bugün

hapşırmak isteyip hapşıramamak

başıma sıkça gelen durumdu. evet durumdu diyorum . çünkü şükürler olsun ki başıma artık çok sık gelmiyor.

bahar şenliği zamanı. gelmiş nisan mayıs ayları gevşemiş gönül yayları. herkes ortalarda aşık olmak istercesine dolanıyor. halihazırda aşık olanlar ve aşık olmak umurlarında bile olmayanlar önceden şenlik alanını doldurmuş durumda.

üç saattir hapşıramamışım. lan hasta olsam daha iyiydi diye kendimce çeşitli küfürler ederek sağda solda dolaşıyorum. dolaştığım yerler de genelde ücra kıytı köşe yerler. tabi oralarda dolaşırım. tipe baksan; üç beş saniyede yamulan bir surat, gözler iki gözüm iki çeşme. ulan karabiber kokladım daha beter etti meret diye düşünüyordum ki arkadaşın birine yakalandım. beni zorla kendi arkadaşlarının yanına götürdü. yalnız bırakmamak amacı adamın ama ben yalnız kalmak istiyorum. tipime baksana ulan.

gel gelelim gittik ortama. kızlar tipimi görünce grip olduğumu sandılar. ay canım geçmiş olsun diye ilgi üstümde toplanınca hasta değilim diyemedim. bi de kızın biri akşam mutlaka sana çorba içirecem demez mi eridim bittim.

bi yandan canım sıkılıyor tabi ama hapşırsam hasta olmadığım anlaşılacak. bir anda çelişkiye düştüm hapşırmak isteyip istemedğim konusunda.

sonra omzundan biri dürtükledi *. "noluyo lan!" diye sıçradım. arkamı döndüm bulanık bişeyler gördüm. gözyaşımı sildim bir daha baktım ki taş mı taş, hatta taştan daha taş bir hatun. beni takip ediyormuş güzelim. ben tabi gaza geldim lan şu tiple bile kızı kendine aşık ettin hınzır seni diye şizofreni bir şekide içimden geçiriyordum ki kız sebebi ziyaretini açıklayınca tüm moralim alt üst oldu.

-ya gözüm size takıldı hapşıramıyorsunuz galiba

şaşkın bi tavırla
+ee eevet

-güneşe bakın hapşırırsınız

kaldırdım kafamı güneş parıl parıl parlıyo mübarek. aniden hapşırdım ama nasıl bi hapşırma. sanki yağdı yağmur çaktı şimşek. etraftan korkudan bemele çekenlerin, allah ım sana geliyorum diyenlerin, ödüm patladı ayol diyenlerin bir anlık göz hapislerine mağruz kaldım. ve tekrar gözlerim o taş hatunu aradı. çekip gitmişti.
psikolojik olarak mı hapşırdım bilemem ama melaike gibi kızmış gerçekten. hapşıramadığım zaman güneşe bakıp hapşırırım. hapşıramadığım zamanlar ise doğal olarak güneş battıktan sonraki zaman dilimi oluyor.

nevi şahsıma münhasır bir durum mu bilemeyeceğim. bi de siz deneyin derim yine de.