bugün

bak bak!
eyfel kulesiydi.
jupitere incecik,
ketçap.
taktım yine kulaklığımı
tek istediğim biraz da olsa unutmak
zaten bundan kaybettim kaderimdi
yamulmak.
otura otura
eridi götüm
yürüyeyim donayım
dışarılarda
köprüaltıboyboysanasanasana
sanasanaköprüaltıboyboysana
sanasanasanasanaköprüaltıbo

sabaha çıktım
annem oldu güneş
selam verdim çocuğa
tezgahtara...
logosuna logosuna logosuna yandım.
bedava mı sandın emek vererek yaptım.
kukusuna kukusuna kukusuna bandığım oha böyle değil lan bu.

harbiden bir b.ka benzemedi lan. gideyim ben vektör çizeyim bari. *
minimal mi bilmem ama bir boka benzemediği kesin.

esrik yitişlerde eprimiş bir sarkaçtı kösnüllüğüm
ne renkti aidiyet açmazının sarmalları
rigor mortis kadar apaydınlık
ve büsbütün ayrıksı bir antoloji
Ayrılmayı ben istedim sonradan çok koydu
Ama beni çileden çıkarttın tek istediğim oydu
Sonra tekrar döndüm geldim niyetimde buydu
Iktidar yüzün görmez olduk sayende Kemal başkan.

Deniz Baykala ithafımdır .
Kendine gel seni orada bekliyorum.
Duydum ki beni unutmussun.
Uzme beni arkadasimsin.
Langur lungur tarhana bulgur.
Bana gonul koyma cay koy.
ah tanrım,

neydi bizi yaratmaktaki gayen?

çok mu sıkılmıştın?
çok mu yalnızdın?

çok mu sessizdi yolun?

peki, hiç mi düşünmedin?

oyuncak mıyız biz ulan?

oyun mu bu lan?

ah, christopher nolan...
sevemedim bavulları.

ne zaman ki gördüğüm bir bavuldu,
istisnasız hep yüreğim kavruldu.

ben mi tanık olamadım bavulun güzel ânına,
ayrılıktı işte, tek isim yaraşan şanına...

birkaç tanesiydi canımı en çok yakan bavullar diyarında,
mavi miydi, pembe mi? mor mu? çiçek desenli mi?
beyhude, acı veren rengi değil sahibiydi bavulların şiarında,
ve hatta sahibi de değil, ayrılıktı yazan acının miyarında.

ve sevemedim bavulları,

ayrılıkları, ağırlıkları...

sevemedim işte.

sabit fikirlidir bavullar.

git dersin giderler, dur dersin dururlar.

ama diğerleri savrulurlar. yorulurlar.

bavulları kıskanıyor değilim.

onlar da yıpranır elbet.

yollarda, yırtılır, sızlarlar elbet.

bavulları kıskanıyor değilim.

zira her ayrılık hikayesinde en önce bavullar unutulur.
Menşının sondadır çükü açık velet gibi
Dans edersin çıkarın için adeta balet gibi
Dün yoktun bugün varsın yarının rezalet gibi
Söyle aktroll gençler ölünce mutlu mu oldun?
Bişey bilmeden konuştun durdun
için boştu mizahtan dem vurdun
Umarım başına yıkılır yerin yurdun
Keşke yalnız bunun için dövseydim seni..
Altta kalmamak için yalanlar uydurdun
Gerçeği gözden gelince kıvanç mı duydun
Dilerim aldığın nefes boğazına dursun
Keşke yalnız bunun için dövseydim seni..
Başkan
Benimle evlenir misin
Başkan
Kanki
içindeyim sanki

Tatava yapma Beğen geç.
dün bir bugün iki,
hoşgeldin eşeğin siki.
seviyorum ama kimi?
en tatlı birisini.
nasıl anlatsam sana?
ilk harflerine baksana.
Müzem yaralandı
Kızılım ötelendi
Gömlekler ütülendi
Sen nerdesin zalım yar.

Bi boka benzemediği su götürmez.minimalliği tartışılır.
gümüş eğer parladı
beyaz şahin yanladı
Gönlümü verdiğim yar
Beni bakkalla boynuzladı.
zincirlerin vardı senin

ve benim de vardı

fakir, ağır, soğuk zincirler

kırmaya çalıştıkça zihninden yakalarlardı adamı

ve sahip olamayacağın her şey

sahip olamayacağın her kadın

huzur

mavi gökyüzü

ve zaten hangi kadınla hangi huzur

hangi fabrikanın bacasında mavi gökyüzü?

zaruretlerimiz vardı kanser olmak gibi

ölüme zaten mecburduk, mecburdunuz

sadece nerde nasıl öleceğinizi seçerdiniz

bir bankta

kamuya açık herhangi tuvalette

yatağınızda

veya seçmediğiniz bir kuytuda

orda, burda

o da eğer isterseniz...

aslında sadece üstünüzdeki toprağı atmak kadar kolaydı

zincirlerinizi sevmeseydiniz

aramızda vicdansızlıktan kanlı bir duvar

insanın insana lanet borcu var.
tavuklar çiçek açmış *
ellerinde poğaça *
madem yüzme bilmiyon *
niye çıktın ağaca.
http://galeri.uludagsozlu...minimal-%C5%9Fiir-792397/
aya baktım seni gördüm
sana baktım ayı gördüm...
aşk kalbimi yakan bir volkan gibidir
en sevdiğim tatlı kazandibidir.
leyla sev beni sokma müşküle
gel kaşık atalım iki tabak keşküle
kara baktım seni gördüm
sana baktım karı gördüm...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar