bugün

bir boka benzemeyen minimal şiir

sevemedim bavulları.

ne zaman ki gördüğüm bir bavuldu,
istisnasız hep yüreğim kavruldu.

ben mi tanık olamadım bavulun güzel ânına,
ayrılıktı işte, tek isim yaraşan şanına...

birkaç tanesiydi canımı en çok yakan bavullar diyarında,
mavi miydi, pembe mi? mor mu? çiçek desenli mi?
beyhude, acı veren rengi değil sahibiydi bavulların şiarında,
ve hatta sahibi de değil, ayrılıktı yazan acının miyarında.

ve sevemedim bavulları,

ayrılıkları, ağırlıkları...

sevemedim işte.

sabit fikirlidir bavullar.

git dersin giderler, dur dersin dururlar.

ama diğerleri savrulurlar. yorulurlar.

bavulları kıskanıyor değilim.

onlar da yıpranır elbet.

yollarda, yırtılır, sızlarlar elbet.

bavulları kıskanıyor değilim.

zira her ayrılık hikayesinde en önce bavullar unutulur.