bugün

ok computer

içinde bir adet bile baştan savma şarkı bulamayacağınız muhteşem bir radiohead albümü. baştan sonra dinlenmesi tavsiye edilir. melankolik terapi yönteminde çığır açmıştır. albümü bitirip ayağa kalkmaya çalıştığınız anda şöyle bir sendeleyip gerisin geriye oturabilirsiniz. korkmayınız. basit bir yan etkidir bu. 1-2 saat sonra bambaşka bir insan olduğunuzu hissedersiniz. hayatınız değişir.

ancak bir kötü tarafı vardır bu albümün, çok feci bağımlılık yapıyor. gittikçe dozu arttırmanız gerekiyor. bu da bir noktadan sonra ok computerin yetersiz geldiğini gösteriyor ne yazık ki. ve o andan itibaren 2 haftada bir dinlenilecek nostalji albümü gibi oluyor. kötü bir şey tabi ancak thom yorke abinin hayatını okuyunca daha da bir manalı olur. bunu da bir kenara koymak lazım. çünkü zor bir dönemin ardından çıkartılan bir albümdür.

edit: bir zamanlar böyle demişim... bu benim acizliğimi ve albümü yeteri kadar sindiremediğimi gösterir. ibret olarak kalsın burada. müzikle ne kadar çok şey anlatılabileceğinin en güzel ispatıdır. ve dark side of the moon'la beraber hayatımda dinlediğim en harika albümdür. ve hatta çok rahatlıkla hayatımın albümü diyebilirim.

bu neslin insanları ölene dek bu albüm geçerliliğini sürdürecektir. yani ta ki yeni bir dünya düzeni gelene dek. çok ama çok derin anlamlar barındırıyor. anlamak ve sindirmek gerçekten çok güç. göt ister. hah tamam, ben ok computer'i anladım ve tamamen sindirdim diyen insan mutlaka bi yerlerde eksik kalmıştır ve yalan söylüyordur. buna inanamam.

ayrıca 1984'le olan bağlantıları da yalan değildir. doğrudur ne yazık ki-buradaki ne yazık ki diye yakarışım kişisel sebeplerimdendir- bu kitabın soundtracki diyebilirim rahatlıkla. çok harika derecede hem paralel, hem de reverse (ters) biçimde uyuşuyorlar. ağzım açık bakakalıyorum...