bugün

ali koç

koç ailesinden geliyorsun.
milyarlarca dolarlık servetin, ülke gibi fabrikaların sahibisin.
gidip futbol gibi 5. sınıf insanların takip ettiği bir spor dalında, fanatizmin doruklarında gezen cahil insanların uğruna cinayet işleyebilecekleri bir organizasyonda yer alan bir kulübe başkan oluyorsun.

senin kulübünden olmayan insanlar sana küfür ediyor.
anana, bacına, karına küfür ediyor.

dön bu yana, başkanı olduğun takım taraftarı da başarısız olduğu zaman aynı şekilde küfür ediyor.

sümüğünü sildiğin mendil kadar değeri olmayan köşe yazarları, futbol eleştirmenleri senin hakkında atıp tutuyor...

paranla, kişiliğinle, kalitenle rezil oluyorsun kısacası.

ali koç'a akıl verecek değilim.

bundan 13 sene önce bursa'da bir amatör kulüp satın aldık.
ben başkan yardımcısı oldum. yaklaşık 25 bin lira para harcadım.

ligler başladı, bir maç kazandık, sonra üst üste 3 maç kaybettik.
kendi sahamızdaki maçta 2-2 berabere girdik son 10 dakikaya, tribündeki taraftarlar bizi yuhalamaya, küfür etmeye başladı.

ben de beni başkan yardımcısı yapıp, kendisi başkan olan arkadaşıma küfür ederek stadyumu terk ettim.

insanın parasıyla, emeğiyle rezil olması böyle bir şeydi işte.

o gün yemin ettim. bir daha bu tip şeylerin içine girmedim.

siyasette de aynı şekilde.
yeni kurulan bir siyasi partiye üye olmaya gittim, daha doğrusu davet geldi, kendileri çağırdı.
ah, bir baktım ki 90'lı yıllarda dyp'den, anap'tan kim varsa yeni kurulan partinin köşe başlarını tutmuş, güya yani parti kuruluyor, hep aynı dinazorlar içinde.

oradan da koşarak uzaklaştım.

boş işler bunlar.

siyaset ve futbol aptalların işi.

en iyisi içinde olmayıp hepsini eleştirmek. ben öyle yapıyorum, ali koç'a da tavsiyem odur, işine gücüne, hayatına, ailene bak.

manyak mısın ali koç. benim 19 yaşındaki oğlan bile sana sövüyor şu an. değer mi bunlara?