bugün

ahlat ağacı

görsel

Üstedit; entry güncellendi, eksik yerler düzeltildi. filmi tekrar izlediğimde, gözüme çarpan bir kaç detayı daha yazdım.

bir nuri bilge ceylan filmi.

sanılanın aksine, uzunca diyalogların, sekansların içinde aslında gizemli bir hava gizli değil. bildiğimiz, klasik bir senaryo örneğidir ahlat ağacı filmi. hatırlayalım: sinema, sıkıcı yerleri makaslanmış hayattır diyordu bay hitchcock. tam da bu tanıma uygun ahlat ağacı. geçen gün bu konuyu bir arkadaş ile konuştuk, filmin genelini ilgilendirmeyen tek bir sahne yok filmde. şundan bahsediyorum, aslında gördüğünüz her plan, her sahne senaryoyu bir adım öteye taşıyor. 'sıkıcı yerleri makaslanmış hayat' tanımına uyduğunu bu yüzden dile getirdim.

bir diğer düşüncem ise, ahlat ağacı filmi, nuri bilge ceylan'ın ustalık eseri tam anlamıyla. bir zamanlar anadolu'da filmi derdini farklı yollarla anlatmayı seçiyordu, keza kış uykusu filmi de öyle. bir zamanlar anadolu'da pek konuşkan bir film değilken dayanağı o harika fotoğraflardı mesela. kış uykusu ise zaten aklımıza aydın karakterinin o uzun tiradlari ile kazınmış.. tam anlamıyla bunun ortasındaydı ahlat ağacı filmi.

bir diğer konu, bence diğer nuri bilge ceylan filmlerine kıyasla net bir sonu vardı filmin. bir zamanlar anadolu'da filmini hatırlayalım: gündelik hayat devam ederken doktor pencereden bakar, çocuklar top oynamaya devam ediyordur, uzun bir gecenin ardından savcı ankara'ya dönmüştür, komiser ve askerler ise uzunca bir uyku için evine çekilmiştir.. hayat devam ediyordur. keza kış uykusu filmi de öyle.

bir de ahlat ağacı filmine bakalım: tokat gibi bir son. yıllardır kendine en uzak bildiğin kişinin, sana en yakın kişi olduğunu anlıyorsun bir anda. şaka yapmıyorum, gerçekten tokat gibi bir son. her ne kadar filmin ikinci yarısının başları baba-oğul çatışması ile beni boğsa da, filmin son 45 dakikası inanılmazdı. geçen 2 buçuk saatin, o son 45 dakikanın hazırlığı olduğu bariz. Filmi güzel yapan detay ise, tam anlamıyla nu.

Murat cemcir'e ise ayrı parantez açmak lazım, belki de kariyerinin zirvesiydi. idris hoca karakterine ondan başka kim bu kadar yakışırdı bilemiyorum.