitiriyorum.
"Herkesi bir zaman için aldatabilirsiniz, Bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz, Ama herkesi her zaman aldatamazsınız!"
-Süleyman SEBA
Edit : Çok güzel bir mektup olduğu için feyyaz uçarın mektubunu iliştiriyorum. Okuyun.
"Ayda yılda bir gelirdi. Yeter de artardı bu geliş. Hepimizi karşısına alır, lafını ortaya söylerdi. Unutulmayacak sözler miydi yoksa onun sözleri mi unutulmazdı, anlamazdık. Sık değiştirmediği kahverengi ceketinin üst cebindeki mendili hep biz kirletirdik. ya akan burnumuzu ya da kaçan gollerin ardında döktüğümüz gözyaşlarımızı silerdi o mendil. Çocuktuk işte... ama büyük başkan bizi adam yerine koyar o şanlı formayı ısrarla bize giydirirdi. Adalelerimiz gözüksün diye kısa tuttuğumuz şortumuzu ve malzemeci Ahmet abimizden "ne eeedecen" deyip verdiği tozlukları giyip, çivili kramponlarımızı da yandan bağladığımızda hakikaten koca adamlar gibi dururduk. Aslında bizi adam yapan o formaydı. "Şeyini şey yaptınız" dediğinde biz neyi kastettiğini bilirdik. Lafını kısa keser, söylediğini de unutmazdı. Belki de hiçbir şeyi unutmadığı için unutulmaz olacak sayın Seba. Ekranı da pek sevmezdi. Ne önünü ne de arkasını. Onu yazmak o kadar zor ki... niye ki bu çabam? Onu altın harflerle yazan tarihten daha iyi anlatamam ki... Ben, Metin-Ali'nin Feyyaz'ı, Rıza'nın ön direk takipçisi, Şifo'nun pas duvarı, Les Ferdinand'ın çapraz koşucusu, Samet abinin kibarı ben... Seni o aramıza giren herkesten çok seviyorum ve biliyorum ki sende bu başına buyruk, inatçı evladını seviyorsun... Gitme büyük başkan sakın gitme... Çünkü ben sana gelemedim..."
Başlığı okuduktan sonra kaçıncı nesil olduğuma baktım. Kendi çapımda mazoşist olarak bilinirim. Bildiğiniz üzere galatasarayın teknik direktörüyken bilali ve jem paul karacan'ı futbolcu olarak aldım ve kendilerinin manav olduğunu öğrendiğim halde oynatmaya devam ettim. Beni bu küçük kırbaçlar ile korkutamazsınız varsa yüreğiniz sağ açıkta sabriyi,orta sahanın ortasında birlo'yu oynatın. Kendi aramızdaa bilale birlo diyorduk,duygulandım.
Ayrıca bu etkinliği gerçekleştirmeye şerefsizdir.
Ayrıca bu etkinliği gerçekleştirmeye şerefsizdir.
Kimsenin şeyine kimse karışamaz şeklinde dahil olacağım tartışmadır. Bence gayet yakışıyor ablalarım giyin,giydirin. Kimse bakmıyor popolarınıza çünkü başınızda türban var. Ben çok seviyorum böyle çağdaş çağdaş oys.
Mühendis olmak öyle acıdır ki toplanın anlatıyorum.
2012 yılında çıktım liseden kız erkek karma oyş böyle anadolu lisesi, ankaranın nezih bir semtinde.*** gelmişim ankaraya piçim, kızlar ganiyle. Çok mutluyumdum anlayacağınız.
Sayısal okumanın verdiği APTALLIK ile mühendislik fakültesini yazdım. *** Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği. Okulun ilk günü Nisa diye bir kızla tanıştım daha bismillah be adam dedim kendi kendime lisede bile bu kadar hızlı değildin falan, okulun ilk günü okulu gezdirdiler falan derken bitti tabi ki.
Daha sonraki günlerde ingilizce hazırlık sınavı, sınıfı derken tozpembe yaşadım.
(bkz: cahildim dünyanın rengine kandım)
Ne zaman ki mühendislik fakültesinin ilk amfi dersine girdim. içerisi bildiğiniz erkek kokuyor. Abi ama nasıl bilen bilir böyle leş ya insan ölse öyle kokmaz. 2013'de mühendis birinci sınıftan beri telefonum çalmaz arkadaşlar acıdır bu.
Bir tane oosikibaçyo grubumuz var karı kızı çekiştirdiğimiz.
Bir tane FAKFAKFAK var farklı üniversiteleri birleştiren bir grup.
Mechatronics var, full çıkarcı insanlardan oluşur.
Birde gönlümün sultanı var ona ne mesaj atabiliyorum. Ne de onun atmasını bekleyebiliyorum arkadaşlar. Yemin ediyorum içim sıkılıyor.
Herkes mühendis olmamalı.
2012 yılında çıktım liseden kız erkek karma oyş böyle anadolu lisesi, ankaranın nezih bir semtinde.*** gelmişim ankaraya piçim, kızlar ganiyle. Çok mutluyumdum anlayacağınız.
Sayısal okumanın verdiği APTALLIK ile mühendislik fakültesini yazdım. *** Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği. Okulun ilk günü Nisa diye bir kızla tanıştım daha bismillah be adam dedim kendi kendime lisede bile bu kadar hızlı değildin falan, okulun ilk günü okulu gezdirdiler falan derken bitti tabi ki.
Daha sonraki günlerde ingilizce hazırlık sınavı, sınıfı derken tozpembe yaşadım.
(bkz: cahildim dünyanın rengine kandım)
Ne zaman ki mühendislik fakültesinin ilk amfi dersine girdim. içerisi bildiğiniz erkek kokuyor. Abi ama nasıl bilen bilir böyle leş ya insan ölse öyle kokmaz. 2013'de mühendis birinci sınıftan beri telefonum çalmaz arkadaşlar acıdır bu.
Bir tane oosikibaçyo grubumuz var karı kızı çekiştirdiğimiz.
Bir tane FAKFAKFAK var farklı üniversiteleri birleştiren bir grup.
Mechatronics var, full çıkarcı insanlardan oluşur.
Birde gönlümün sultanı var ona ne mesaj atabiliyorum. Ne de onun atmasını bekleyebiliyorum arkadaşlar. Yemin ediyorum içim sıkılıyor.
Herkes mühendis olmamalı.
Eli ayağı olmayan kızdır. aklıma başka bir şey gelmiyor Allah sağlık versin.
eve çağırdığın arkadaşını burada ifşa etmen hiç hoş değil. Ya bu çocuk sana yazıyordur ya da 20 yaşında değildir. ikisi aynı anda olsa duramazsın.
Mühendis bir erkek için aşağılama sebebidir. Kesinlikle rezalet kabul edilemez.
Benim için Mustafa Denizlidir abi sen niye benim ekmeğimle oynuyorsun.
1.5 iskender mesajdır. Akşam için enerji depoluyordur.
Açıksözlüdür seni tanıyordur. Arkadaşlar arasında senin adın büyük ihtimal "bizim mal" dır. Acı ama gerçek kardeşim öyle karı olmaz, olmamalı.
Ntvspor'da Ekmeğimi elimden alan Mustafa DENiZLi'nin istifa edeceğini öğrendim.
Zevk sigaramı yaktım soruları alayım.
Zevk sigaramı yaktım soruları alayım.